Danıştay Üçüncü Daire
Sadece alıcı ifadesine bağlı kalınarak düzenlenen ve başka bir tespiti içermeyen tutanağa dayanılarak satıcı şirket adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık yoktur. İstemin Özeti: Alıcı nezdinde düzenlenen 21.2.1995 tarihli tutanakla satın alınan bir kısım emtia için eksik fatura alınıp verildiğinin, bir kısım için ise hiç fatura veya sevk irsaliyesi alınıp verilmediğinin tespiti üzerine, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun (353/1). maddesi uyarınca satıcı şirket adına kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı açılan davayı; fatura almak ve vermek zorunda olan taraflardan birinin itirazsız imzalı bayanı ile satın alınan pirinç için noksan fatura alındığı ve mercimek için fatura veya başkaca bir belge alınıp verilmediği açıkça tespit edildiğine göre, yükümlünün bu fiiline uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun (353/1). maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarında yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararınım 50 kilo mercimeğin satışının yapılmadığı iddialarının mahkemece dikkate alınmadığı, satılan pirinçler ise bozuk ve lekeli olduklarından piyasa fiyatlarının altında sattıkları ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 127. maddesinde yoklamadan maksadın mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek olduğu hükme bağlanmış, aynı Kanunun 131. maddesinde ise yoklama neticelerinin tutanak mahiyetinde olan yoklama fişine geçirileceği, bu fişlerin yoklama yerinde iki nüsha tanzim olunarak tarihleneceği, bulunursa nezdinde yoklama yapılana veya yetkili adamına imza ettirileceği, bunlar bulunmaz veya imzadan çekinirlerse keyfiyetin fişe yazılacağı ve yoklama fişinin polis, jandarma, muhtar ve ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılacağı öngörülmüştür. Açıklanan kanun hükümleri gereğince yoklama tutanaklarında mükelleflerin ve mükellefiyetle ilgili maddi olayların açıkça saptanması ve tespitlerin mükellef nezdinde yapılması gerekmektedir. Uyuşmazlık konusu olayda ise ceza kesilmesine esas alınan tutanak sadece alıcı ifadesine dayanılarak düzenlenmiş satıcı durumunda olan şirketin işyeri, iş nevi ve alıcıya emtia satıp satmadığına ilişkin tespitleri içermediği gibi alıcının ifadesinde yeralan hususların alıcının defter kayıtlarıyla doğrulanıp doğrulanmadığı da araştırılmamıştır. Bu durumda; sadece alıcı ifadesine bağlı kalınarak düzenlenen ve başka bir tespiti içermeyen tutanağa dayanılarak satıcı şirket adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmediğinden davanın reddi yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararında yasal isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mükellef temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.,