Danıştay Dördüncü Daire

GVK Ek Md4 'Turizm Yatırım Belgesi'ni öngörülen sürede almayan davacı şirketin teşvik belgesinin iptal edilmesinde ve yararlanılan yatırım indirimi tutarı üzerinden ikmalen vergi salınmasında kanuna aykırılık bulunmamaktadır. İstemin Özeti: 09.10,1989 tarih ve 2510 sayılı Teşvik Belgesi kapsamında başladığı yatırımlarla ilgili olarak Turizm Bakanlığı'ndan turizm yatırım belgesi alınmaması nedeniyle teşvik belgesi iptal, edilen davacı şirketin, iptal işleminden önce 1991 yılında yararlandığı yatırım indirimi tutarı üzerinden ikmalen kurumlar vergisi salınmış, fon hesaplanmış, kusur cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın 23.02.1994 gün ve 10631 sayılı yazısı ile 93/2 sayılı Tebliğin 8. maddesinde halen geçici teşvik belgesi sahibi olan ve turizm yatırım belgesi alma şartını yerine getirmemiş firmalara, bu özel şartın yerine getirilmesi için 30.06.1993 tarihine kadar süre verileceği, bu süreler içinde şartın yerine getirilmemesi halinde belgelerin iptal edileceğinin öngörüldüğü, 09.10.1989 tarih ve 25210 sayılı teşvik belgesine konu konaklama tesisi yatırımına ilişkin turizm yatırım belgesinin 30.06.1993 tarihine kadar alınmaması nedeniyle teşvik belgesinin iptal edildiğinin bildirildiği, davacı şirketin teşvik belgesi kapsamındaki inşaatın süresinde tamamlanmamasına ilişkin iddialarını Başbakanlık Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı'na iletmesi, gerekli süre isteminde bulunması ve istemin kabul edilmemesi durumunda teşvik belgesinin iptaline karşı dava açması gerektiği, teşvik belgesinin iptali nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergi ve cezada kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı şirket, turizm yatırım belgesi alınmamasının şirketle ilgili bir nedenden kaynaklanmadığını, Kıyı Kanunu'nda değişiklik yapılmasından dolayı bu belgenin alınmadığını, teşvik belgesinin iptali ve vergilerin alınması durumunda önceki yıllardan mahsup edilemeyen geçici verginin göz önünde bulundurulması gerektiğini ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.