T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o İŞYERİ KAPATMA CEZASINA DAYANAK OLAMAMA (Yükümlü veya Yetkili Elemanı Nezdinde Düzenlenmeyen Tutanak)
o YÜKÜMLÜ VEYA YETKİLİ ADAMI NEZDİNDE DÜZENLENMEYEN TUTANAK (İşyeri Kapatma Cezasına Dayanak Alınamaması)
o TUTANAĞIN İŞYERİ KAPATMA CEZASINA DAYANAK ALINAMAMASI (Yükümlü veya Yetkili Adamı Nezdinde Düzenlenmeyen)
o ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ İDARİ YOLDAN ÇÖZÜLMÜŞ OLMASI (İşyeri Kapatma Cezasına Karşı Açılan Davada Bu Cezaların İncelenmesini Engellemeyeceği)
o İŞYERİ KAPATMA CEZASINA KARŞI AÇILAN DAVA (Dayanağı İdari Yoldan Çözümlenmiş Özel Usulsüzlük Cezalarının Mahkemece Tekrar İnceleneceği)
Özet : 1 - Yükümlü veya yetkili adamı nezdinde düzenlenmeyen tutanak işyeri kapatma cezasına dayanak alınamaz. 2 - Tutanaklara dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezalarının dava konusu edilip edilmemesi, işyeri kapatma cezasına karşı açılan dava aşamasında tespitlerin geçerliliğinin incelenmesini etkilemez.
Yükümlünün işyerinde üç ayrı tarihte yapılan denetimlerde sevk irsaliyesi düzenlemediğinin tespiti üzerine işyerinin, işlemin tebliğ tarihinden başlayarak 3 gün süre ile kapatılacağı ... tarihli yazıyla duyurulmuştur. Vergi mahkemesinde dava açan yükümlü, işyeri kapatma cezasına ilişkin işlemin iptalini istemiştir.
Davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi 25.1.1994 günlü ve ... sayılı kararıyla; işyeri kapatma işlemine dayanak alınan ... günlü tutanak müşterilerden biri tarafından imzalandığından yükümlüyü bağlamayan bu tutanağa itibar edilmesinin sözkonusu olamayacağı, bu nedenle işyeri kapatma cezası için geçerli tüm unsurların oluşmadığı gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi 8.11.1994 günlü ve 1994/3569 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 354 üncü maddesinde, 353 üncü maddenin 1 inci ve 2 nci bentlerinde yazılı belgelerin düzenlenmediğinin veya kullanılmadığının üç kez tespiti, ikinci tespit üzerine mükellefin bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağının duyurulmuş olmasının arandığı, işyeri kapatma cezası uygulamasına neden olan üç ayrı tarihte yapılan tespitler üzerine özel usulsüzlük cezaları kesildiği anlaşıldığından, bu cezalara karşı dava açılıp açılmadığı, açılmışsa sonuçları araştırılmadan üçüncü tespitin usulüne uygun bulunmadığı gerekçesi ile işlemin iptali yolunda verilen vergi mahkemesi kararında yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi 18.4.1995 günlü ve 1995/353 sayılı kararıyla; işyeri kapatma cezasının uygulanmasında, yasada öngörülen belgelerin düzenlenip kullanılmadığının tespiti esas olmakla birlikte, bu tespitlerin yasaya uygun olmasının da gerektiği, yapılan tespitler üzerine kesilen özel usulsüzlük cezalarının kesinleşip kesinleşmediğinin aranacağına ilişkin maddede herhangi bir hükme yer verilmediği, tespitler üzerine kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı dava açılmamış olmasının, bu tespitlerin hukuka uygun olup olmadıklarının işyeri kapatma cezasının iptali istemiyle açılan dava aşamasında incelenmesinde engel teşkil etmeyeceği, dava açılmaksızın özel usulsüzlük cezalarına ait uyuşmazlıkların idari yollardan çözümlenmiş olmasının bunlarla ilgili tespitlerin işyeri kapatma cezası yönünden de kesinleştiğinin kabulünü gerektirmeyeceği, işyeri kapatma işlemine dayanak alınan 31.8.1993 günlü tutanağın bir müşteri tarafından imzalandığı, oysa 213 sayılı Kanunun 131 inci maddesi uyarınca tespitlerin bizzat mükellefler veya yetkili adamları nezdinde yapılması gerektiği, yükümlüyü bağlamayan bu tutanağa itibar edilemeyeceği ve yükümlünün o günkü kayıtlarına bakılmadığı, bu durumda işyeri kapatma cezası için gerekli tüm unsurların oluşmadığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı, vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş ve işleme dayanak alınan tespitlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi Kararın özet bölümünde yazılı ... Vergi Mahkemesinin 18.4.1995 günlü ve 1995/353 sayılı Israr kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine karar verildi.