İŞYERİ KAPATMA CEZASİ
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
1. Özel usulsüzlük cezalarında birine karşı açılan dava sonuçlanmasa da işyeri kapatma cezasına karşı açılan davanın, tutanakla yapılan tespitler irdelenerek sonuçlandırılması gerekir. 2. Mükellef veya yetkili adamının bulunmadığı bir sırada düzenlenen ve Vergi Usul Kanunu'nun 131. maddesinde öngörülen şekilde, polis, jandarma, muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılmayan tutanakla yapılan tespit mükellefi bağlamaz ve işyeri kapatma cezasına dayanak alınamaz. İstemin Özeti: Çeşitli tarihlerde yapılan denetimlerde belge düzenine uymadığı üç kez saptanan davacıya ait işyerinin işlemin tebliğ tarihinden başlayarak üç gün kapatılacağı duyurulmuştur. Vergi mahkemesinde dava açan yükümlü işyeri kapatma cezasına ilişkin işlemin iptalin! istemiştir. Davayı inceleyen Vergi Mahkemesi, kararıyla; işyerinin kapatılmasına dayanak teşkil eden 02.11.1995 tarihli tutanağa istinaden kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan dava karara bağlanmadan uygulanan işyeri kapatma cezasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir. Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi kararıyla; işyeri kapatma cezası uygulanmasına dayanak alınan ilk iki tespite göre kesilen özel usulsüzlük cezalarının kesinleştiği, üçüncü tespit üzerine kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı ise dava açıldığı anlaşılmış olup, mahkemece bu davanın sonuçlandırılarak sonucuna göre iş bu dava hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle işlemi iptal eden mahkeme kararında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bozma kararma uymayan Vergi Mahkemesi kararıyla; işleme dayanak alınan tespitlerden üçüncüsüne ilişkin özel usulsüzlük cezası kesinleşmeden dava açma süresi içinde işyeri kapatma cezası uygulanmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir. Karar: 1995 yılında üç kez belge düzenine uymadığı yolunda düzenlenen tutanaklara dayanılarak davacının işyerinin kapatılmasına ilişkin işlemi hukuka aykırı görerek işyeri kapatma cezasını kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'na 3239 Sayılı Yasa'nın 27. maddesiyle eklenen mükerrer 354. maddesinin 1. fıkrasında; yetkililerce, 353. maddenin 1 ve 2. numaralı bentlerinde yazılı belgelerin kullanılmadığı veya bulundurulmadığının bir takvim yılı içinde üç ayrı kez tespiti halinde mükelleflerin işyerlerinin, Maliye Bakanlığı kararı ile bir haftaya kadar kapatılabileceği kabul edilmiş, üçüncü fıkrasında ise, işyeri kapatma cezasının uygulanabilmesi için birinci fıkrada belirtilen belgelerin kullanılmadığının veya bulundurulmadığının ikinci kez tespiti üzerine yükümlülerin bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağınin duyurulmuş elması önkoşuluna yer verilmiştir. Belirtilen kural karşısında yargı yerlerince aynı tespitlere göre kesilen özel usulsüzlük cezasının tespitin yetersizliği nedeniyle kaldırılmış olması hali dışında belge almama veya vermeme eyleminin üç kez tespit edilmesinin işyeri kapatma cezası uygulanmasına yeterli olduğu bu tutanaklara dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezalarının dava konuşu edilip edilmemesinin işyeri kapatma cezasına herhangi bir etkisinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla aynı eylemler nedeniyle yükümlüler adına özel usulsüzlük cezaları kesilmiş olup da bu cezaların dava konuşu edilmediği veya açılan davaların reddedildiği durumlarda, işyeri kapatma cezasına karşı açılan davaların; eylemlerin saptandığı tutanakların bu cezaya dayanak yapılabilecek nitelik taşıyıp taşımcidıklannın incelenmesinden sonra sonuçlandırılması gerekmektedir. Dosyada bulunan ve işyeri kapatma cezasına dayanak yapılan tespitlerden 05.07.1995 tarihli tespite ilişkin tutanağın şirket ortaklarından ...'in oğlu tarafından imzalandığı anlaşılmıştır. Yükümlü veya yetkili adamının bulunmadığı bir sırada düzenlenen tutanakların Vergi Usul Kanunu'nun 131. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde açıklandığı şekilde polis, jandarma muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılmadığı anlaşıldığından, bu tutanakla yapılan tespitin yükümlüyü bağlayıcılığı bulunmamaktadır. işyeri kapatma cezasının kaldırılması yolundaki ısrar kararında bu nedenlerle hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz isteminin reddine, oyçokluğu ile karar verildi (*). karşı OY: X Israr kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin K. 1997/502 sayılı kararında yer alan esaslar doğrultusunda bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz. XX Dosyada çeşitli tarihlerde yapılan denetimlerde belge düzenine uymadığı üç kez tespit edilen davacı hakkında alınan işyeri kapatma cezasına dair işlemin,vergi mahkemesince, 02.11.1995 tarihli tutanakla tespit olunan eylem dolayısıyla kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davanın sonuçlanmamış olması sebebiyle kesinleşmediği gerekçesiyle iptal edildiği ve bu kararın Danıştay Üçüncü Dairesince bozulmasından sonra, aynı mahkemece verilen direnme kararı temyize konu edilmiş bulunmaktadır. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 354. maddesinde işyeri kapatma karan alınabilmesi için aranan koşullar ve anılan ceza ile eylemler için Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca kesilecek özel usulsüzlük cezaları arasında sebepsonuç ilişkisinin bulunmaması karşısında; kesilen özel usulsüzlük cezalarının idari davaya konu edilmeksizin kesinleşmelerinin alınan işyeri kapatma kararma karşı idari dava açılmasına ve açılan davada davacıya isnad olunan eylemlerin gerçekliklerinin ve tespitlerin hukuka uygunluğu yönünden mahkemece inceleme ve değerlendirme yapılmasına engel olması mümkün değildir. Bu nedenle, Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararının gerekçesine katılma olanağı yoktur.