T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o TAŞINMAZ VE İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞI (Aynı Gruba veya Holdinge Dahil Şirketler Arasında Yapılan İşlem)
o KURUMLAR VERGİSİ KANUNU GEÇİCİ 10'UNCU MADDEDEKİ İSTİSNADAN YARARLANMA ŞARTLARI
o TAŞINMAZI AYNI YIL İÇİNDE ALIP SATMAK (KVK 10'uncu Maddedeki İstisnadan Yararlanamayacağı)
o KURUMLAR VERGİSİ MATRAHINI AZALTMAK (Taşınmazı Aynı Yıl İçinde Alıp Satmak - Karını İstisnaya Tabi Tutmak)
o HOLDİNG VEYA AYNI GURUBA DAHİL ŞİRKETLER ARASINDA TAŞINMAZ SATIŞI (Karın İstisnaya Tabi Tutulamayacağı)
Özet : 1- kurumlar vergisi kanununun geçici 10. Maddesinde yer Alan İstisnanın Öngörülmüş Amacı Dışındaki İşlemleri Kapsamayamaz.
2- Aynı Gruba veya Holdinge Dahil Şirketler Arasında Yapılan Taşınmaz ve İştirak Hissesi Satışına İlişkin Kazançları Söz Konusu İstisna Dışında Kalır.
DAVA VE KARAR : ... tarihinde satın aldığı 4 ayrı taşınmazı, ... tarihinde satan, yasal biçim koşullarını yerine getirerek satış karını sermayesine ekleyen ve sermaye artırımı nedeniyle çıkardığı nama yazılı pay senetlerini borsada kote ettiren davacı Kurumun, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesinden yararlanabilmek için satışa konu gayrimenkulün, Kurumun bir önceki yıla ait bilançosunun aktifinde kayıtlı olması gerektiği, oysa taşınmaz aynı yıl içinde alınıp satıldığından ticaret amacıyla elde bulundurulduğu, dolayısıyla bu satışın anılan madde kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı görüşüyle satış karının Geçici 10 uncu maddeden yararlandırılamayacağı sonucuna varılarak, adına 1989 ve 1990 takvim yılları için ikmalen kaçakçılık cezalı kurumlar vergisi ile fonlar salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi; davayı kabul ederek cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi 1994/3644 sayılı kararında, Kurumlar Vergisi Kanununa 2970 sayılı Kanunla eklenen geçici 10 uncu madde ile kanun koyucunun işletmelerin ellerinde bulunan sabit değerlerin enflasyon nedeniyle olağanüstü değer kazanmaları ve bunların satışı halinde işletmelerin büyük çapta vergi yükü ile karşılaşmaları nedeniyle satışından elde edilen kazancın sermayeye ilave edilmesi şartıyla vergi dışı bırakarak kurumların bağlı değerlerini ekonomik faaliyetlerinde daha etkin bir şekilde kullanabilmesine imkan sağlamayı amaçladığı, olayda davacı, yasada yer alan tüm koşulları yerine getirmiş ise de, gayrimenkullerin şirket tarafından satın alınıp diğer bir şirkete satılması arasında geçen 26 gün gibi kısa bir sürede söz konusu sabit değerlerin enflasyon nedeniyle önemli ölçüde 31 misli kadar değer kazanmış olmasını kabule olanak bulunmadığı, bu gayrimenkul satışından elde edilen kazancın vergi kapsamı dışında bırakılmasının madde hükmünün getiriliş amacına uygun olmadığı, bu nedenlerle maddeye şeklen uygun kayıt ve düzenlemelerle 15 milyar liralık bir meblağın vergiden müstesna tutulması suretiyle kurumlar vergisi matrahının azaltılması yoluna gidildiği sonucuna varıldığı gerekçesine yer verilmiştir.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi ... sayılı kararıyla; yasada belirtilen tüm koşulların davacı şirket tarafından yerine getirildiği, davalı idare, anılan taşınmazların aynı yıl içinde alınıp satılmsında ticari amaç bulunduğunu iddia etmiş ise de, kurumun uğraş konusunun hukuken ve fiilen "tekstil sanayi ve ticareti" olması, aynı zamanda mükellefin öteden beri ticari amaçla gayrimenkul alıp-sattığı yönünde yapılmış bir tespit bulunmadığı ve istisnadan yararlanabilmek için satışa konu taşınmazların bir önceki dönemde şirket aktifinde kayıtlı olması gerektiğine ilişkin bir hüküm yer almadığından iddiaların yerinde görülmediği, gayrimenkullerin alış ve satış değerlerinin düşük veya yüksek oluşunun davacı dışındaki alıcı ve satıcıyı ilgilendireceği, söz konusu taşınmazları satın alan ... Tekstil Anonim Şirketinden kısa bir süre sonra ... tarihinde ... 1. İcra Dairesinde açık artırma ile toplam ... lira bedelle Bankalar tarafından satın alındığının görüldüğü, bu durumun, davacı şirketin bu taşınmazlara ilişkin beyan ettiği bedelin rayiç değere uygun ve gerçek olduğunu, alış bedelinin satış bedeline göre düşük ve 26 günde bu kadar fark olması karşısında davacı şirkete satış yapan ... Turizm Anonim Şirketinin bu satıştan örtülü kazanç sağladığını ve beyan dışı bıraktığını gösterdiği, bu kazancın davacı şirketten aranmaması gerektiği, katma değer vergisi ve tapu harcı yönünden verdikleri kararların Danıştay Dokuzuncu Dairesince onandığı gerekçesiyle, davanın kabulü yolundaki ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararının vergi dairesi müdürlüğünce temyizi üzerine Kurulumuzca verilen 6.12.1996 günlü ve 1996/410 sayılı kararla; Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesinde öngörülen istisnanın, tam mükellef kurumların aktiflerinde bulunan taşınmaz ve iştirak hissesi gibi atıl kalmış bağlı değerlerinin enflasyonist ortamda kazandıkları değerin işletmeye kazandırılmasına imkan sağlamak, böylece kurumların iştirak hisseleriyle gayrimenkuklerinin satışı suretiyle sağlanan kaynakların, ticari faaliyetlerinde kullanılması ve dolayısıyla faaliyetlerinin, borçlanma yoluna gidilmeden öz kaynaklarla devam ettirilebilmesi ve mali yapılarının güçlendirilmesi amacıyla öngörüldüğünün anlaşıldığı, satın alındığı tarihten 26 gün sonra satılan taşınmazdan sağlanan satış karının, sermayeye eklenmesi, nama yazılı hisse senetleri çıkarılarak borsada kote ettirilmesinin, işletmede duran varlığın nakte dönüştürülerek kaynak yaratılması anlamını taşımadığı açık olduğundan yapılan bu işlemin, amacı açıklanan istisna hükmünden yararlandırılmasına olanak bulunmadığı sonucuna varıldığı, öte yandan anılan düzenlemenin, aynı gruba dahil veya aralarında yakın ilişki bulunan şirketlerin ellerindeki gayrimenkullerin birinden alınıp diğerine satılması halinde doğan kazancın vergi dışı tutulmasına cevaz verdiğinin de kabul edilemeyeceği, Kanunun ne lafzının, ne de amacının böyle bir yoruma olanak tanıdığının kabulü mümkün olmadığından, maddeye şeklen uygun kayıt ve düzenlemelerle 15 milyar liralık bir meblağın vergiden müstesna tutulması suretiyle kurumlar vergisi matrahının azaltıldığı anlaşıldığından, tarhiyatı kaldıran vergi mahkemesi direnme kararında yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle ısrar kararı bozulmuştur. Yükümlü şirket Kurulumuzca verilen bu kararın düzeltilmesini istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtildiğinden ve dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebeplerin bunlardan hiçbirine uymadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan istemin reddine, karar verildi.
X - KARŞI OY
Düzeltilmesi istenen kararın "Karşı Oy" yazısında açıklanan hukuksal nedenlerle düzeltme isteminin kabulü ile ısrar kararına karşı vergi dairesi müdürlüğü tarafından yapılan temyiz başvurusunun reddi gerektiği görüşünde olduğumuzdan, çoğunluk kararına katılmıyoruz.