Danıştay Dördüncü Daire 

İkmalen ve re'sen yapılan tarhiyatlarda, ayrıca fon payı hesaplanmasına olanak yoktur. İstemin Özeti: 1994 yılma ilişkin olarak beyan edilen gayri safi kazancın ortalama kar haddi esasına göre bulunan gayri safi kazançtan düşük olması nedeniyle belirlenen matrah farkı üzerinden davacı adına İkmalen gelir vergisi ve geçici vergi salınmış, fon hesaplanmıştır. Vergi Mahkemesinin kararıyla; ortalama kar haddi bildirim föyüne göre davacı tarafından yıl içinde, 6.850,225.000 lira tutarında toptan satış ve 9.635.225.000 lira tutarında da perakende satış maliyet bedeli beyan edildiği, idarece perakende satış maliyet bedeline belirlenen kar oranı uygulanarak beyan edilen gayri safi kazancın düşük olma nedeninin izahının davacıdan istendiği ancak izahın yeterli görülmediği, ara kararı ile defter, belge ve tüpgaz satışında amillerince tanınan kar yüzdesi mevcut ise belgelerinin ibrazının istenmemesi üzerine, ibraz edilen faturalar ile. perakende satış fişlerinin incelenmesinden, davacının toptan ve perakende satış beyanının doğru olduğunun görüldüğü, diğer yandan fiyat listesi ve kar oranına ilişkin bir belgenin bulunmadığı bildirildiğinden yapılan tarhiyatta Yasa'ya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle gelir vergisi ve fon payına yönelik davanın reddine, geçici vergi yönünden ise yıllık beyanname verme süresi geçtiğinden geçici vergi alınamayacağı gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, geçici vergi tarh edilmesinde Yasa'ya aykırılık bulunmadığını; davacı, toptan ve perakende satış tutarları toplamına ortalama kar haddi oranlarının uygulandığının, perakende satış tutarlarından hiçbir genel gider düşülmeden tarhiyat yapıldığım ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler. Karar: 3824 Sayılı bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 'Gelir ve Kurumlar Vergileri Üzerinden Alınan Fonların Birleştirilmesine ilişkin Hükümler' başlıklı altıncı bölümünde yer alan 18. maddenin (a) bendinde kazanç ve iratlarım yıllık beyanname ile beyan eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gelir ve kurumlar vergilerin'! %10 oranında ayrıca fon payı ödeyecekleri, 19. maddenin 2. fıkrasında ise yıllık, münferit ve özel beyanname veren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, beyannamelerinde hesaplayacakları fon payının ilgili gelir veya kurumlar vergilerinin ödeme süreleri içinde ödeneceği öngörülmüştür. Bu durumda yükümlülerin beyannamelerinde hesapladıkları vergi Üzerinden fon payı ödemeleri gerektiğinden, ikmalen ve re'sen yapılacak tarhiyatlarda ayrıca fon hesaplanmasına olanak yoktur, ikmalen salınan gelir vergisi Üzerinden hesaplanan fon payının kaldırılması istemini reddeden mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının temyiz isteminin kısmen kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının fonla ilgili hüküm fıkrasının bozulmasına, tarafların diğer temyiz istemlerinin reddine oybirliğiyle karar verildi.