T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o HIRSIZLIK (Katma Değer Vergisi İndirimi)
o KDV İNDİRİMİ (Hırsızlık Yapılması - Cezalı Tarhiyat)
Özet : Vergisi uyuşmazlık konusu yıldan iki yıl önce işyerinde hırsızlık olayı meydana geldiği için katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyen davacı adına uygulanan tarhiyatın kaldırılması hukuka uygun olduğu hakkında.
İstemin Özeti: Deri konfeksiyon ticareti yapan yükümlünün 1987 yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda; 14.280.000.- liralık deri hasılatının kayıtlara geçirilmediği eleştirilerek ve 30.000.000.- liralık deri emtianın çalınması nedeniyle bu emtiaya ilişkin katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek katma değer vergisi beyannamelerinin yeniden düzenlenmesi sonucunda Ocak 1998 döneminden Şubat 1988 dönemine devreden indirilecek katma değer vergisi bulunmadığı görülmüş, yükümlünün şubat 1988 döneminde beyan ettiği indirim kabul edilmeyerek, Şubat 1988 ve sonraki dönemlerin katma değer vergisi beyannameleri yeniden düzenlenmiş, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Aralık 1988 dönemleri için adına kaçakçılık cezalı katma değer vergisi, ağır kusur ve kusur cezalı dahili tevkifat salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen İzmir 3. Vergi Mahkemesi; katma değer vergilerini onamış, dahili tevkifatı, vergilendirme döneminin 1988 olması ve mahsup imkanının ortadan kalkmış olması nedeniyle kaldırmış, sadece vergi ziyaına sebebiyet verildiğinden ceza kesilmesini uygun görmüş, kesilen cezaları ise kusura çevirmiştir.
Tarafların bu karara karşı yaptığı temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi K:1993/5333 sayılı kararıyla; 1987 yılında defter ve kayıtlarına intikal ettirilmeyen 14.280.000.- liralık matrah farkı ile 1987 yılındaki hırsızlık olayından dolayı 30.000.000.- liranın hasılat dışı kaldığının saptandığı, toplam 44.280.000.- lira matrah farkı üzerinden yükümlü adına kaçakçılık cezalı gelir vergisi tarhiyatı yapıldığı, dava açılması üzerine bu tarhiyatın 14.280.000.- liralık kısmının Danıştay'dan geçmek suretiyle onanarak kesinleştiği, 30.000.000.- liralık matrah farkı ile ilgili mahkeme kararının ise Danıştay Üçüncü Dairesince yeniden araştırma yapılmak üzere bozulduğu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 34 üncü ve 30/c maddeleri uyarınca yükümlünün 1987 yılında hırsızlık sonucu çalınan mallara ait katma değer vergisini indirip indirmediği konusunun defter ve belgelerin incelenmesi sonucunda ortaya çıkarılabileceği, öte yandan 1987 yılında işyerinde hırsızlık olup olmadığının emniyet makamlarından öğrenilebileceği halde ara kararı ile sadece yükümlüden sorulmasının yerinde olmadığı, bu durumda, 1987 yılında hırsızlık olup olmadığının tespit edilmesi, hırsızlığın 1987 yılında vuku bulduğunun tespit edilmesi halinde çalınan mallara ait alış faturalarında gösterilen katma değer vergisinin tarh olunması, 1987 yılında herhangi bir hırsızlık olayı yok ise dönem sonunda mal mevcudu olmadığı tespit edildiğine nazaran defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, dahili tevkifatın terkinine ilişkin mahkeme kararının hukuka uygun bulunduğu, dahili tevkifata bağlı olarak kesilen ağır kusur ve kusur cezalarının kaldırılmasına karar verilerek mahkeme kararı, çalınan derilerle ilgili matrah farkı ve dahili tevkifata bağlı cezalar yönünden bozulmuştur.
Bozma kararına kısmen uyan İzmir 3. Vergi Mahkemesi; dahili tevkifat nedeniyle kesilen cezaları kaldırmış, 30.000.000.- liralık emtiaya ilişkin katma değer vergisi indirimi yönünden ise 1987 yılında davacıya ait işyerinde hırsızlık olup olmadığının ... Karakol Amirliğinden sorulduğu, alınan cevaptan 1987 yılında yükümlünün hırsızlıkla ilgili herhangi bir başvurusu olmadığının anlaşıldığı, başka bir tespit ve incelemeye dayanmadığından ve hırsızlığın da 1985 yılında olduğu anlaşıldığından, 30.000.000.- liralık katma değer vergisi indiriminin kabul edilmemesinde isabet bulunmadığı, bozma kararında bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği belirtilmiş ise de, vergi mahkemelerinin idarenin tespit ettiği matrah farkına ait inceleme ile ortaya koyduğu hususların hukuka uygun olup olmadığını inceleyebileceği, idarece ileri sürülmeyen bir konuda idarenin yerine geçerek başka bir nedenle matrah farkı olup olmadığı hususunu belirlemekle görevli olmadığından bilirkişi incelemesi yaptırmayarak, tarhiyatın bu kısmının da kaldırılmasına karar vermiştir.
Karar, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Bu istemi inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun K:1996/128 sayılı kararında; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29 uncu maddesinde, yükümlülerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı kanunun indirilemeyecek katma değer vergisi başlıklı 30 uncu maddesinin (c) bendinde, zayi olan malların alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisinin indirilemeyeceğinin hükme bağlandığı, yükümlünün, 1987 yılında işyerinde iki kez hırsızlık olduğu ve toplam otuz milyon liralık emtianın çalındığı yolundaki izahının, tarhiyata neden olduğu, yetkili mercilerden araştırılması sonucunda işyerindeki hırsızlığın 1987 yılında değil, 1985 yılında olduğunun kesin olarak saptandığı, vergisi uyuşmazlık doğuran yılda herhangi bir hırsızlık olayı meydana gelmediği ve davacının katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesini gerektiren başka bir neden bulunmadığından, tarhiyatın kaldırılması yolundaki kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle temyiz istemi reddedilmiştir.
Vergi dairesi müdürlüğü tarafından; vergi mahkemesince bozma kararına uyularak yükümlünün defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak istediği ancak, yükümlünün defter ve belgelerini ibraz etmemesi ve gerekli bilirkişi masrafını yaptırmaması nedeniyle incelemenin gerçekleştirilemediği, mahkemece terkin kararı verilmekle inceleme yapılmasını engelleyen yükümlünün ödüllendirilmiş olduğu ileri sürülerek kararın düzeltilmesi istenmiştir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi B.O.'nun Düşüncesi: Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı I.E.'nin Düşüncesi: Esas kararda yer alan düşüncede yazılı gerekçe uyarınca karar düzeltme isteminin kabulü ile temyize konu ısrar kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.
Türk Milleti Adına hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54 üncü maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtildiğinden ve dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebeplerin bunlardan hiçbirine uymadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan istemin REDDİNE, 24.1.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Düzeltilmesi istenen kararın "Karşı Oy" yazısında yer alan hukuksal nedenlerle istemin kabulü, kararın kaldırılması, ısrar kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun kabulü ile kararın bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan karara katılmıyorum.