ÖZEL USULSÜZLÜKLER VE CEZALARI
Danıştay Dördüncü Daire
Sadece satıcı ifadesine bağlı kalınarak düzenlenen ve başka bir tespiti içermeyen tutanak alıcıyı bağlamayacağından alıcı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmediği cihetle davanın reddi yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararında yasal isabet yoktur. İstemin Özeti: Dayanıklı Tüketim Malları Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi nezdinde 10.1.1995 tarihinde yapılan fiili envanter incelemesinin defter kayıtlarıyla karşılaştırılması sonucu bir kısım emtiaların satılmasına karşın satış faturasının süresinde düzenlenmediği bu satışların bir kısminin vergi mükelleflerine yapıldığının tespiti üzerine alıcısı olduğundan bahisle davacı adına kesilen,özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı: ....... Dayanıklı Tüketim Malları Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketinin, işyerinde yapılan fiili envanter sonucunda şirketin 10 1.1995 tarihi itibariyle en son. düzenlemiş olduğu A66378 numaralı fatura île A38132 seri numaralı sevkirsaliyesinin arka sahifelerinin vergi denetmenince imzalanmasından sonra, şirket yetkilisi tarafından ibraz edilen başka ciltten düzenlenen faturaların, yapılan envanterden sonra zamanında faturası düzenlenmeyen . satışlar için tanzim edildiğinin beyan edilmesi üzerine, bu faturalarda ismi geçen mükelleflerden olan davacı adına sözkonusu fatura içeriği malı aldığı sırada fatura almadığı gerekçesiyle özel usulsüzlük cezası kesildiğinin anlaşıldığı 213 sayılı Vergi Usul Kanununun (353/1). maddesine göre özel usulsüzlük cezası kesilebilmesinin yasada belirtilen fiillerin işlendiğinin saptanmasına bağlı olduğu bu fiillerden birincisinin fatura ve müstahsil makbuzu gibi belgelerin verilmemesi ikincisinin de bu tür belgelerin alınmaması hali olduğu belge vermeme fiilinin diğer taraf açısından belge almama fiilini oluşturduğu yasada her iki taraftan söz edilmesindeki amacın bu işleme taraf olanların her ikisinin fiilinin de özel usulsüzlük cezasını gerektirdiğinin vurgulanması olduğu, belgenin kime verilmediğinin saptanmış olması halinde verilmeyen belgenin alınmış olması düşünülemeyeceğinden bu tespit ya da inceleme dayanak alınarak hem belgeyi vermeyen hem de almayan adına ceza kesilebileceği sonucuna varıldığı, nitekim Danıştay Üçüncü Dairesinin Kararının da bu doğrultuda olduğu, bu nedenle satıcı nezdinde yapılan inceleme sonucunda davacının 66412 numaralı fatura ile almış olduğu 365.000.000 liralık emtia için fatura almadığından bahisle kesilen özel usulsüzlük cezasında kanuna aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının; adı geçen şirket tarafından adına düzenlenen faturada yazılı sözkonusu malları almadığı inceleme elemanınca kendi defter ve belgeleri incelenmeden, ifadesine başvurulmadan rapor tanzim edilmesinin yerinde olmadığı, sadece satıcının düzenlediği faturaya istinaden adına ceza kesilemeyeceği, Katma Değer Vergisi Kanunu hükümlerine göre ödenen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için faturada ayrıca gösterilmesi gerektiği, adına düzenlenen faturada katma değer vergisinin nihai tüketicilere yapılan satışlarda olduğu gibi mal bedeline dahil olarak kesildiği ileri sürülerek bozulması islenilmektedir. Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 127. maddesinde yoklamadan maksadın mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek olduğu hükme bağlanmış, aynı Yasanın 131. Maddesinde ise, yoklama neticelerinin tutanak mahiyetinde olan yoklama fişine geçirileceği bu fişlerin yoklama yerinde iki nüsha tazim olunarak tarihleneceği bulunursa nezdinde yoklama yapılana veya yetkili adamına imza ettirileceği, bunlar bulunmaz veya imzadan çekinirlerse keyfiyetin fişe yazılacağı ve yoklama fişinin polis, jandarma, muhtar ve ihtiyar meclisi üyelerinden birisine imzalatılacağı öngörülmüştür. Açıklanan Kanun hükümleri gereğince yoklama tutanaklarında mükelleflerin ve mükellefiyetle ilgili maddi olayların açıkça saptanması ve tespitlerin mükellef nezdinde yapılması gerekmektedir. Uyuşmazlık konusu olayda ise; ceza.kesilmesine esas alınan tutanağın sadece satıcı ifadesine dayanılarak düzenlendiği, alıcı durumunda olan davacının işyeri iş nevi ve satıcının mükellefe emtia satıp satmadığına ilişkin tespitleri içermediği gibi satıcının ifadesinde yeralan hususların alıcının defter kayıtlarıyla doğrulanıp doğrulanmadığı da araştırılmamıştır. Bu durumda; sadece satıcı ifadesine bağlı kalınarak düzenlenen ve başka bir tespiti içermeyen tutanak alıcıyı bağlamayacağından alıcı olan davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmediği cihetle davanın reddi yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararında yasal isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mükellef temyiz isteminin kabulüne Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.