Danıştay Onbirinci Daire

ihracatçının ihraç ettiği malları satırı aldığı firma, satışa ait KDV’yi beyanına dahil ettiğinden ve bu firmanın mal aldığı alt firma ilgili yılda faal olduğundan ve alt firma hakkında sahte belge düzenlediği yolunda bir tespit de olmadığında’., iade ve mahsup taleplerinin yerine getirilmesi gerekir. İstemin Özeti: 1993 yılı EkimKasım dönemlerine ait işlemlerinin katma değer vergisi yönünden incelenmesi sonucu düzenlenen raporda, yükümlü şirketin bu dönemlerde ihraç etmiş olduğu malları satın aldığı (Y.E.)’nin, bu malı temin ettiği şirketin mal aldığı firmanın tahsil ettiği katma değer vergisinin Hazine’ye intikal etmediği saptandığından, müteselsil sorumluluk nedeniyle yükümlü şirketin iade mahsup talebinin reddedilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine, iade talebinin reddine ilişkin 16.08.1996 gün ve 21835 sayılı işlemin iptali istenilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; sözkonusu raporun incelenmesinden, yükümlü şirketin uyuşmazlığın ait olduğu dönemlerde Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ne tereyağı ihraç ettiği, ihracat bedelinin döviz olarak yurda getirildiği, bu malın vergi dairesi mükellefi ve imalatçı kapasitesi bulunan (Y.E)’den alındığı ve bu kişinin de tahsil ettiği katma değer vergisini beyannamesine dahil ettiğinin ihtilafsız olduğu, bu hususun vergi iadesi yönünden düzenlenen yeminli mali müşavir raporuyla da saptandığı, kaldı ki adı geçen şahsın mal aldığı (B) Ltd. Şti.’nin 1993 yılında faal olduğu, bu yılda sahte fatura düzenlediği veya katma değer vergisi ödemediği yolunda bir tespit bulunmadığı, ayrıca (Y.E)’nin mal aldığı bir diğer alt firmanın davacı şirketin bir yan kuruluşu olmasının da bu durumu değiştirmeyeceği gerekçesiyle dava konuşu işlemin iptaline karar vermiştir. Davalı idare, yükümlü şirket hakkında düzenlenen inceleme raporunda belirtilen tespitler sonucunda iade mahsup talebinin reddedilmesi gerektiğinin önerilmesi üzerine yapılan işlemin yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine, Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oyçokluğu île karar verildi.