Danıştay Onbirinci Daire
Yanıltıcı belge düzenlediği öne sürülen kişinin, gerçek anlamda tacir olup olmadığı, faturaların gerçek emtia hareketi karşılığında düzenlenip düzenlenmediği, vergileme ile ilgili ödevlerin yerine getirilip getirilmediği araştırılıp, irdelenmeden, yanıltıcı belge düzenlendiği gerekçesiyle tarhiyat yapılamaz. İstemin Özeti: Gerçek durumu yansıtmayan belge kullanmak suretiyle haksız yere katma değer vergisi indiriminde bulunduğu inceleme raporuyla saptanan yükümlü adına 1990 yılı Aralık ve 1991 yılı Ocak dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; inceleme raporunda, cezalı tarhiyatın dayanağı olarak davacıya mal temin eden (A.K.)'nin sahte belge düzenlediği hususuna yer verildiği, ayrıca yanıltıcı olduğu ileri sürülen fatura tutarı karşılığında gerçek bir mal hareketinin olup olmadığı konusunda herhangi bir tespit yapılmadığı, dolayısıyla eksik incelemeye dayalı cezalı tarhiyatta yasal isabet görülmediği gerekçesiyle terkin etmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatın yasal olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir. Karar: 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinin (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükme bağlanmış, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (b) bendinde ise, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, bu kuralın bir gereği olarak yükümlü şirketin Katma Değer Vergisi Kanununun yukarıda sözü edilen 29. maddesinde belirtilen vergi indirimlerinden yararlanabilmelerinin ön şartı, kendilerine yapılan teslim ve hizmetlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması bir başka anlatımla yükümlü şirket tarafından vergi indirimine konu teşkil eden mallar için gerçekte katma değer vergisi ödenmiş olmasıdır. Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla bir vergi ödemesi ve bunun sonucu olarak da bir vergi indirimi sözkonusu edilemeyeceğinden, indirime dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususlarının saptanması, uyuşmazlığın çözümü bakımından önem arz etmektedir. Bu bakımdan, mahkemece, ilgili dönemde yükümlüye fatura düzenleyen (A.K.) hakkında inceleme raporunda yeralan tespitler, adı geçen kişinin gerçek anlamda tacir olup olmadığı (işyeri, depo, nakil vasıtası, faaliyet süresi, sermaye durumu, işçi çalıştırma, banka işlemleri ve benzeri kriterler) faturaların gerçek emtia hareketi karşılığında düzenlenip düzenlenmediği, vergileme ile ilgili ödevlerin (beyanname verme, vergi beyan edip ödeme, defter kayıtlarıyla belgelerin Vergi Usul Kanununda öngörülen usulü hükümlere uygunluğu gibi) yerine getirilip getirilmediği araştırılıp irdelenmeksizin salt inceleme raporunda işlemlerin sahte olduğu yolunda yeterli saptama bulunmadığı gerekçe gösterilerek cezalı tarhiyatın terkininde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararınin yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına oybirliği ile karar verildi.