Danıştay Onbirinci Daire
Üretim desteği şeklinde tanımlanan ve asıl amacı makine, mamul mal gibi mallara ihtiyacı olan firmaların bu ihtiyaçlarım karşılamak aracılığıyla işletilen sistemin bu amaç dışına dolaylı olarak firmaların finansman ihtiyacının karşılanması için kullanılmasının örtülü kazanç olarak tanımlanıp tanımlanamayacağı hk. İstemin Özeti: Üretim desteği diye tanımlanan ve asıl amacı makine, mamul mal gibi mallara ihtiyacı olan firmaların bu ihtiyacım karşılamak üzere özel finans kurumları aracılığıyla işletilen sistemin bu amaç dışında dolaylı olarak yükümlünün finansman ihtiyacının karşılanması için kullanılmak suretiyle örtülü kazanç dağıttığı iddia edilerek, bu doğrultuda düzenlenen inceleme raporuna istinaden yükümlü şirket adına 1995 yılı Aralık dönemi için ağır kusur cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. ......... Vergi Mahkemesi kararıyla; inceleme raporundan, ortağı olan iki şirkete yapılan vadeli emtia satışlarında emsal satışlarına kıyasla vade farkı uygulamayarak finansman temini suretiyle örtülü kazanç dağıttığı ileri sürülen yükümlü şirket adına, yaptığı satışlarına yüzde 10 vade farkı uygulanmak suretiyle bulunan matrah farkı üzerinden tarhiyat yapıldığının görüldüğü, Kurumlar Vergisi Kanununun konuya ilişkin 17. maddesinin 1. fıkrası ile 213 sayılı Kanunun 30 ve 134. maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden, örtülü kazançtan söz edilebilmesi için inceleme elemanınca matrahının ne şekilde bulunduğu, emsaline göre göze çarpacak derecede düşük fiyat üzerinden satış yapıldığı hususlarının somut bir biçimde saptanması gerektiği, oysa olayda, inceleme sırasında, şirketin vadeli mal satışlarında yüzde 710 arasında değişen vade farkı uygulandığı, şirket ortağı olan firmalara yaptığı vadeli mal satışları nedeniyle vade farkı hesaplanmamak suretiyle sözkonusu şirketlere örtülü yolla kazanç aktarılmış bulunduğu iddia edilmişse de, bu iddianın tek dayanağı olan inceleme tutanağının 8. maddesinde yeralan 'şirket vadeli satışlarında yüzde 710 arasında değişen fiyat farkı uygulamaktadır.' biçimindeki soyut ifade dışında, gerek şirketin diğer satışları, gerçekse emsal işletmelerin satışları üzerinde yeterli bir araştırma yapılmadığı, dolayısıyla yükümlü şirketin ortağı olan şirketlere düşük bedelle mal sattığı hususunun somut verilere dayandırılmadığı, kaldı ki, aynı tutanağın 5. maddesinde ise, ortaklara yapılan satışlarda faiz, vade farkı uygulamamakla birlikte satılan malların fiyatının günün koşullarına ve ödeme şartlarına göre belirlendiği ifade edilmesine rağmen yapılan satışların bu ifade doğrultusunda da incelenerek ticari teamüllere uygun olup olmadığının değerlendirilmediğinin anlaşıldığı, öte yandan olayın ortada hazinenin kaybı bulunup bulunmadığı açısından ve alıcı ortaklar nezdinde karşıt inceleme yapılmak suretiyle de irdelenmediği, bu durumda sözkonusu hususlar araştırılmaksızın düzenlenen ve bu nedenle yetersiz olduğu tartışmasız olan inceleme raporuna dayalı olarak yapılan tarhiyatta isabet bulunmadığı gerekçesiyle ağır kusur cezalı katma değer vergisini kaldırmıştır. Vergi Dairesi müdürlüğü tarafından, olayın murahaba üretim desteği yöntemi açısından irdelenmesi gerektiği, bu yöntemle herhangi bir işletmenin ihtiyacı olan makine, teçhizat, mamul madde ve benzeri emtiaların peşin olarak özel finans kurumlarınca safın alındığım ve vadeli olarak kendilerine başvuran firmalara satıldığı, ancak bu sistemde asıl amacın, makine, mamul, madde gibi mallara ihtiyacı olan firmaların bu ihtiyaçlarının karşılanması olduğu, ancak olayın ise, sözkonusu sistemin gereği olarak yükümlü şirketin bir kısım özel finans kurumlarına kereste, tomruk gibi emtiayı peşin olarak sattığı, özel finans kurumunun ise aldığı bu malları yükümlü şirketin ortağı olan iki firmaya döviz üzerinden vadeli sattığı, sözkonusu şirketlerin ise almış gözüktüğü bu malları tekrar yükümlü şirkete fatura ettiği, bu işlem ile de, aslında şirketin finans ihtiyacının karşılandığı, dolayısıyla ortağı olan şirketlerin düzenlediği mal satış faturalarında yeralan tutarların aslında bir mal alımım değil, gerçekte ortak olan şirketlerin, şirket adına özel finans kurumlarından aldığı kredi tutarlarım ifade ettiği, bu durumun özel finans kurumların in döviz üzerinden vadeli mal sattığı ortak firmaların yüklenmesi gereken kur farkı faturalarının yükümlü firma adına düzenlenmesinden de anlaşıldığı, bu nedenle amacına aykırı şekilde kullanılan bu sistemle karşılıksız finansman temini hizmeti yapıldığı, dolayısıyla vadeli satışlarında tutarı üzerinden örtülü kazançla ilgili ilkeler dikkate alınarak yapılan tarhiyatta yasal isabetsizlik olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasın ı sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine, Vergi Mahkemesinin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.