Dairesi
Ortaklarına devamlı olarak borç kullandırılmasına karşın vadeli, mal alarak vade farkı ödeyen mükellef kurumun, ortaklarından da faiz almaşı nedeniyle ödediği vade farklarım gider olarak kaydetmesinde kanuna aykırılık bulunmamaktadır.
Karar No
1998/2723
Esas No
1997/5771
Karar Tarihi
18-06-1998

Danıştay Dördüncü Daire

Ortaklarına devamlı olarak borç kullandırılmasına karşın vadeli, mal alarak vade farkı ödeyen mükellef kurumun, ortaklarından da faiz almaşı nedeniyle ödediği vade farklarım gider olarak kaydetmesinde kanuna aykırılık bulunmamaktadır. İstemin Özeti: Davacı şirketin 1992 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora dayanılarak ikmalen kurumlar vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi Kararıyla; dava dosyasının incelenmesinden şirket ortaklarının şahsi ihtiyaçları için cari hesap yoluyla çekmiş oldukları paralardan dolayı işletmeyi nakit sıkıntısına sokarak vadeli mal alımlarına yönelttiği, bunun sonucu bir kısım alışları için gereksiz vade farklarının ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesiyle bir ilgisi olmadığından vade farkları esas alınarak yapılan tarhiyatın yerinde olduğu, matrah farkın in defter kayıtlarından bulunmuş olması nedeniyle davacı adına kesilen kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi gerektiği, ikmalen veya re'sen salınan vergiler üzerinden fon hesaplanması mümkün olmadığından, davacı adına hesaplanan fon payının kaldırılması gerektiği gerekçesiyle ....... vergi aslına yönelik davanın reddine, kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine,fon payının kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı, vade farklarının ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödendiği, inceleme elemanının şirket kasasından çekilen vadeli çekleri kasadan gününde çekilmiş nakit para gibi değerlendirdiği, vergi dairesi müdürlüğü ise davacı adına kesilen kaçakçılık cezası ile hesaplanan fon payının kanuna uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler. Karar: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin 1. bendinde, safi kazancın tespit edilebilmesi için, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin indirileceği, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 2. fıkrasında da, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Uyuşmazlıkta, mükellef kurumun ortaklarına devamlı olarak borç para kullandırmasına karşın satıcı firmadan vadeli mal almak suretiyle vade farkı ödediği, ödenen vade farklarının bir kısminin ortaklarca çekilen paralar nedeniyle yüklenildiği ileri sürülerek düzenlenen inceleme raporu doğrultusunda dava konuşu tarhiyat yapılmıştır. Vadeli emtia alımları nedeniyle ödenen vade farkları, kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili giderlerden olup, satıcının da hasılatım teşkil etmektedir. Nakit durumu elverişli olan mükelleflerin vadeli mal alımı nedeniyle ödedikleri vade farklarının gider olarak gayri safi kazançtan indirilmesine engel teşkil eden kanuni bir düzenlemede bulunmamaktadır. Öte yandan inceleme elemanının da tespit ettiği üzere davacı şirket, ortaklarına kullandırdığı paralar karşılığı olarak C/H bakiyesi için aylık % 6 faiz hesaplamak suretiyle sair gelirler hesabına kaydetmiştir. Bu durumda mevzuata ve muhasebe ilkelerine uygun olarak gider yazılan vade farklarından hareketle davacı kurum adına tarhiyat yapılamayacağından, davanın kısmen reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle, davacı temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı