Danıştay Üçüncü Daire
Arsa sahipleri île aidat ödeyen ve lehlerine kat irtifakı tesis edilen ortakların oluşturduğu yapı ortaklığının işlerini yürüten davacıya ödenen ücretten faaliyetin ticari faaliyet olduğu kabul edilerek çalışan işçilere yapılan ödemelerden tevkifat yapılmadığından söz edilerek gelir (stopaj) vergisi salınmasında yasal isabet bulunmamaktadır. İstemin Özeti: 1994/Şubat Nisan dönemi muhtasar beyannamesini vermeyen davacı adına vergi inceleme raporuna dayanılarak re’sen salınan gelir (stopaj) ve damga vergisi ile bu vergilere bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacının ortağı bulunduğu özel yapı ortaklığının, arsa sahipleri ile aidat ödeyen ve lehlerine kat irtifakı tesis edilen ortakların bir araya gelerek 24 daire, 14 dükkan ve 20 garajdan oluşan bina yapımı için oluşturulduğu, buna göre yapı ruhsatının alınarak inşaata başlandığı, inşaatın işlerinin yürütülmesi için diğer ortaklar tarafından davacıya yetki verildiği, davacının yapmış olduğu hizmetler karşılığında özel yapı ortaklığından ücret aldığının anlaşıldığı, özel yapı ortaklığının ve davacının gayrimenkullerin alım satımı veya inşa işlerini devamlı olarak yaptıkları hususunda somut bir tespit bulunmadan yalnızca inşaat için çok yüksek tutarda harcama yapılması nedeniyle özel yapı ortaklığına ait binanın inşasının yürütülmesi için ücret karşılığında hizmet veren davacının yaptığı işin bir tür müteahhitlik olduğu kabul edilerek sözkonusu faaliyetin ticari faaliyet olduğu, çalışan işçilere yapılan ödemelerden tevkifat yapılması gerektiğinden bahisle yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek cezalı tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesinin kararının; vergi inceleme raporuna dayanılarak davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan vergi mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.