Danıştay Dördüncü Daire
Uzlaşma konusu vergilerde gecikme faizinin verginin ancak ikmalen ve re'sen tarh edilmesi halinde istenebileceği, beyanı esas alınmak üzere davacı tarafından takdiri talep edilen matrah üzerinden hesaplanan vergi için gecikme faizi alınamayacağı hk. İstemin Özeti: Davacının 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlene inceleme raporuyla belirlenen ve tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılan gelir vergisi ve fon payına gecikme faizi uygulanmıştır. Vergi Mahkemesinin kararıyla; davacının 3.11.1994 tarihli dilekçesiyle defter ve belgelerini 25.10.1994 tarihinde yandığım bildirdiği, 28.03.1995 tarihli dilekçesiyle de dönem kazancının takdirini talep ettiği, takdir komisyonunca olayın inceleme elemanına aktarıldığı ve 1994 yılı defter ve belgelerinin yanması nedeniyle ibraz edilmemesi üzerine davacı adına re'sen belirlenen matrah için tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunduğu, inceleme sonucu belirlenen gelir vergisi, fon payı ve kaçakçılık cezasında uzlaşma sağlandığı, uzlaşmaya varılmakla uzlaşma konuşu verginin re'sen tarh kurumunun sebep ve sonuçların in tüm unsurlarına haiz olarak kesinleştiği, davacının matrah takdiri için yaptığı başvurunun idarece yapılan tarh yatın re'sen tarhiyat olma niteliğim ortadan kaldırmayacağı, defter ve belgelerin inceleme elemanına ibraz edilmemesi nedeniyle re'sen takdir sebebinin bulunduğu 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. ve ek 11. maddesine göre, 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu belirlenen ve tarhiyat öncesi uzlaşılan gelir vergisine normal vade tarihinden itibaren uzlaşmaya varıldığı tarihe kadar gecikme faizi uygulanmasında yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, 31.3.1995 tarihinde 1994 yılının son iki ayma ilişkin bilgilerle 1.1.199425.10.1994 dönemi için hayat standardı esasına göre gelir vergisi beyannamesini verdiğini ve vergilerini ödediğin!, inceleme elemanınca belirlenen matrahın re'sen takdir edilmiş matrah niteliğinde olmadığından gecikme faizi uygulanamayacağını, takdir işleminin 20.10.1997 tarihinde sonuçlanmasının idareden kaynaklanan bir gecikme olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'Uzlaşmanın Mevzuu' başlıklı ek 1. maddesinde, re'sen veya ikmalen tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi cezalarının tahakkuk edecek miktarları mevzuunda, idarenin maddede yazılı hükümler çerçevesinde mükellefler veya cezaya muhatap olanlarla uzlaşabileceği belirtilmiş, ek 11. maddesinde de, Maliye Bakanlığı'nn inceleme raporuna dayanılarak salınacak vergi ve kesilecek cezalarda tarhiyat öncesi uzlaşma yapılmasına izin verilebileceği, bu suretle uzlaşılan vergi miktarı üzerinden, bu Kanun'un 112. maddesine göre gecikme faizi hesaplanacağı hükmüne yer verilmiştir. Anılan '12. maddede ise ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergilerin ödeme zamanları belirtildikten sonra, bu vergilerin dava konuşu yapılmadan veya ihtilaf yaratılarak ya da uzlaşılarak ödenmesi halinde uygulanacak gecikme faizi açıklanmıştır. Olayda, davacı 25.10.1994 tarihinde işyerinin yanması üzerine 3.11.1994 tarihli dilekçesiyle davalı idareye defter ve belgelerinin yanarak zayi olduğunu bildirmiş, 28.31.995 tarihli dilekçesiyle 1.1.199425.10.1994 dönemine ilişkin kazancının takdirini talep etmiştir. Davalı İdare, dönem matrahının takdiri için takdir komisyonuna başvurmuş, takdir komisyonunca olay inceleme elemanına aktarılmış ve inceleme 6.5.1997 tarihinde sonuçlandırılarak matrah bu raporla belirlenmiştir. Diğer yandan davacı gelir vergisi beyannamesini süresinde vererek yangın tarihinden 31.12.1994 tarihine kadar olan döneme ait kazancım beyan etmiştir. Bu durumda, inceleme elemanınca belirlenen matrah ikmalen, re'sen yada idarece tarha konu matrah olmayıp zorunlu bir sebebe dayanılarak hem idarenin hem de davacının talebi üzerine, beyana esas alınmak üzere belirlenmiş bir matrahtır. Bu matrahın takdir komisyonunca takdiri yerine inceleme elemanınca belirlenmesi yasal açıdan sonucu değiştirecek nitelikte değildir. Vergi Usul Kanunu'nun ek 1 ve ek 11. madde hükümleriyle 112. maddesi hükmünün birlikte değerlendirilmesinden uzlaşılan vergilerde gecikme faizinin ancak ikmalen ve re'sen tarh edilmesi ya da ikmalen ve re'sen tarha konu olabilecek nitelik taşıması halinde istenebileceği sonucuna varılmaktadır. Uyuşmazlıkta sözkonusu edilen ve tarhiyat öncesi uzlaşılan vergi, kanunda öngörülen nitelikte tarha konu olmadığından, üzerinden gecikme faizi hesaplanması mümkün bulunmayıp, aksi yöndeki mahkeme kararında isabet görülmemiştir, Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.