Danıştay Onbirinci Daire
İflas ve tasfiye dönemlerine ilişkin olan, ortak ve yönetim kurulu üyelerin'i ilgilendirmeyen, iflas dairesi ve tasfiye memurlarının sorumluluğuna giren tüm işiemlere ilişkin tebligatların iflas dairesi veya tasfiye memuruna yapılması gerekir. Tasfiye nedeniyle tasfiye memurunu ilgilendiren ve şirket ortağı ile ilgisi bulunmayan ihbarnamelerin ortağa tebliğ edilmesinde yasal isabet yoktur. İstemin Özeti: 1994 yılma ait katma değer vergisi beyannamelerim yasal süresinden sonra pişmanlıkla matrahsız olarak veren yükümlü şirket adına re'sen takdir yoluyla tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisine ilişkin ihbarnameler şirket ortaklarından birine tebliğ edilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 94/1. maddesinde, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağınin belirtildiği, aynı Kanunun 162. maddesinde ise, tasfiye veya iflas dairesince vergi dairesine bildirilmesi gerektiğinin hükme bağlandığı, madde hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, iflas ve tasfiye dönemlerine ilişkin olan, ortak ve yönetim kurulu üyelerini ilgilendirmeyen, iflas dairesi ve tasfiye memurlarının sorumluluğuna giren tüm işlemlere ilişkin tebligatların iflas dairesi ve tasfiye memuruna yapılacağının anlaşıldığı, olayda yükümlü limited şirketin 10.05.1982 tarihinde tasfiyesine karar verildiği ve tasfiyenin 01.07.194 tarihinde sona erdiği, uyuşmazlığın ait olduğu tasfiye dönemine ilişkin ihbarnamelerin yükümlü şirket adına düzenlenmesine rağmen tebliğ tutanağının şirket ve davacı ortak adına düzenlenerek ortağın adresine tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, ancak tasfiye nedeniyle tasfiye memurunu ilgilendiren ve şirket ortağı ile ilgisi bulunmayan ihbarnamelerin davacıya tebliğinde yasal isabet bulunmadığı, diğer taraftan ilgili dönemlere ilişkin katma değer vergisi beyannamelerim tasfiye nedeniyle faaliyette bulunulmadığından pişmanlıkla matrahsız olarak verilmiş olmasının başkaca bir re'sen takdir sebebi bulunmadıkça re'sen takdir nedeni olarak kabul edilemeyeceği, bu durumda cezalı tarhiyatta yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle terkin etmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğünce cezalı tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine, Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.