Danıştay Yedinci Daire
Tahakkuk ettirilip teminata bağlanan kamu alacaklarında zaman aşımı süresi işlemez. İstemin Özeti: İhracatı teşvik belgesi kapsamında ithal edilen ve giriş esnasında gümrük vergi ve resimleri tahakkuk ettirilerek teminata bağlanan eşyanın giriş ayniyetine uygun bulunmaması sebebiyle, çıkışına izin verilmeyerek, tahakkuk ettirilen vergilerin, 1615 sayılı Gümrük Kanunu'nun 149. maddesi gereği, tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanun'un 56. maddesi kapsamında tesis edilen işlemi; olayın 1.3.1982 tarihinde gerçekleşmesi nedeniyle 6.6.1994 tarihinde yapılan tebligatın, 6183 sayılı Kanun'un 102. maddesinde öngörülen 5 yıllık tahsil zaman aşımı süresinde sonraya rastlaması sebebiyle, tahsil zaman aşımına uğradığı; zira, bu konudaki yargı kararının 1.1.1987'de kesinleştiği; kesinleşme tarihini takip eden 5 yıl içerisinde de, teminata bağlanan alacağın istenmesi gerekirken zaman aşımı süresi geçirildikten sonra talep edildiği anlaşılmakla, tesis edilen işlemde isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden (...) Vergi Mahkemesinin 10.4.1997 gün ve E: 1996/1163; K: 1997/441 sayılı kararının; teminatlı alacakların zaman aşımına uğramayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 102. maddesinde, amme alacağının, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zaman aşımına uğrayacağı belirtilmiş, 103. maddesinde ise, amme alacağının teminata bağlanması hali zaman aşımını kesen sebepler arasında sayılmıştır. Olayda; Geçici olarak ithal edilen eşyalara ilişkin gümrük vergi ve resimlerin giriş esnasında tahakkuk ettirilip teminata bağlanmış olması, teminatın kalktığı ve bu sebeple zaman aşımı süresinin işlemeye başladığı yolunda da herhangi bir iddia, bilgi ve belgenin bulunmaması karşısında; alacağın zaman aşımına uğraması söz konusu olamayacağından; dava hakkında işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, aksi yolda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; işin esasının incelenmesi suretiyle yeniden karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararından sonra verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, oybirliği ile karar verildi.