Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
İşyerinde yapılan tek bir denetimde 136 faturanın örneklerinin numarasız olduğunun tespiti halinde usulsüzlüğün tek bir eylem olduğu bu faturaların her kullanılışında usulsüzlük fiilinin tekerrür ettiğinden bahisle her bir fatura için usulsüzlük cezası kesilmesinde ve bu cezaya karşı açılan davanın reddi yolundaki ısrar kararında yasaya uygunluk bulunmamaktadır. İstemin Özeti: Yükümlünün işyerinde 10.10.1994 tarihinde yapılan denetimde 29.081.99410.10.1994 tarihleri arasında düzenlenen 136 faturanın biri asıl üç nüsha olarak kullanıldığı halde fatura örneklerinin numarasız olduğunun tespiti üzerine yükümlü şirket adına 213 Sayılı Yasanın 352. ve 337. maddeleri uyarınca 136 fatura için ikinci derece usulsüzlük cezası kesilmiştir. Kesilen cezanın kaldırılması istemiyle açılan dava, Vergi Mahkemesi'nce reddedilmiştir. Yükümlünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi kararıyla; dava konuşu olayda usulsüzlük eyleminin faturanın usulüne uygun olarak bastırılmaması olduğu, bu eylem tek bir usulsüzlük fiilin! oluşturduğundan ikinci derece usulsüzlük cezası kesilmesin!' gerektirdiği, bu faturaların her kullanılışında usulsüzlük fiilinin tekerrür ettiğinden söz edilerek her bir fatura için usulsüzlük cezası kesilmesinde ve bu cezalara karşı açılan davanın reddinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir. Direnme karan yükümlü tarafından temyiz edilmiş ve tek bir nispete dayanılarak kesilen usulsüzlük cezasının hukuka aykırı olduğu, tek bir işlem nedeniyle 600.000 lira usulsüzlük cezası kesilmesi gerekirken 20.250.000 lira fazla kesilen cezanın kaldırılması gerektiği ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenmiştir. Karar: işyerinde 10.10.1994 tarihinde yapılan denetimde, 29.08.199410.10.1994 tarihleri arasında düzenlenen 136 faturanın biri asıl üç örnek olarak kullanıldığı halde fatura örneklerinin numarasız olduğunun tespiti üzerine yükümlü şirket adına 213 Sayılı Yasanın 352. ve 337. maddeleri uyarınca 136 fatura için kesilen ikinci derece usulsüzlük cezasına karşı açılan davanın reddi yolunda verilen vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 231. maddesinin birinci fıkrasının 3 numaralı bendinde, faturaların en az bir asıl ve bir örnek olarak düzenleneceği, birden fazla örnek düzenlendiği takdirde her birine kaçıncı örnek olduğunun işaret edilmesi gerektiği, aynı Kanun'un 337. maddesinde de; ayrı ayrı yapılmış olan kaçakçılık, ağır kusur, kusur veya usulsüzlükten dolayi ayrı ayrı ceza kesilmesi, şu kadar ki 352. maddede yazılı usulsüzlüklerden, aynı takvim yılı içinde aynı neviden birden fazla yapıldığı takdirde birden fazlasının her biri için birincisine ait cezanın dörtte birinin kesilmesi kurala bağlanmıştır. Usulsüzlük, vergi yasalarının şekle ve usule ilişkin kurallarına uyulmasıdır. Olayda, yükümlü şirketin Maliye Bakanlığından aldığı basım izin belgesi ile defterdarlıktan yetki belgesi almış bulunan anlaşmalı matbaada ticari faaliyetinde kullanacağı faturaları bastırdığı, faturaların asıllarında sıra numarası yazılı olduğu halde örneklerinde yazılı olmadığı, 29.08.1994 tarihinden yoklamanın yapıldığı 10.10.1994 tarihine kadar kesilen toplam 136 faturada bu usulsüzlüğün düzeltilmeden devam ettirildiği anlaşılmaktadır. Faturaların usulüne uygun bastırılmamasından kaynaklanan usulsüzlük, tek bir eylemdir. Nitekim bu eylem idarece tek bir yoklamada saptanmıştır. Bu durumda faturaların her kullanılışında usulsüzlük fiilinin tekerrür ettiğinden bahisle her bir fatura için usulsüzlük cezası kesilmesinde ve bu cezalara karşı açılan davanın reddi yolundaki ısrar kararında yasaya uygunluk bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama gideri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, oyçokluğu (') ile karar verildi. KARŞI OY: X Temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, bozulması istenen mahkeme kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve ısrar kararının bozulmasın! gerektirecek nitelikte değildir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum. XX Olayda ilgili vergilendirme döneminde düzenlendiği 136 fatura örneklerinde seri numarası bulunmayan davacı adına Vergi Usul Kanunu'nun 352/II7. bendi ve 337. maddesi uyarınca kesilen ikinci derece usulsüzlük cezası uyuşmazlık konusudur. Vergi Usul Kanunu'nun 352. maddesinin II işaretli fıkrasının 7. bendinde, evrak ve vesikaların kanunen belli şekil ve muhteviyatı ile ilgili hükümlere uyulmamış olması ikinci derece usulsüzlük eylemi olarak sayılmış olup: aynı kanunun 337. maddesinde de, aynı takvim yılı içinde aynı neviden birden fazla usulsüzlük yapılması halinde, birden sonraki eylemlerin her biri için birincisine ait cezanın dörtte birinin kesileceği öngörülmüştür. Dosyada; davacının düzenlediği 136 faturada Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde faturada bulunan gerekli bilgiler arasında sayılan seri ve sıra numarasının bulunmadığı tartışmasızdır. Her ne kadar, Danıştay Dördüncü Dairesi'nin bozma kararında, usulsüzlük eyleminin matbaada seri ve sıra numarası taşımayan fatura bastırma eylemi olduğu ve bir tek eylemden ibaret bulunduğu gerekçesine dayanılmış ise de; her şeyden önce, Vergi Usul Kanunu'nda bozma kararında tanımlanan türde bir usulsüzlük eylemi mevcut değildir, ikincisi, matbaada basılmayan seri ve sıra numarası yazmayan davacının her düzenlediği fatura, bu bakımdan, aynı neviden ayrı bir eylemdir. Dolayısıyla, Vergi Usul Kanunu'nun 337. maddesi uygulanarak ceza kesilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddinin gerekeceği oyu ile karara karşıyız.