Dairesi
Olayda defter ve belgelerim ibraz etmeyen yükümlünün KDV ile ilgili dönem matrahının gelir vergisi kanununda yeralan hayat standardı temel gösterge tutarı esas alınarak belirlenmesinde isabet yoktur.
Karar No
1997/4455
Esas No
1996/6122
Karar Tarihi
26-12-1997
Danıştay Dördüncü Daire

Olayda defter ve belgelerim ibraz etmeyen yükümlünün KDV ile ilgili dönem matrahının gelir vergisi kanununda yeralan hayat standardı temel gösterge tutarı esas alınarak belirlenmesinde isabet yoktur. İstemin Özeti: Değişik iş kollarında faaliyet gösteren yükümlünün, 1993 yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi üzerine inceleme raporuna istinaden 1993/Ocak ile Aralık dönemleri için adına tarh olunan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık ve tekerrür cezasına karşı açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 156. maddesinde, ’Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette işyeri, mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube,depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai ve mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir’ hükmünün yeraldığı hayat standardı esasinin uygulanmasında işyeri deyiminden, müşteriye mal teslimi veya hizmet ifasının yapıldığı işyerlerinin anlaşılması gerektiği, olayda, incelenen dosya içeriğinden, yükümlünün faaliyet konularım sürdürdüğü adresler ile bahse konu faaliyetlerin devam ettirildiği tarihler tespit edilmek suretiyle 1993 yılı için saptanacak temel gösterge tutarı belirlenirken işyeri adedinde yanılgıya düşüldüğü, 1993 yılında faaliyette bulunulan işyeri sayısının tespitine gelince; yükümlünün ... adresindeki işine ilave olarak 01.01.1993 tarihinden itibaren kömür ticareti işine başladığı, vergi dairesi dosyasından halen bu işe devam ettiği görüldüğüne ve tespitli hususlara karşı yükümlünün hiçbir iddia ve beyanı bulunmadığına göre 1993 yılında temel gösterge tutarının hesabında 2 işyerinin nazara alınması gerektiği, bu durumda 1993 yılı gelir vergisi beyannamelerini vermediği gibi inceleme elemanına defter ve belgelerini de ibraz etmeyen ve mahkemelerince ara kararıyla ihtilaflı yıla ait emekli aylıklarım gösterir belgenin istenilmesine karşın, bu ara kararım cevapsız bırakan yükümlü adına 1993 yılı temel gösterge tutarı esas alınarak iki işyeri için 80.850.000 lira matrah üzerinden gelir vergisi salınması gerektiği, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 20. maddesinde de, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığım teşkil eden bedel olduğunun hükme bağlandığı, kesilen tekerrür cezasına gelince; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 339. maddesinde, ’kaçakçılık, ağır kusur, kusur ve usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası da kesinleşen bir kimse aynı neviden bir fiili, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın basından başlamak üzere kaçakçılık, ağır kusur ve kusurda beş, usulsüzlükte iki yıl zarfında tekrar işlerse cezası kaçakçılıkta yansı, ağır kusur ve kusurda üçte biri, usulsüzlükte dörtte biri nispetinde artırılır.’ hükmünün yeraldığı, olayda 1992 yılı için davacı adına kesilen kaçakçılık cezası henüz kesinleşmediğine ve kesinleşen bir cezanın varlığı da idarece iddia edilmediğine göre 1993 yılı için cezayı gerektiren bir fiilin tekerrüründen bahsetmenin mümkün olmadığı, bu cezanın terkinin icabettiği gerekçesiyle kısmen kabul ederek kaçakçılık cezalı tarhiyatı onayan tekerrür cezasını ise terkin eden Vergi Mahkemesi kararının; mükellef tarafından; almış olduğu emekli maaşlarının temel gösterge tutarından düşülerek katma değer vergisi matrahının, kalan vergi matrahı gözönüne alınarak hesaplanması gerektiği, vergi dairesince ise; dairelerince yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek kendi lehlerine bozulması istenilmektedir. Karar: Uyuşmazlık, değişik iş kollarında faaliyet gösteren yükümlünün 1993 yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi üzerine düzenlenen inceleme raporuna istinaden tarholunan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık ve tekerrür cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararının, taraflarca bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun, verginin konusunu teşkil eden işlemler başlıklı 1. maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinin konusunu oluşturduğu, aynı Kanunun 20. maddesinde ise, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığım teşkil eden bedel olduğu hükme bağlanmıştır. Olayda 1993 yılı defter ve belgelerim verilen sürede incelemeye ibraz etmeyen yükümlünün dönem matrahının Gelir Vergisi Kanunu’nda yeralan hayat standardı temel gösterge tutarı esas alınarak hesaplandığı anlaşılmaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre katma değer vergisinin matrahı, satış veya hizmetin karşılığım teşkil eden bedel olduğuna göre elde edilen mal satış hasılatı tespit edilmeden gelir vergisine özgü olan hayat standardı esası uyarınca temel gösterge tutan esas alınarak bulunan rakam matrah kabul edilerek cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılmasında ve bu tarhiyata tekerrür cezası ilave edilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle vergi dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına oybirliği ile karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı