Dairesi
Gerçekte tacir olmayan, şeklen vergi yükümlüsü görünen, sadece sahte fatura düzenleyerek başka bir şahsın vergi kaçakçılığı yapmasına iştirak eden ve bu nedenle ceza mahkemesinde yargılanarak cezalandırılan kişi hakkında, eylemine uyan 213 sayılı Yasanın 338, 358 ve 360. maddeleri hükümlerinin uygul
Karar No
1997/78
Esas No
1995/174
Karar Tarihi
17-01-1997

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu

Gerçekte tacir olmayan, şeklen vergi yükümlüsü görünen, sadece sahte fatura düzenleyerek başka bir şahsın vergi kaçakçılığı yapmasına iştirak eden ve bu nedenle ceza mahkemesinde yargılanarak cezalandırılan kişi hakkında, eylemine uyan 213 sayılı Yasanın 338, 358 ve 360. maddeleri hükümlerinin uygulanması gerekir. Yasada olmayan müeyyideler uygulanarak yapılan kaçakçılık cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk yoktur. İstemin Özeti: Zahirecilik yapan davacı adına Ekim 1985 dönemi katma değer vergisi beyannamesin! vermediğinden bahisle takdir komisyonu kararma dayanılarak kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen Vergi Mahkemesi kararıyla; sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlemek suçundan dolayı asliye ceza mahkemesince açılan davanın incelenmesi sırasında vergi kontrol memurları tarafından düzenlenen Bilirkişi raporundaki saptamalara göre davacının ticari faaliyette bulunduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davayı kabul ederek tarhiyatı kaldırmıştır. Vergi Dairesi Müdürlüğünün bu karara karşı yaptığı temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi kararıyla; dosyanın incelenmesinden, yükümlünün 30.05.1985 tarihinde tarım ürünleri ticareti yapmak üzere gerçek usulde mükellefiyet tescil ettirip, 26.06.1986 tarihinde işini terk ettiğinin, ... adlı kişiye 8 adet satış faturası düzenlediğinin ... Vergi Dairesi Müdürlüğüne verdiği dilekçede zahirecilik ile uğraşmadığım, tanımadığı bir kişi adına düzenlediğinin, ... Vergi Dairesi Müdürlüğüne verdiği dilekçede zahirecilik ile uğraşmadığım, tanımadığı bir kişi adına düzenlenen faturaları para karşılığı imzaladığım ve herhangi bir mal alım satımı yapmadığım beyan ettiğinin anlaşıldığı, yasal şartları taşıdığı anlaşılan faturalar muhteviyatına tekabül eden katma değer vergisi ödenmediğinden, vergi ziyanına yol açılmış olduğu, yükümlü ifadesinin doğru olduğunun kabul edilmesi halinde de, herhangi bir mal alışı olmadan sorumsuzca ve sonucunu düşünmeden fatura düzenlemek suretiyle haksız katma değer vergisi indirimi yapılmasına yardımcı olunmasından dolayı vergi kaybı doğduğu, bu nedenle kayba uğratılan vergilerin yükümlüden istenmesinin yerinde olduğu, her ne kadar mahkemece tarhiyat, yükümlünün ticari faaliyette bulunduğuna ve katma değer vergisi konusuna giren bir teslimi olduğuna dair bir tespit yapılmadığından bahisle kaldırılmış ise de, uyuşmazlığın esasinin muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmesi nedeniyle kayba uğratılan verginin yükümlüden istenmesine ilişkin bulunduğu, bu durumda, yükümlünün düzenlemiş olduğu faturaların gerçek dışı kabul edilerek ve sorumluluğu göz önünde tutularak sözkonusu fatura tutarları üzerinden resen tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin onanması gerekirken kaldırılmasında isabet görülmediği gerekçesiyle vergi mahkemesi kararım bozmuştur. Bozma kararma uymayan Vergi Mahkemesi kararıyla; davacının yasalara uygun şekilde mükellefiyet tesis ettirmiş olmasına rağmen herhangi bir kanuni defter tasdik ettirmeyip, sadece fatura tasdik ettirdiği, ilgili dönemde herhangi bir beyanname vermediği ve herhangi bir tarım ürünü alım satımının bulunmadığı, asıl amacı..... aracılığı ile adlı kişiye fatura temin etmek olan davacının, kendi bünyesinde vergi kaybına neden olmadığı, ...'m vergi kaçırmasına iştirak ettiği açık ve tespitli olduğuna ve sahte fatura kullandığı gerekçesiyle .. adına yapılan tarhiyata karşı mahkemeleri nezdinde açılan davanın reddine dair karar Danıştay Yedinci Dairesince onandığına göre sadece ...,'ın vergi kaçakçılığı yapması fiiline iştirak eden davacı hakkında, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 338,358 ve 360. maddeleri hükümlerinin uygulanmasının zorunlu olduğu, bunun dışında yasada olmayan müeyyidelerin uygulanamayacağı sonucuna varıldığı, kaldı ki davacının işlemiş olduğu suçun karşılığı olan cezanın,... Asliye Ceza Mahkemesince verildiği, 213 Sayılı Yasanın 344. maddesinin ikinci fıkrasında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlemek ve bunları bilerek kullanmanın, kaçakçılık sayıldığı, 338. maddesinde kaçakçılığa iştirakin düzenlendiği, 358 ve 360. maddelerinde de özel cezai yaptırımlar öngördüğü, davacının da bu yaptırımlardan eylemine uyan ceza ile cezalandırılması gerektiği, öte yandan, ticari faaliyeti olmayan sadece iştirak fiilini işleyen kişilere vergi salınacağı yolunda bir hüküm bulunmadığı, Anayasanın verginin kanunla konulup kanunla değiştirileceği hükmü karşısında cezalı tarhiyatta kanuna uygunluk görülmediği gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir. Direnme kararı, vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş ve davacı tarafından düzenlenen faturalara ait katma değer vergisi ödenmediğinden vergi kaybına neden olunduğu, kayba uğratılan vergilerin cezalı olarak kendisinden istenmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir. Karar: Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi kararın özet bölümünde yazılı Vergi Mahkemesinin ısrar kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine, oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı