Danıştay Üçüncü Daire 

Şartlı salıverme halinde davacı adına düzenlenen vergi ve ceza ihbarnamelerinin köy ihtiyar heyeti azasına tebliğ edilmesinin Vergi Usul Kanununda yeralan hükümlere göre hukuken kabul edilebilir olup olmadığı incelenerek karar verilmesi gerektiği hk. İstemin Özeti: Nakliyecilik işinden dolayı götürü usulde mükellef olan davacı adına 1992, 1993, 1994, 1995 (1995 yılı için 5 aylık) takvim yıllarına ilişkin olarak salınan gelir vergisi ve fon payı ile bunlara bağlı olarak kesilen kusur cezalarına karşı açılan davayı; dava dilekçesi ile vergi dairesi savunmasından, ihbarnamelerin 31.7.1995 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca vergi mahkemesine açılacak davanın 30 gün içinde, en geç 31.8.1995 tarihine kadar açılması gerektiği, ancak bu tarih adli tatile rastladığından aynı Kanun'un 8/3. maddesine göre, dava açma süresinin 12.09.1995 tarihine kadar uzadığı, ilk davanın 14.11.1995 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinden havale edilen dilekçe ile açıldığı, tebliğin yapıldığı 31.7.1995 tarihinde davacının cezaevinde olmadığı, 23.05.1993 tarihinde cezaevinden tahliye olduğu anlaşıldığından kısıtlı olduğu yolundaki iddianın yerinde görülmediği, bu nedenle süresinde açılmayan davacının esastan incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle süreaşımı nedeniyle incelenmeksizin reddeden Vergi Mahkemesinin kararının; 31.7.1995 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu, hükümlünün vesayetinin kaldırılmadığı, Medeni Kanun'un 415. maddesine göre vesayetin, cezanın bitmesi ile sona erdiği, 4 yıl 6 ay hapis cezasının da 1997 yılında sona erdiği ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'Tebliğler' başlığım taşıyan beşinci kısmında vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilimum vesikalar ile yazıların muhatabına nasıl tebliğ edileceği hükme bağlanmış olup; 94. maddede, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı kuraba bağlandıktan sonra, 'Veli, vasi ve kayyımlara tebliğ' kenar başlığım taşıyan 95. maddede, mükellef yerine geçen veli, vasi veya kayyım gibi vergi sorumlusu birden fazla olursa, tebliğin bunlardan yalnız birine yapılacağı, şayet tebliğin mevzuu olan ise ayrı bir. vasi veya kayyım bakmakta ise, tebliğin bunlara yapılacağı hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden; nakliyecilik işinden dolayı vergi mükellefi olan davacının 21.6.1992 günü kamyonuyla trafik kazası geçirdiği, bu kaza nedeniyle ....... Asliye Ceza Mahkemesince 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, 27.1.199323.5.1995 tarihleri arasında ....... Cezaevinde kaldığı, 23.5.1995 tarihinde şartlı salıverildiği, şartlı salıverilme hali devam ederken adına düzenlenen, vergi ve ceza ihbarnamelerinin 31.7.1995 tarihinde, köy ihtiyar heyeti azası......... imzasına tebliğ edildiği anlaşılmış olup, vergi mahkemesince, şartlı salıverilme halinde köy ihtiyar heyeti azasına yapılan tebliğin Vergi Usul Kanununda yeralan hükümlere göre hukuken kabul edilebilir olup olmadığı incelenmeden bu tebliğin usulüne uygun olduğu benimsenmek suretiyle verilen kararda isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle oybirliğiyle karar verildi