Danıştay Üçüncü Daire

Davacı bankaca müşterilere döviz satılması ve belli bir süre sonra müşterilerinden satın alınması nedeniyle oluşan fark, Türk Parasının yabancı paralar karşısında değer kaybetmesinden kaynaklanan fiktif bir artış olup faiz niteliğinde olmadığından menkul sermaye iradı olacak vergilendirilemez. istemin Özeti: Davacı banka adına 1994 Ekim dönemine ilişkin olarak ikmalen salınan gelir (stopaj) vergisi ve fon payı ile bu vergi ve fon payına bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan davayı; Gelir Vergisi Kanununun 75. maddesine göre mevduat faizinin menkul sermaye iradı olarak vergilendirilebilmesi için tevdiat kabul eden müesseselere vadeli veya vadesiz belli bir paranın yatırılması ve hesabın kapatıldığı tarih itibarîyle üzerinde uzlaşılan oranda faiz tahakkuk ettirilmesi gerektiği, olayda müşterilere Türk Parası cinsinden mevduat hesabı açılması sözkonusu olmayıp, yapılan işlemin Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak gerçekleştirilen döviz alım satımından ibaret olduğu, dövizin/alım satım tarihleri arasında oluşan kur farkının faiz olmayıp Türk Parasın in yabancı paralar karşısında değer kaybetmesinden kaynaklanan fiktif bir artış olduğu, dövizin bankaca müşterilere satılması ve belli bir süre sonra müşterilerden satın alınmasının da oluşan farka faiz niteliğim kazandırmadığı, bu nedenle bu işlemden kaynaklanan bu fark faiz niteliğinde olmadığından menkul sermaye iradı olarak vergilendirilemeyeceği gerekçesiyle kabul ederek dava konuşu cezalı tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesinin kararının; bankaların mevzuat hükümleri çerçevesinde mevduat faizlerinden gelir (stopaj) vergisi tevkif etmeleri gerektiğinden, yapılan işlemde kanuna aykırılık olmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan vergi mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasın) sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.