|
Dairesi
İndirimli orana tabi temel gıda maddelerine ilişkin olarak katma değer vergisi iadesinden yararlanılabilmesi, yüksek oranlı katma değer vergisine tabi emtialardan düşük oranlı mal üretimi yapılması şartına bağlı değildir.
|
|
Karar No
1998/1009
|
|
Esas No
1997/1792
|
|
Karar Tarihi
16-03-1998
|
|
|
Danıştay Onbirinci Daire
İndirimli orana tabi temel gıda maddelerine ilişkin olarak katma değer vergisi iadesinden yararlanılabilmesi, yüksek oranlı katma değer vergisine tabi emtialardan düşük oranlı mal üretimi yapılması şartına bağlı değildir. İstemin Özeti: Toptan ve perakende bakkaliye emtiası ticareti ile uğraşan yükümlünün 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda, temel gıda maddelerine ilişkin olarak mahsup yoluyla haksız yere katma değer vergisi iadesi aldığı ileri sürülerek beyannamelerinin yeniden düzenlenmesi sonucu Mayıs dönemi için kusur cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; 3065 sayılı Kanun’un 28. ve 29. maddesinin birlikte değerlendirmesinden, temel gıda maddesi teslimlerinden dolayı iade hakkının varlığından söz edebilmek için, düşük oranlı katma değer vergisiyle satılan temel gıda maddelerinin öncelikle yüksek oranlı katma değer vergisine tabi girdilere temin edilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, olayda ise davacı tarafından yüksek oranlı katma değer vergisi ödenerek imal edilen veya düşük oranlı katma değer vergisine tabi olarak satılan bir temel gıda maddesinin satışının da yine aynı oran üzerinden yapılarak ilave bir değer katılmadığından haksız yere katma değer vergisi iadesi alındığından tartışma bulunmadığı, öte yandan yükümlü tarafından dava dilekçesinde, bugüne kadar temel gıda maddeleri ticaretinden dolayı katma değer vergisi iadesi alındığım belirterek aynı konuda 1.991 yılı Ekim dönemine ilişkin olarak yapılan cezalı tarhiyatın mahkemelerinin kararıyla kaldırıldığı, bu kararın ise Danıştay Onbirinci Dairesi kararı ile onandığı ileri sürülmüşse de sözü edilen davadaki uyuşmazlığın temel gıda maddelerine ilişkin katma değer vergisi iadelerinin yapılacağı zamanın tespitine ilişkin olduğu ve bu davadaki tarhiyatın gerekçesi île bağlantısı ve ilgisinin bulunmadığı, kaldı ki dava dilekçesinde belirtilen bu kararda, vergi aslının aynen onandığı, cezanın ise kusura çevrilmesine karar verildiği, böylelikle temyizin de davacı aleyhine sonuçlandığı görüldüğünden sözkonusu iddiaların dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle kusur cezalı katma değer vergisi iadesi aldıklarım, iade almak için imalatçı olunacağına dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı gibi, yasa koyucu tarafından da böyle bir ayrıma gidilmediğim, Vergi Mahkemesi kararı île haklılıklarının kabul edildiğini, öte yandan Danıştay Onbirinci Dairesinin kararı ile de lehlerine bir sonuca hükmedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz konuşu, 1995 yılı işlemleri temel gıda maddesi teslimleri dolayısıyla katma değer vergisi iadesi talebi yönünden incelenen yükümlü adına haksız iade aldığı ileri sürülen tutarların esas alınması suretiyle beyannamelerinin yeniden düzenlenmesi sonucu ilgili dönem için tarh edilen kusur cezalı katma değer vergisini onayan mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir. 3065 sayılı Kanun’un 28. maddesinde, ’Katma değer vergisi oranı, vergiye tabi her bir işlem için % 10’dur. Bakanlar Kurulu bu oranı, dört katma kadar artırmaya, % 1’e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkilidir.’ hükmü yeralmış, aynı Kanun’un ’Vergi indirimi’ başlıklı 29. maddesinin 2. fıkrasında da, ’Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki döneme devir olunur ve iade edilmez. Şu kadar ki, 28, madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen sadece temel gıda maddeleri ile ilgili olup indirilmeyen vergi iade olunur.’ hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükümleri ile vergi indiriminin uygulanmasında, öncelikle tahsil edilen vergilerden yüklenilen vergilerin indirilmesi öngörülmüştür. Bu itibarla temel gıda maddeleri için yüklenilen katma değer vergisinin tamamının, diğer işlemlerden dolayı ödenen katma değer vergileriyle birlikte indirim konuşu yapılması gerekmekte, ancak Bakanlar Kurulu tarafından vergi oranı indirilen temel gıda maddelerinde yapılacak indirimden arta kalan kısmın iadesi öngörülmüş bulunmaktadır. Maliye Bakanlığınca bu konuya ilişkin olarak 12.03.1992 gün ve 21169 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 39 seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde de aynı esaslara yer verilmiş, temel gıda maddesi teslimlerinde iade edilecek vergi hesaplanırken, diğer indirimler dikkate alınmadan, teslimin bünyesine giren vergi ile teslim dolayısıyla hesaplanıp beyan edilen verginin mukayesesinin esas alınmasının sözkonusu olamayacağı, yükümlünün hesaplanan toplam katma değer vergisinden, toplam indirilebilir katma değer vergisinin düşüleceği, indirilemeyen kısım kalmazsa iade yapılmayacağı, indirilemeyen bir kısım kalmazsa iade yapılmayacağı, indirilemeyen bir kısım kalır ve miktar, bildirimde beyan edilen iade hakkı doğuran işlemin bünyesine giren vergiden büyük otursa, bünyeye giren verginin tamamının iade edileceği belirtilmek suretiyle konuya açıklık getirilmiştir. Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ile tebliğ hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; temel gıda emtiası alım satımı ile ilgili iade hakkı, mahkemece hükme bağlandığı gibi yüksek oranlı katma değer vergisine tabi emtialardan düşük oranlı mal üretimi nedeniyle münhasıran mağdur olan mükelleflere tanınmış bir hak olmayıp, vergi iadesi hakkının, temel gıda maddelerine ilişkin olmak üzere Bakanlar Kurulu kararıyla vergi nispetinin indirilmesi ve bu verginin ilgili dönemde indirimle giderilememesi koşullarına bağlandığı, kanun koyucunun bu madde hükmüyle, mükelleflerin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanarak yüklenilen ve vergi nispetinin indirilmesi nedeniyle ilgili dönemde yapılan vergiye tabi (satış) işlemleri üzerinden hesaplanan vergiden indirim yoluyla giderilmesi mümkün olamayacak verginin reddini (iadesini) amaçladığı görülmektedir. Öte yandan hem iade ile ilgili açıklamalara yer veren Katma Değer Vergisi Kanunu’ nün 32. maddesinin gerekçesinde, hem de 39 seri no.lu Tebliğde stokta yeralan emtialara ilişkin olarak yüklenilen katma değer vergisinin de indirilebileceği açıkça belirtildiğinden inceleme elemanının bu konudaki görüşünde de isabet bulunmadığı açıktır. Bu durumda, yükümlünün hesaplanan katma değer vergisinden, indirilebilir katma değer vergilerinin (stoktaki emtialara ilişkin katma değer vergisi de dahil olmak üzere) toplanarak düşüleceği, indirilemeyen kısım kalmazsa iade yapılmayacağı, indirilemeyen bir kısım kalır ve bu miktar, bildirimde beyan edilen iade hakkı doğrudan işlemin bünyesine giren vergiden büyük olursa bünyeye giren verginin tamamının iade edileceği açık olup, mahkemece, ilgili dönemde iade edilmesi gereken katma değer vergisi tutarının belirlenmesinde yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda hesaplama yapılarak bir sonuca ulaşılması gerekirken, salt inceleme raporunda yeralan hatalı yorum esas alınarak davanın reddedilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararın bozulmasına oybirliği ile karar verildi. Yüzde 15’likoran 13.12.1999’dan itibaren % 17’ye yükseltilmiştir.
|
|