Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1997/62
Karar No
1998/272
Esas No
1997/62
Karar Tarihi
23-10-1998

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o EMSAL BEDEL TESBİTİNE GÖRE YAPILAN TARHİYATIN HUKUKA AYKIRILIĞI (Alıcı Firmanın Defter ve Kayıtları Üzerinde İnceleme Yapılmamış Olması)

o SATIŞ BEDELİNİN FATURADA DÜŞÜK GÖSTERİLDİĞİ İDDİASIYLA KAÇAKÇILIK CEZALI VERGİ TARHİYATININ TERKİNİ (Alıcı Firma Defterleri incelenmeden Yapılan)

o KAÇAKÇILIK CEZALI VERGİ TARHİYATININ TERKİNİ (Alıcı Firma Defterleri İncelenmeden Satış Bedelinin Faturada Düşük Gösterildiği İddiasıyla Yapılan)

o FATURADA SATIŞ BEDELİNİN DÜŞÜK GÖSTERİLDİĞİ İDDİASIYLA KAÇAKÇILIK CEZALI VERGİ TARHİYATININ TERKİNİ (Alıcı Firma Defterleri İncelenmeden Yapılan)

Özet : Karşıt inceleme ve araştırma yapılmadan dayanaksız takdir komisyonu kararıyla emsal bedel tesbiti suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk yoktur.

İstemin Özeti : İnşaat taahhüt işi yapan yükümlü şirketin ... İnşaat ve Ticaret Limited Şirketine satmış olduğu iktisadi kıymetler için düşük bedelle fatura düzenlendiği ve kayıt dışı hasılatı bulunduğunun tesbiti üzerine iktisadi kıymetler için 213 sayılı Yasanın 267 nci maddesi uyarınca takdir edilen emsal bedeller esas alınarak Maysı ve Eylül 1989 dönemleri için adına resen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.

Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi, 31.5.1994 günlü, E: 1993/1164, K: 1994/518 sayılı kararıyla tarhiyatı kaldırmıştır.

Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 26.12.1995 günlü, E: 1995/525, K: 1995/3659 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesine 2365 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle eklenen 6 ncı bent uyarınca mükellefin defter ve belgelerinin şeklen düzenli olmasının yeterli olmadığı, bu belgelerin ve beyan edilen matrahın gerçeği yansıtmasının da zorunlu olduğu, satılan iktisadi kıymetlerin satış bedellerinin inceleme elemanınca düşük bulunması ve takdir komisyonunca iktisadi kıymetlerin değerlerinin daha yüksek saptanması nedeniyle bulunan matrah farkına göre resen vergi salınmasının yasaya uygun olduğu, olayda resen takdir nedeni bulunmakla beraber ihtilafa konu iktisadi kıymetlerin satış bedelinin düşük olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bu inceleme sırasında bilirkişi tarafından, satış tarihinde kullanılır haldeki araç ve gereçlerin ortalama fiyatlarının ne olduğunun ilgili kuruluşlardan da bilgi alınmak suretiyle iktisadi kıymetlerinin değerlerinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını bozmuştur.

Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi, 3.7.1996 günlü, E:1996/282, K:1996/482 sayılı kararıyla; davacı adına 213 sayılı Yasanın 30 uncu maddesinin 4 üncü fıkrasına göre resen tarhiyat yapılmasının önerildiği, karşıt inceleme yapılmaksızın faturalardaki satış bedelinin düşük olduğu kanaatinin resen takdir nedeni oluşturamayacağı, dava konusu cezalı tarhiyatın dayanağını oluşturan inceleme raporu ve eklerinde yer alan tespitlerin, 213 sayılı Yasanın 3 üncü maddesinde öngörülen ispatlama aracı olarak kullanılacak delil niteliğinde kabul edilemeyeceği, vergi hukukunda soyut görüşlere ve varsayımlara değil hukuken geçerli belgelere itibar edilebileceği, kişisel görüş ve soyut önerilerle alınmış bir takdir komisyonu kararının da 213 sayılı Yasanın 30 uncu maddesinin 6 ncı fıkrası karşısında tek başına delil sayılamayacağı, tarhiyatın dayanaksız olduğu, aynı matrah farkı üzerinden yapılan cezalı gelir vergisi tarhiyatının da mahkemelerince resen takdir nedeni bulunmadığı gerekçesiyle kaldırıldığı, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin Danıştay Üçüncü Dairesince, 16.1.1996 günlü ve E:1995/790, K:1996/9 sayılı kararla reddedildiği gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.

Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş, inceleme raporuna dayalı tarhiyatın hukuka uygun olduğu ileri sürülmüştür.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi ....'ın Düşüncesi:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar direnme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı ....'ün Düşüncesi:

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Bir başka şirkete satılan iktisadi kıymetler için düşük bedelle fatura düzenlediği ve kayıt dışı hasılatı bulunduğu tespit edilen davacı şirket adına uygulanan kaçakçılık cezalı tarhiyatı kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.

İnşaat taahhüt işi yapan yükümlünün .... İnşaat ve Ticaret Limited Şirketine 30.5.1989 tarihinde satmış olduğu konkasör, damperli kamyon, figüre makinası, kaynak makinası, yükleyici elektrik trafosu ve otomobil için düzenlediği fatura ve yasal defter kayıtlarındaki satış tutarları toplamının 45.454.545.- lira olduğu ve bu miktar inceleme elemanınca düşük bulunarak iktisadi kıymetler için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesi uyarınca takdir komisyonunca belirlenen emsal bedelleri esas alınarak bulunan farkın kayıt ve beyan dışı bırakıldığı kabul edilmiştir.

Davacının yapmış olduğu teslimler nedeniyle noksan katma değer vergisi hesaplandığı sonucuna varılabilmesi için kayıt ve beyan dışı bırakılan hasılatın gerçeğe en yakın miktarının saptanması gerekir. Yükümlüler tarafından kayıt ve beyan dışı bırakılmış kazançların gerçeğe en yakın miktarı ile belirlenmesi, yapılacak karşıt incelemelere dayanılması veya matrahı belirleyen ve inceleme yetkisini de haiz olan takdir komisyonlarınca bu kazancın, yeterli veriden yararlanılarak saptanması ve takdir matrahına ilişkin dayanakların Vergi Usul Kanununun 31. maddesinin 8. fıkrasında da öngörüldüğü şekilde gösterilmesini ifade etmektedir. Takdir Komisyonunun dosyada bulunan 27.7.1993 gün ve 93/5452 sayılı kararında genel ifadelerle yetinildiği, hiçbir karşıt inceleme ve araştırma yapılmadan emsal bedel takdir edildiği, kısaca kararın yeterli dayanaktan yoksun kaldığı görülmektedir.

Alıcının kayıt ve belgeleri üzerinde bir inceleme yapılmadan ve ifadesine başvurulmadan, davacının defterlerine yansıyan hasılatın gerçeği yansıtmadığı gibi soyut bir görüşten yola çıkılarak defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, karışık ve usulsüz olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmadığının kabulüne olanak bulunmamaktadır.

Bu nedenle temyiz isteminin reddine, 23.10.1998 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı