Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1997/335
Karar No
1997/454
Esas No
1997/335
Karar Tarihi
13-11-1997

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o VERGİ SORUMLUSU SIFATIYLA FAZLA ÖDENEN VERGİ (Düzeltme Başvurusu Yapılabileceği)

o FAZLA ÖDENEN VERGİ (Sorumlu Sıfatıyla Fazla Ödenen Vergi ve Düzeltmesi)

o VERGİ HATALARININ İDARECE DÜZELTİLMESİ (Ödeme Emri Düzenlenmesi)

Özet : 1 - vergi sorumlusu sıfatıyla sehven fazla yatırılan bir vergi için düzeltme başvurusunda bulunulabileceği hakkında;

2 - Tereddüt edilmeyecek derecede açık ve mutlak vergi hatalarının idarece resen düzeltilmesi gerekirken, eksik ödenen miktarın tahsili için ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı hakkında. Davacı kurum 1990 Ekim ayında müteahhite yaptığı avans ödemelerinden dolayı % 5 vergi tevkifatı yapmış ancak, ilgili ay muhtasar beyannamesinde sehven bu tevkifatı, % 15 olarak beyan edip ödemiştir.

Kurum, ... günlü dilekçeyle idareye başvurarak 10.9 milyon lira fazla ödenen gelir (stopaj) vergisi ile 545 bin lira S.S.D.Fonunun iadesi veya 1990 Kasım ayına ilişkin vergilerine mahsubunu istemiş ve Kasım 1990 ayına ilişkin borcunu ... tarihinde ihtilaflı miktar kadar eksik ödemiştir.

Mahsup talebiyle ilgili olarak yapılan vergi incelemesi sonucu düzeltme talebinin ancak, mükellefler tarafından yapılabileceği, vergi sorumlularının düzeltme talebinde bulunamayacaklarını belirtilen davalı idarenin ... günlü yazısıyla istemi reddedilmiş ve eksik ödenen Kasım 1990 ayına ait gelir (stopaj) vergisi borcunun, vergi aslına dönüşen gecikme zamlarıyla birlikte tahsili için ödeme emri düzenlenerek, ... tarihinde tebliğ edilmiştir.

Bu ödeme emrine karşı açılan davayı inceleyen ...... Vergi Mahkemesi 1993/449 sayılı kararıyla; 1990 Kasım ayına ilişkin tahakkuk fişinde, davacı kurumun isteği doğrultusunda herhangi bir mahsubun yapılmadığı ancak, tahakkuk eden bu verginin ihtilaflı miktar kadar eksik ödendiği, mahsup istemini kabul etmeyen davalı idare tarafından iade isteminin reddine dair yazının 9.4.1993 gününde tebliğine rağmen, bu işleme karşı da dava açılmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla bir önceki dönemde sehven fazla yatırdığı vergiyi, bir sonraki dönem ödeyeceği vergiden mahsup eden davacı kurum adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

Davacı kurumun temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 5.12.1994 günlü ve 1994/5799 sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanununun 121 inci maddesine göre, idarece tereddüt edilmeyen açık ve mutlak vergi hatalarının resen düzeltilmesi gerektiği, yine aynı Kanunun 8 inci maddesinde yer alan mükellef tabirinin, vergi sorumlularına da şamil olduğunun belirtildiği, vergi sorumlusu sıfatıyla davacı kurumun düzeltme talebinde bulunabileceğinin açık olduğu, % 5 olan tevkifatın, sehven % 15 olarak beyan edilip ödendiğinin taraflar arasında ihtilafsız olduğu, bu durumu farkeden vergi sorumlusunun bir sonraki ay beyannamesini verirken bu yanlışlığı düzelttiği ve o aya ait vergiden mahsup yaparak, idareden düzeltme istediği, o tarihte beyannameyi kabul eden ve dilekçeye başkaca bir cevap vermeyen davalı idarenin, aradan üç yıla yakın bir süre geçtikten sonra, Vergi Usul Kanununun 121 inci maddesine göre resen düzeltebileceği bir hatayı düzeltmeksizin, vergi sorumlusunun düzeltme talep edemeyeceği gerekçesiyle isteği reddederek, eksik ödenen miktarın tahsili için ödeme emri düzenlemesinde isabet görülmediği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. Edirne Vergi Mahkemesi 7.4.1995 günlü ve 1995/131 sayılı kararıyla ilk kararında direnmiştir.

Israr kararının davacı kurum tarafından temyizi üzerine Kurulumuzca verilen 11.4.1997 günlü ve 1997/188 sayılı kararla; 213 sayılı Yasanın 8 inci maddesinde, Kanunun müteakip maddelerinde geçen mükellef tabirinin, vergi sorumlularına da şamil olduğu belirtildiğinden vergi sorumlusu sıfatıyla sehven fazla yatırılan bir vergi için davacı kurumun düzeltme başvurusu yapabileceği sonucuna varıldığı, müteahhite yaptığı ödemelerden yasaya uygun oranda vergi kesintisi yapan davacı Kurumun, Kasım ayında verdiği Ekim 1990 ayına ilişkin muhtasar beyannamesinde bu kesintiyi sehven % 15 olarak beyan ederek ödedikten sonra hatalı beyanını farkettiği ve Aralık ayında verdiği Kasım 1990 ayına ilişkin beyannamesi üzerinden tahakkuk eden vergiyi öderken, bir önceki beyannamede fazla tahakkuk eden miktar kadar noksan ödeme yaptığı ve Ekim 1990 ayı beyannamesi üzerinden yapılan tahakkukun fiilen yapılan ve yasal kesinti oranına göre düzeltilmesini istediği, bu istek üzerine vergi dairesince yaklaşık üç yıla yakın süre içinde Kasım 1990 ayına ilişkin verginin noksan ödendiği yönünde herhangi bir işlem yapılmadığının dosyadaki belgelerin incelenmesinden anlaşıldığı, Vergi Usul Kanununun 121 inci maddesinde, tereddüt edilmeyecek derecede açık ve mutlak vergi hatalarının, idarece resen düzeltilmesinin kurala bağlandığı, müteahhite yapılan avans ödemelerinden % 5 oranında vergi kesintisi yapılması gerektiğinde kuşku yok iken, bu oranın üç katı düzeyinde kesinti yapıldığı görülen beyanname üzerinden yapılan tahakkukun açık ve mutlak bir hata içerdiği de belirli olduğuna göre vergi idaresince, Ekim 1990 ayı tahakkukunun Vergi Usul Kanununun 121 inci maddesine göre resen düzeltilmesi ve davacı isteği doğrultusunda işlem yapılması gerekirken, Kurum adına ödeme emri düzenlenmesinde ve ödeme emrine karşı açılan davanın reddi yolundaki kararda hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle ısrar kararı bozulmuştır.

Vergi dairesi müdürlüğü, Kurulumuz kararının düzeltilmesini istemektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtildiğinden ve dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebeplerin bunlardan hiçbirine uymadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan istemin reddine, karar verildi.

XX - KARŞI OY

Dosyada; davacı Kurumun, müteahhide yapmış olduğu avans ödemelerinden % 5 oranında vergi tevkif etmiş bulunmasına karşın; tevkif edilen vergiyi % 15 olarak beyan edip ödediği sabit olmakla birlikte; Vergi Usul Kanununun 117 nci maddesi uyarınca hesap hatası oluşturan bu durumun düzeltilmesinin yasal ve doğal yolu, aynı Kanunun 124 üncü maddesi uyarınca vergi idaresine yapılacak düzeltme ve şikayet başvuruları ile bu başvuruların reddi üzerine tesis edilen nihai işlemin dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmesidir. Olayda da; davacı Kurum, Vergi Usul Kanununun 124 üncü maddesi uyarınca yaptığı başvuruda düzeltme ve mahsup talebinde bulunmuş; ancak, başvurunun sonuçlandırılmasını beklemeden düzeltme ve mahsubu, sonraki aya ait muhtasar beyannamesinde, bizzat kendisi yapmıştır. Ayrıca; başvurunun vergi sorumlularının düzeltme talebinde bulunamayacaklarına dair yazıyla reddi üzerine, şikayet başvurusunda da bulunmamıştır.

İdari rejimle ve onun sonucu olarak Vergi Usul Kanunu ve diğer vergi yasalarında yapılan düzenlemeyle vergi idaresine tanınan düzeltme ve mahsup yapma yetkisinin, vergi mükellef ve sorumluları tarafından kullanılması niteliğinde bulunan bu duruma, her idare edilenin Devlet'ten olan hakkını bizzat alması sonucunu yaratmaya elverişli olduğundan, Hukuk Devleti'nde izin verilemez. Açıklanan bu nedenle, düzeltme isteminin kabulü ile düzeltilmesi istenilen kararın ortadan kaldırılmasından sonra temyiz isteminin reddinin gerekeceği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı