T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o SAHTE FATURA (Gider Kaydına Alınması)
o GİDER KAYDI (Sahte Fatura)
193
Özet : Gerçek bir emtia hareketine dayanmaksızın fatura düzenlediği saptanan bir şirket tarafından düzenlenen faturayı gider kayıtlarına alan davacının söz konusu faturayı, gelir (stopaj) vergisi kesintisi yapmaktan kaçınmak amacıyla sağladığı sonucuna ulaşıldığından, tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin ısrar kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Müstahsilden yaptığı bakliyat alımları sırasında düzenlenmesi gerekin müstahsil makbuzu yerine, bu alımların tüccardan yapıldığını göstermek amacıyla gerçeğe aykırı faturalar kullandığından bahisle, yükümlü şirket adına Kasım 1989 dönemi için kaçakçılık cezalı gelir (stopaj) vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi 24.1.1995 günlü ve 1995/91 sayılı kararıyla; vergisi uyuşmazlık konusu bakliyatın çiftçilerden satın alındığına ilişkin kesin ve hukuken geçerli bir tespit bulunmadığı gibi davacı şirketin ihracatını, standardına uygun, elekten geçirilmiş, kalibrajlara ayrılmış ve çuvallanmış bakliyatı, çeşitli firmalardan satın alarak gerçekleştirdiği, denetim elemanlarınca gerçeği yansıtmadığı ileri sürülen faturaların, 213 sayılı Yasanın fatura düzenine ilişkin hükümlerine uygun olduğu, satıcı şirketin defter tutup, beyanname verdiği ve vergi ile ilgili ödevlerini yerine getirdiği, ürün bedellerini nama yazılı çeklerle tahsil ettiği anlaşıldığından, çekişme konusu faturaların gerçeği yansıttığı sonucuna ulaşarak tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi 16.4.1996 günlü ve E: 1995/1894, K: 1996/1367 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinde vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyetinin yemin dışında kalan delillerle kanıtlanabileceğinin kurula bağlandığı, davacı şirketin zirai ürün alımı yaptığı şirketler hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarında, söz konusu faturaların muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu ve gerçek bir emtia hareketine dayanmadığının kabul edildiği, emtia satan şirketin muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediğine ilişkin Dairelerince verilmiş kararlar bulunduğu, bu durumda, faturada yazılı ürünlerin sınai ürün olarak gösterilmesinin, faturaya geçerlik kazandırmayacağı gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi 15.5.1997 günlü ve 1997/310 sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenlere ek olarak; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 34 üncü maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesi karşısında, inceleme raporu ve ekindeki tespitlerin maddede öngörülen türde delil niteliği taşımadığı, bir faturanın sahte olduğu sonucuna ulaşılabilmesi için tek yanlı beyan ve tespitlerin yeterli olmadığı, alım satıma ilişkin belgelerin objektif biçimde değerlendirilmesi gerektiği, olayda, satıcı şirketin defter tutup beyanname verdiği, ürün bedellerini nama yazılı çeklerle tahsil ettiği, davacı şirketin Eylül, Ekim 1989 dönemlerine ilişkin katma değer vergisi iade istemiyle ilgili olarak düzenlenen inceleme raporunda, satın alınan bakliyata ait faturaların gerçek olduğunun tespit edildiği, bu durumda faturaların gerçeği yansıttığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş ve vergi inceleme raporundaki tespiter yinelendikten sonra kararın bozulması istenmiştir. Müstahsilden yaptığı bakliyat alımları sırasında düzenlenmesi gereken müstahsil makbuzu yerine, bu alımların tüccardan yapıldığını göstermek amacıyla gerçeğe aykırı faturalar kullandığından bahisle yükümlü şirket adına yapılan kaçakçılık cezalı gelir (stopaj) vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiştir.
Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (B) bendinde; vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyetinin yemin dışında kalan her türlü kanıtla kanıtlanabileceği kurala bağlanmıştır. Tarhiyatın dayanağı olan vergi inceleme raporu ve ekindeki tespitler karşısında vergi idaresi, ... Tarım Ürünleri Limited Şirketi tarafından düzenlenen faturaları, emtia alım belgesi olarak gider kayıtları arasına alan davacının , bu alımı sözü edilen firmadan değil üreticiden yapmış olduğu sonucuna ulaşmıştır.
Söz konusu faturalara göre davacıya emtia satmış görünen ... Tarım Ürünleri Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, adı geçen firmanın düzenlendiği faturaların muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu ve gerçek bir emtia hareketine dayanmadığı saptanmıştır. Bu tespitler ve Vergi Usul Kanununun yukarıda açıklanan kuralı karşısında faturaların biçimsel kurallara uygun olması, sevk irsaliyesi ve çek düzenlemesi gibi işlemler, faturalarda gösterilen emtianın gerçekten faturaların düzenleyicisi görünen kimselerden satın alındığını kabule yeterli değildir. Esasen gerçeğe aykırı fatura gibi sevk irsaliyesi düzenlenerek de işlemlere gerçek görüntüsü verilebileceği için kimi kişilere çekle ödeme yapılıp, tahsil edilen paranın geri alınması da mümkün olmaktadır.
Gerçek bir emtia hareketine dayanmaksızın fatura düzenlendiği saptanan satıcı firma hakkındaki bu tespitler nedeniyle faturalarda görülen tarımsal ürünlerin gerçekte bu firmadan alınmadığı, faturaların, gelir (stopaj) vergisi kesintisinden kaçınmak ve üreticiden yapılan alımların belgelendirilmesi amacıyla kullanıldığı sonucuna varıldığından tarhiyatın kaldırılması yolundaki direnme kararında yasaya uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi müdürlüğünün temyiz isteminin kabulüne, ... Vergi Mahkemesinin 15.5.1997 günlü ve ... sayılı direnme kararının bozulmasına, karar verildi.