Danıştay Dokuzuncu Daire
Pişmanlık hükümlerine göre verilen beyannamelere ihtirazi kayıt şerhi konulmasına, hukuki ve yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu nedenle, dava açılmasına olanak sağlamak amacıyla beyannameye ihtirazi kayıt konulabilir. İstemin Özeti: Davacı şirketin, 1995 yılı beyannamesine ek olarak pişmanlık hükümlerine göre ve ihtirazi kayıtla verdiği beyanname üzerinden tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile pişmanlık zammına karşı açılan davayı dosyanın incelenmesinden davacı şirketin (...) Limited Şirketi'nden Kasım 1995 döneminde salın aldığı ve üretimde kullandığı 16.182.909.250 lira tutarındaki boyaya ilişkin faturayla ilgili olarak satan firmanın alış faturalarında sorun olabileceği konusundaki uyarılan üzerine vergi ziyaına sebebiyet verilmemesi bakımından 22.05.1996 tarihinde verdiği ek beyannameye ihtirazi kayıt koyduğunun anlaşıldığı, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesinde beyana dayanan vergilerde, kaçakçılık, ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerim ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere maddede yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları kesilmeyeceğinin hükme bağlandığı, madde hükmüyle, vergi ziyaına bağlı suçları kendiliğinden vergi dairesine haber veren başka bir anlatımla, işlediği suçtan pişmanlık duyan yükümlülere belirtilen bu suçlara ait cezaların uygulanmasının önlenmesinin amaçlandığı, kişinin pişman olmasının herhangi bir şarta bağlanmasının ve pişmanlık dilekçesinin de ihtirazi kayıtla verilmesinin mümkün olmadığı, pişmanlık hükümlerinden yararlandıktan sonra vergi dairesine ya da yargı yoluna başvurularak pişmanlıktan vazgeçilemeyeceği, öte yandan, yükümlü şirketin yeminli mali müşaviri tarafından vergi dairesine verilen dilekçeden davacı şirketin sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı vesika kullandığının saptandığı bu konuyla ilgili raporun düzenleneceğinin bildirilmesi hususu da dikkate alındığında pişmanlık dilekçesiyle verilen beyanname üzerine tesis edilen işlemde Yasa'ya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının; uyuşmazlık konuşu faturanın sahte olmadığı, gerçek emtia alımına ilişkin olduğu, bilirkişi incelemesi yolundaki taleplerinin dikkate alınmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Dosyanın incelenmesinden ..... Tic. Ltd.Şti. tarafından, davacı şirket adına Kasım 1995 döneminde düzenlenen 16.182.909.250 lira tutarındaki faturanın içeriği itibariyle yanıltıcı olabileceği tereddütleri üzerine, belirtilen tutarı içeren ek beyannamenin davacı şirket tarafından pişmanlık hükümleri dahilinde ihtirazı' kayıt şerhi konulmak sureliyle verildiği ve bu beyanname üzerine yapılan işlemin dava konuşu edildiği anlaşılmıştır. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesinde, beyana dayanan vergilerde kaçakçılık, ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerim ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe île haber veren mükelleflere maddede yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları kesilmeyeceği hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun'un 378. maddesinde, mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları hükme bağlanmış ise de, idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27/3. maddesinin '..... ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar tahsil işlemini durduramaz....' hükmünün incelenmesinden, ihtirazi kayıtla verilen beyannamelere karşı dava açılabileceği, dolayısıyla yükümlülerin beyan ettikleri matraha ilişkin olarak ihtirazı' kayıt koymalarının mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, pişmanlık hükümlerde göre verilen beyannamelere ihtirazi kayıt şerhi konulmasına da hukuki ve yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu bakımdan, pişmanlıkla verilen beyannameler üzerine dava açılmasın) sağlamak yönünden ihtirazi kayıt koymak olanağı mevcut olduğundan, mahkeme kararının pişmanlıkla verilen beyannamelere ihtirazi kayıtla konulmasının Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesinde düzenlenen pişmanlık ve ıslah müessesesinin amacıyla bağdaşmadığı yönündeki gerekçesinde hukuki isabet görülmemiştir. Öte yandan, uyuşmazlık konuşu olayda davalı şirketin ihtirazı' kaydı, ek beyannamenin konusunu oluşturan faturaların içeriği itibariyle sahte olmadığı hususuna ilişkin olup, sözkonusu faturaların sahte olup olmadığı yönünde yeterli inceleme yapılmadan, davacı şirketin sahte fatura kullanmış olabileceği kanaatiyle davayı reddeden mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına. oybirliğiyle karar verildi.