Danıştay Dördüncü Daire
Dar mükellef kurumların, ücret ödemelerim yurt dışından getirilen dövizle yapmalarının, istisna kapsamında kabul edilmeyeceği ve vergiye tabi tutulacağı hk. İstemin Özeti: 1995 yılında dar mükellefiyet kurumundan aldığı ücret gelirine ilişkin beyannameyi ihtirazı kayıtla veren davacı tahakkukun kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; (Gelir Vergisi Kanununun 23/14. maddesi uyarınca) davacının elde ettiği ücret gelirinin dar mükellef kurumun Türkiye'de ticari faaliyetinin bulunduğu ve yapılan ödemelerin yurt içinde elde edilen kazançtan yapıldığı hususunda tespit bulunmadığı gerekçesiyle tahakkukun kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare davacının elde ettiği gelirin vergiye tabi olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 23. maddesinin 14. bendine, Kanuni ve iş Merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi iş verenlerin yanında çalıştırdıkları 'hizmet erbabına iş verenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretlerin gelir vergisinden istisna edileceği öngörülmüştür. Buna göre, dar mükellef kurumlar tarafından yapılan ödemenin ücret ödemesi olması ve ücretin Türkiye dışında elde edilen kazançlar üzerinden döviz olarak ödenmesi koşuluyla Türkiye'de kanuni ve iş merkezi bulunmayan iş verenlerin yanında çalışanlara ödedikleri ücretler istisnadan yararlanacaktır. Yapılan hizmetin kurumun Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisinin bulunmaması gerekmektedir. Yapılan ödemenin, kurumun Türkiye'deki işletmesinden karşılanması veya hizmet erbabının kurumun Türkiye'deki işinde çalışması halinde yapılan ücret ödemesine sözkonusu istisna hükmü uygulanmayacaktır, Dosyanın incelenmesinden Türkiye'de ticari faaliyeti bulunduğu anlaşılan dar mükellef kurumun yaptığı ücret ödemesinin, yurt dışından getirilen dövizden sağlandığı gerekçe gösterilerek tahakkukun kaldırılmasına karar verilmiş ise de, bu durum yurt içinde ticari faaliyet sonucu elde edilen gelirin yurt dışında muhasebesinin tutulması anlamına geleceğinden istisnadan faydalanması mümkün değildir. Bu nedenle kararda yazılı gerekçelerle tahakkukun kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle, Vergi Mahkemesi Kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.