T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o KOLLEKTİF ŞİRKET (Taşınmazların Düşük Bedelle Satılması)
o ŞİRKET ORTAKLARINA TAŞINMAZ SATIMI (Emsal Bedel)
o KDV (Taşınmazların Düşük Bedelle Şirket Ortaklarına Satılması - Emsal Bedel)
Özet : Kollektif şirket aktifinde kayıtlı taşınmazların, ortaklara düşük bedelle satılması üzerine takdir komisyonunca belirlenen bedel ile beyan arasındaki fark nedeniyle cezalı tarhiyat yapılması durumunda vergi mahkemesi taşınmazların satış tarihindeki emsal bedellerini araştırarak sonuca göre karar verilmesi gerektiği hakkında.
İstemin Özeti: ... Oğulları ..., ... ve ... Kollektif Şirketinin 1987 yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda; kollektif şirketin ... İnşaat Müteahhitliği Anonim Şirketinden 7.5.1984 tarihinde 7.500.000.-liraya satın alarak kayıtlarına intikal ettirdiği 3 adet dükkanı, 30.12.1987 tarihinde şirket ortaklarına 9 milyon liraya satması üzerine bu taşınmazların, şirketten düşük bedelle çekildiğinden bahisle takdir komisyonunca takdir olunan 140 milyon lira bedel ile beyan değeri arasındaki fark üzerinden kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen Manisa Vergi Mahkemesi, K: 1992/437 sayılı kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1 inci maddesinin 1 inci bendinde ticari faaliyet çerçevesinde yapılan teslimlerin katma değer vergisine tabi tutulduğu, aynı kanunun 3/a maddesinde de vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun, vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesinin teslim sayıldığı, kollektif şirket tarafından şirket ortaklarına satılan dükkanlardan dolayı salınan gelir vergisinin mahkemelerince onandığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi K: 1993/2860 sayılı kararıyla; temyiz istemini cezanın kusura çevirilmesi gerektiğinden bahisle kabul etmiş ve kararı bu yönden bozmuş ancak, tarafların karar düzeltme istemini inceleyen aynı daire K: 1994/242 sayılı kararıyla; vergi dairesi müdürlüğü istemini reddetmiş, yükümlü istemini kabul ederek, K: 1993/2860 sayılı kararı kaldırmış ve yükümlünün temyiz istemini yeniden incelemiştir.
Danıştay Dokuzuncu Dairesinin söz konusu K: 1994/242 sayılı kararında; yükümlü vekilince ibraz edilen 25.12.1992 tarihli bilirkişi raporu ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.1992 gün ve 1992/78 sayılı kararında dükkanların tüm özellikleri ve 18.12.1992 tarihi itibarıyla alım satım rayiçleri göz önüne alınarak değerinin 95.000.000.-lira olduğunun tespit edildiği, taşınmazlar için daha sonraki bir tarihte emsal mukayesine dayanılarak bilirkişi marifetiyle saptanan değerin, takdir komisyonunca takdir olunan emsal bedellerden daha düşük olması karşısında, takdir komisyonunca belirlenen emsal bedellerin yeterli araştırmaya ve somut verilere dayanmadığı sonucuna varıldığı, söz konusu taşınmazların 30.12.1987 tarihi itibarıyla emsallerine nazaran haiz olacağı emsal bedellerin araştırılmasından sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararı bozulmuştur.
Bozma kararına uymayan İzmir 1. Vergi Mahkemesi 1994/997 sayılı kararıyla; şirketin aktifinde kayıtlı bulunan dükkanların düşük bedelle satılmak suretiyle işletmeden çekilmesi nedeniyle takdir komisyonunca takdir olunan bedel ile beyan olunan bedel arasındaki 131 milyon lira matrah farkı üzerinden salınan cezalı gelir vergisi tarhiyatlarının Danıştay Üçüncü Dairesinin K: 1993/1824, 1825, 1827, 1828 sayılı kararlarıyla onandığı, satış hasılatının katma değer vergisi matrahını oluşturacağı, bu matrahın gelir vergisi yönünden de matrah unsuru olduğu, aynı matrah farkı üzerinden salınan gelir vergisi ve cezanın yükümlü aleyhine kesinleştiği, bu nedenle katma değer vergisi yönünden uyuşmazlığa konu dükkanların emsal bedelinin araştırılmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiştir.
Bu istemi inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun K: 1996/238 sayılı kararında; takdir komisyonunca ... İlçesi, ..., ... mevkii, 9/2 pafta, 115 ada, 33 parsel numaralı taşınmaz üzerinde bulunan uyuşmazlık konusu A Blok (7) nolu dükkan için 50 milyon lira, (9) nolu dükkan için 50 milyon lira, (10) nolu dükkan için ise 40 milyon lira bedel takdir edildiğinin anlaşıldığı, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 7.10.1993 gün ve E: 1993/2707 sayılı ara kararına cevaben yükümlü şirket vekilince ibraz edilen 25.12.1992 günlü bilirkişi raporu ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.1992 gün ve 1992/78 sayılı kararının incelenmesinden, uyuşmazlık konusu dükkanların tüm özellikleri ve 18.12.1992 tarihi itibarıyla alım-satım rayiç bedelleri göz önüne alınarak (7) nolu dükkanın 40 milyon lira, (9) nolu dükkanın 30 milyon lira, (10) nolu dükkanın da 25 milyon lira değerinde olduğunun tespit edildiği, uyuşmazlık konusu taşınmazlar için satış tarihinden sonraki bir tarihte asliye hukuk mahkemesince emsal mukayesesine dayanılarak bilirkişi marifetiyle saptanan değerlerin, takdir komisyonunca takdir edilen bedellerden daha düşük olması karşısında, takdir komisyonunca takdir olunan bedellerin yeterli araştırmaya dayanmadığı sonucuna varıldığı, bu durumda söz konusu taşınmazların 30.12.1987 tarihi itibarıyla emsallerine nazaran haiz olacağı bedeller tespit edilerek yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yükümlünün temyiz istemi kabul edilerek vergi mahkemesi ısrar kararı bozulmuştur.
Vergi dairesi müdürlüğü tarafından; aynı nedenden dolayı tarh edilen kaçakçılık cezalı gelir vergisi yükümlü aleyhine kesinleştiğinden, katma değer vergisi yönünden uyuşmazlığa konu dükkanların emsal bedellerinin tesbitine gerek bulunmadığı ve olaya kaçakçılık cezası kesilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İleri sürülen iddiaların reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi B.O.'nun Düşüncesi: Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı N.K.'nin Düsüncesi: Esas kararda belirtilen düşünce ile 2577 sayılı Yasanın değişik 54. maddesi hükmü uyarınca karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne ve vergi mahkemesi ısrar kararının vergi aslına ilişkin hükmünün onanmasına, kaçakçılık cezasına ilişkin hükmünün ise bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54 üncü maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtilmiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünce gerek vergi aslı ve gerekse ceza yönünden ileri sürülen iddialar, bu nedenlerden hiçbirine dayanmadığından istemin REDDİNE, 24.1.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.