Danıştay Dördüncü Daire
iade edilen emtiaya ilişkin işlemlerin satış işleminin tersi işlemle muhasebeleştirilmesinin doğru olduğu, tamamının yeni alınmış gibi mal maliyetine intikal ettirilmesine de iktisap bulunmamaktadır. istemin Özeti: Davacı kurumun 1993 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu, 31.12.1992 günü satılan emtianın, 30,01. 1993 tarihinde iade edilmesi sonucu fatura bedelinin tamamın mal maliyetine intikal ettirilmesi gerekirken, bir kısminin maliyete, bir kısminin zarara intikal ettirilmesinin yerinde olmadığı ve pişmanlık zammının gider olarak yazılamayacağı ileri sürülerek ikmalen kurumlar vergisi ve geçici vergi salınıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; davacı kurumun 1992 ve 1993 yılı defter ve belgelerinin mahkemelerince incelenmesi sonucu, 1992 yılında satışı yapılan emtianın hasılat olarak kaydedildiği, 1993 yılında ladesi sonucu ise bir kısım bedelin maliyet bedeli olarak kaydedilip, kalan kısmın kar zarar hesabına borç yazıldığının anlaşıldığı, sözkonusu emtianın bir ay sonra iadesi nedeniyle bedelin tamamının yeni maliyet bedeli olarak kabulüne olanak bulunmadığı, iade edilen mala ilişkin işlemlerin satış işleminin ters kaydı yapılarak defterlere işlenmesinde kanuna aykırılık bulunmadığı pişmanlık zammının gider olarak kaydı mümkün olmamakla birlikte, olayın niteliği gereği matrahın bu kısmı için kaçakçılık cezası kesilemeyeceği ve ikmalen yapılan tarhiyatlarda ayrıca geçici vergi salınamayacağı gerekçesiyle matrahın kusur cezalı olarak azaltılmasına, cezalı geçici verginin kaldırılmasına karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatın ve kesilen cezanın yerinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasın) sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.