Danıştay Dördüncü Daire
Davacı kurum adına salınan kurumlar vergisi matrahının tespitinde, aynı dönem için salınan damga vergisinin gider olarak dikkate alınması gerekir. İstemin Özeti: Davacı kurumun 1993 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu amortisman giderlerinin yanlış hesaplandığı ileri sürülerek ikmalen kurumlar vergisi salınıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Davacı kurum, ihtilaf konuşu matrah kalemini kabul ettiklerini, ancak ilgili yıl için tarh edilen damga vergisinin gider olarak indirilmesi gerektiğini ileri sürerek dava açmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; Gelir Vergisi Kanunu'nun 40/6. maddesinde işletme ile ilgili olmak şartıyla damga vergisini kurumlar ve gelir vergisi kazancının tespitinde gider olarak kabul edileceğinin belirtildiği, Damga Vergisi Kanununun 3. maddesinde damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğunun, 24. maddesinde ise vergiye tabi kağıtların damga vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması lazım gelen vergi ve cezadan mükelleflere rücu hakkı olmak üzere kağıtları ibraz edenlerin sorumlu olduğunun öngörüldüğü, olayda, davacı kurumun müşterilerle yaptığı satış sözleşmeleri nedeniyle damga vergisi tarhiyatı yapıldığı ve bu verginin itirazsız ödendiğinin ihtilafsız olduğu, satıcının ödediği damga vergisinin gider olarak indirilmesi gerektiği, ihtilafın alıcı adına davacı kurumun ödediği damga vergisinin gider olarak indirilip, indirilemeyeceğine ilişkin bulunduğu, sözkonusu vergiler davacı kurum tarafından ödendiğine ve alıcılara rücu edildiği yolunda yapılmış bir tespit bulunmadığına göre, aynı dönem için tarh edilen damga vergisinin, matrah farkından tenzili gerektiği ve matrah farkının defter ve belgelerden bulunmuş olması nedeniyle kaçakçılık cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle matrahın kusur cezalı olarak azaltılmasına karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, alıcılara rücu edilmesi hakkı bulunan damga vergisinin gider olarak kabul edilemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.