ÜCRETLERDE İSTİSNA
Danıştay Dördüncü Daire
Zirai faaliyetle uğraşan limited şirket çiftçi sayılmadığından bu limited şirketin personelinin GVK'nın 23 ve geçici 19. maddelerinde yeralan ücret istisnalarından yararlanması mümkün değildir. İstemin Özeti: 1992/11, 121991/110. aylara ilişkin muhtasar beyannamede ücret ödemeleri yönünden beyanda bulunmadığından söz edilerek ikmalen gelir (stopaj) vergisi ve kaçakçılık cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla, gerçek usulde vergiye tabi olan davacı şirketin ziraat işinde bilfiil çalışan işçiler nedeniyle muhtasar beyanname vermek zorunda olmadığı gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, davacı şirketin gelir vergisinden muaf olmadığı gibi götürü gider usulünde vergiye tabi bir çiftçi olmadığını, şirket olarak faaliyet göstermediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 52. maddesinde zirai faaliyetten doğan kazancın zirai kazanç olduğu, maddede yazılı faaliyetlerin içinde yapıldığı işletmelere zirai işletme, bu işletme işleten gerçek kişilere, (adi şirketler dahil) vergiye tabi olsun veya olmasınlar, çiftçi denileceği, kollektif şirketlere adi veya eshamlı komandit şirketlerin zirai faaliyetle iştigal etseler dahi çiftçi sayılamayacakları belirtilmiştir. Aynı Kanunun 23. maddesinde ise gelir vergisinden muaf veya götürü gider usulünde vergiye tabi çiftçilerin ziraat işlemde bilfiil çalışan ücretlerinin gelir vergisinden istisna edildiği, 01.01.1994 tarihinde yürürlükten kaldırılan geçici 19. madde de gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin ziraat işlemde bilfiil çalışan işçilerin (şoför ve makinist hariç) ücretlerinin vergi karnesi uygulanmasının başlayacağı 01.01.1982 tarihine kadar gelir vergisinden müstesna olduğu ifade edilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davacı limited şirketin çiçekçilik ve seracılık işi ile uğraşması nedeniyle faaliyetlerinin zirai faaliyet olduğunu, dolayısıyla anılan 23. madde ve geçici 19. madde hükümleri uyarınca yanlarında bilfiil çalışan işçilerin ücretlerinin gelir vergisinden istisna edildiğini ileri sürerek beyanda bulunduğunu, davalı idarenin ise davacı şirketin çiftçi sayılmasının mümkün olmadığını, dolayısıyla işçilere ödenen ücretlerin vergiden istisna edilmesinin kabul edilemeyeceğini iddia ettiği görülmektedir. Anılan Kanun maddelerinde yeralan ücret istisnası ile ilgili hükümlerden, çiftçi olarak kabul edilen kişilerin faydalanabileceği anlaşılmaktadır. Limited şirket şeklinde faaliyet gösteren kurumlar vergisi mükellefi olan davacı şirketin bu kapsamda çiftçi olarak, özellikle de gerçek usulde veya götürü usulde vergiye tabi bir çiftçi olduğunun kabulüne imkan bulunmamaktadır. Bu durumda çiftçi olması hukuken kabul edilemeyen davacı şirketin, yanında çalıştırdığı işçiler nedeniyle çiftçilere tanınmış bir istisna hükmünden faydalanması mümkün olmadığından davanın reddi gerekirken tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Bu nedenle Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.