|
Dairesi
Erzincan Depremi Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılandırma Projesi kapsamında yapılan teslim ve hizmetler 3838 sayılı Kanun gereğince KDV’den istisnadır. Ancak bu istisna kapsamındaki işlemler iade hakkı doğuran işlem olmadığından, bu işler nedeniyle yüklenilip indirilemeyen KDV’nin iadesi
|
|
Karar No
1998/1129
|
|
Esas No
1997/747
|
|
Karar Tarihi
19-03-1998
|
|
|
Danıştay Onbirinci Daire
Erzincan Depremi Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılandırma Projesi kapsamında yapılan teslim ve hizmetler 3838 sayılı Kanun gereğince KDV’den istisnadır. Ancak bu istisna kapsamındaki işlemler iade hakkı doğuran işlem olmadığından, bu işler nedeniyle yüklenilip indirilemeyen KDV’nin iadesi mümkün değildir. İstemin Özeti: Yükümlü şirketin Erzincan Depremi Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılanma Projesi kapsamında yaptığı işler nedeniyle katma değer vergisi iade talebi yerinde görülmeyerek, vadesi gelen çeşitli vergi borçlarının tahsili için yükümlü adına ödeme emri düzenlenmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; yükümlü şirketin 3838 sayılı Yasa çerçevesinde Başbakanlık Toplu Konut idaresi Başkanlığı’na Erzincan’da yapmış olduğu inşaat taahhüt işlemin katma değer vergisinden istisna olduğunu belirtilerek, ödenen ancak indirilemeyen verginin iadesini veya diğer borçlarına mahsubunu talep ettiği, süre gelen içtihatlara göre idarenin mahsup işlemini beyana ve ibraz edilen belgelere göre yapması gerektiği, daha sonra yapılacak incelemede haksız iade alındığının saptanması halinde, yasada öngörülen müeyyidelerin uygulanacağı, olayda katma değer vergisi iadesinin reddi üzerine açılan davada Vergi Mahkemesinin kararıyla yükümlü şirketin lehine karar verildiği, 3065 sayılı Yasanın 19/1 maddesindeki istisna ve muafiyet sınırlamasının, bu Kanundan sonra yürürlüğe giren ve özel bir yasa niteliği taşıyan 3838 sayılı Kanun’un 19. maddesinin uygulamasını engellemeyeceği, bu nedenle yükümlü şirketin anılan yasa maddesi kapsamında istisnaya konu edilen işler dolayısıyla yüklendiği katma değer vergilerinin iadesi veya başka vergi borçlarına mahsubu talebinin reddinde yasal isabet bulunmadığından, iade talebinin reddine ilişkin açılan davanın sonucu beklenmeksizin yükümlü şirket adına ödeme emri tanzim ve tebliği edilmesinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle düzenlenen ödeme emrini iptal etmiştir. Vergi Dairesi müdürlüğü katma değer vergisinden istisna tutulan vergiler için 3065 sayılı Yasanın 30/a ve 32. maddelerine göre iadenin mümkün olmadığı, tahakkuk eden ve vadesinde ödenmeyen vergi borcunun tahsili için düzenlenen ödeme emrinin yasaya uygun olduğunu ileri sürülerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir. Karar: Uyuşmazlık, yükümlü şirketin Erzincan Depremi Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılanma Projesi kapsamında yaptığı işlerle ilgili teslim ve hizmetlerin, 3838 sayılı Yasa uyarınca, katma değer vergisinden istisna olduğu ileri sürülerek, bu işler nedeniyle yüklenilen ve indirim konuşu yapılamayan vergilerin iadesi veya diğer vergi borçlarına mahsubu talebinin reddedilmesi üzerine. vadesi gelen muhtelif vergi borçlarının tahsili için ödeme emri düzenlenmesinden doğmuştur. 6183 sayılı Yasanın 37. maddesinde, amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, 55. maddesinde amme alacağının vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarım ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, aynı Yasanın 58. maddesinde ise kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği hükmü yeralmıştır. Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin 3838 sayılı Kanun kapsamında inşaat taahhüt işi yaptığı, bu işlemlerin anılan Kanun’un 19. maddesi uyarınca katma değer vergisinden istisna tutulması nedeniyle, bu işlemler için yüklenilen ancak indirilemeyen katma değer vergisinin diğer vergi borçlarına mahsubu suretiyle iadesinin talep edildiği, bu talebin reddedilmesi üzerine bu işlemin iptali için Vergi Mahkemesinde dava açıldığı, bu arada vadesi gelen ve mahsup yoluyla ödendiği ileri sürülen muhtelif vergi borçları uyuşmazlık konuşu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Yükümlü şirketin iade talebinin reddedilmesi üzerine bu işlemin iptali ve sözkonusu katma değer vergisi iadesinin veya diğer vergi borçlarına mahsubunun yapılması talebiyle Vergi Mahkemesinde açtığı dava sonucu verilen kararın davalı idarece temyiz edilmesi üzerine Danıştay Onbirinci Dairesi kararıyla: 3065 sayılı Yasanının 29/2. ve 32. maddelerinde iade hakkı tanınan işlemlerin belirtildiği, buna göre temel gıda maddelerinin teslimi, bu Kanun’un 11, 13, 14 ve 15. maddeleri uyarınca vergiden istisna olan (mal ve hizmet ihracatı, araçlar ve petrol aramaları istisnası. transit taşımacılık ve diplomatik istisnalar) işlemler dışında iade uygulamasının bulunmadığı, 3838 sayılı Yasanın 19. maddesi ile getirilen istisnanın 3065 sayılı Yasanın belirtilen hükümlerine göre iade hakkı doğurmayacağı, yükümlü şirketin faaliyet konusunun 3065 sayılı Yasanın 11, 13,14 ve 15. maddelerinde sayılan işlemler ile temel gıda maddeleri teslimine ilişkin işlemler kapsamında olmadığı, resmi kurumlara karşı 3838 sayılı Yasa çerçevesinde yapımı yüklenilen inşaat işleri nedeniyle 3065 sayılı Yasanın 32. maddesinde düzenlenen iade hakkından yararlanamayacağı gerekçesiyle sözkonusu kararı bozarak inşaat taahhüt işleri için yüklenilen katma değer vergisinin mahsup yoluyla iade edilemeyeceğine karar vermiştir. Bu durumda yükümlü şirketin 3838 sayılı Yasa çerçevesinde yaptığı inşaat taahhüt işi nedeniyle davalı idare nezdinde katma değer vergisi iade hakkı ve alacağı bulunmadığından, vadesi geldiği halde ödenmeyen muhtelif vergi borçlarının tahsili için düzenlenen ödeme emrini iptal eden mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oyçokluğu île karar verildi.
|
|