tebliğ YAPILACAK KİMSELER Danıştay Onbirinci Daire
Vergilendirmede esas olan, vergilendirilecek bir faaliyetin bulunması ve vergiyi doğuran olayın gerçekleşmiş olmasıdır. Mükellefin, vergiye tabi bir faaliyetinin varlığı yolunda yapılmış bir tespit olmadan, salt ihbarnamelere karşı dava açılmamış olması nedeniyle vergi borcunun varlığım kabule olanak yoktur. İstemin Özeti: 1991 yılı OcakAğustos dönemlerine ilişkin katma değer vergisi beyannamesin! vermeyen yükümlü şirket adına takdir komisyonunca tespit edilen dönem matrahı üzerinden salınan cezalı katma değer vergisinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle ödeme emri düzenlenmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 40/3. maddesinde, herhangi bir vergilendirme döneminde vergiye tabi işlemleri bulunmayan mükelleflerin de beyanname vermek zorunda olduklarının belirtildiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 94. maddesinde ise tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, tüzel kişilere yapılacak tebliğin de, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının yeterli olacağının hüküm altına alındığı, dava konusu olayda, şirketin faal olmadığı gerekçesiyle katma değer vergisi beyannamelerinin verilmediği, sözkonusu dönem matrahının tespiti için takdir komisyonuna sevk edildiği, ihbarnamelerin şirketin kanuni temsilcisine tebliğ edilmesi gerekirken, kanuni temsilci sıfatı bulunmayan şirket ortağı M.Y.'nin kızı A.Y'ye tebliğ edildiğin! görüldüğü, bu durumun 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 94. maddesine aykırı olduğu, dolayısıyla usulsüz tebligat nedeniyle kesinleşmiş bir kamu alacağı bulunmadığı gerekçesiyle sözkonusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Vergi Dairesince, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu, ödeme emrinin onanması gerektiği ileri sürülerek anılan kararın bozulması istenilmektedir. Karar: Uyuşmazlık, 1991 yılı OcakAğustos dönemlerine ait katma değer vergisi beyannamelerinin verilmemesi nedeniyle takdir komisyonu kararma dayanılarak salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin vadesinde ödenmemesi üzerine gecikme faiziyle birlikte tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmesinden kaynaklanmıştır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55. maddesinde, amma alacağım vadesinde ödeyenlere 7 gün içinde borçlarım ödemeleri ya da mal bildiriminde bulunmaları lüzurnunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı öngörülmüş, aynı Kanunun 58. maddesinde de, kendisine ödeme emri tebliğ edilen kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketçe, yönetim kurulunun oluşturulamadığı, kuruluş aşamasında kaldığı, sanayi odasına kayıt yaptırılmadığı, defterlerin tasdik ettirilmediği, faturafiş ve benzeri belgelerin bastırılmadığı, faaliyetsiz oldukları ileri sürülmesine karşın, davalı idarece bu iddialara karşılanmadığı gibi, yükümlü şirketin katma değer vergisine tabi işlemlerinin bulunduğu yolunda da herhangi bir tespit yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, yükümlü şirketin ilgili dönemlerde vergiye tabi faaliyetinin varlığı yolunda yapılmış bir tespit bulunmadığı, ayrıca takdir komisyonunca matrah takdiri esnasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı da anlaşıldığından, salt ihbarnamelere karşı dava açılmamış olması nedeniyle vergi borcunun varlığım kabule olanak yoktur. Zira, vergilendirmede esas olan vergilendirilecek bir faaliyetin bulunması ve vergiyi doğuran olayın gerçekleşmiş olmasıdır. Oysa yükümlü şirketin ilgili dönemlerde vergiye tabi herhangi bir faaliyetinin olmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle ödeme emrine karşı açılan davada ileri sürülen iddiaların 'borcum yoktur' kapsamında değerlendirilmek suretiyle iptali gerekirken yazılı gerekçesiyle ödeme emrini iptal eden Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine oybirliği ile karar verildi.