Dairesi
Ticari bir işletmeye dahil olan kamyonun satış bedelinin düşüklüğü nedeniyle Takdir Komisyonunca somut bir tespit yapılmadan doğrudan kasko bedelinin esas alınması mümkün değildir. Satış değerinin aracın tüm özellikleri dikkate alınarak mahalli ticaret odası, şoförler ve otomobilciler derneği gibi k
Karar No
1997/297
Esas No
1996/90
Karar Tarihi
06-06-1997
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu 

Ticari bir işletmeye dahil olan kamyonun satış bedelinin düşüklüğü nedeniyle Takdir Komisyonunca somut bir tespit yapılmadan doğrudan kasko bedelinin esas alınması mümkün değildir. Satış değerinin aracın tüm özellikleri dikkate alınarak mahalli ticaret odası, şoförler ve otomobilciler derneği gibi kuruluşlardan görüş istenmek suretiyle tespiti gerekir. İstemin Özeti: Nakliyecilik faaliyetinde kullandığı kamyonunu satan yükümlü adına, satış bedelini noksan beyan ettiği görüşüyle Ağustos 1993 dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen Vergi Mahkemesi kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 20. maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın açıklandığı, 492 sayılı Harçlar Kanununun 43. maddesinin sonuna 3689 sayılı Kanunun 10. maddesi ile eklenen fıkrayla getirilen kasko sigortası değerinin ise, sadece noter harçları uygulaması ile ilgili olduğu ve bunun diğer vergilere yaygınlaştırılamayacağı, olayda, alım satıma taraf olanlar bilindiğine ve gerçek usulde vergilendirildiğine göre tarafların bilgisine başvurulması ve gerekirse defter ve belgeleri üzerinde karşıt inceleme yapılması suretiyle taşıtın beyan edilen satış değerinin doğruluğunun araştırılması gerekirken, salt yasal zorunluluktan dolayı satış senedinde gösterilen kasko sigorta değeri esas alınmak suretiyle takdir edilen matrah farkı üzerinden yükümlü adına cezalı tarhiyat yapılmasında yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır. Bu karara karşı Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi 16.03.1995 günlü ve E: 1995/558, K: 1995/641 sayılı kararıyla; 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27. ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 267. maddeleri karşısında, Ağustos 1993 ayında satılan araç için yükümlünün, katma değer vergisine esas matrahı teşkil eden satış bedelini, 3.000.000 lira beyan ettiği, idarece bu değerin düşük görülmesi üzerine olayın takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir komisyonunca, anılan yasa hükmünde belirtilen hususlara uyulmadan, aracın kasko sigorta değeri de gözönüne alınarak 45.000.000 lira matrah takdir edilmesi sonucunda takdir edilen matrahtan beyan edilen miktar düşülmek suretiyle kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salındığı, olayın takdir komisyonuna sevkinin yerinde olduğu ancak, komisyonca aracın gerçek satış değerinin ne olabileceği konusunda herhangi bir araştırma yapılmaksızın doğrudan kasko sigorta değeri esas alınarak takdirde bulunulmasının hatalı olduğu, nitekim, 170 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin (D) bölümünde, taşıtın gerçek satış bedelinin tespiti sırasında diğer unsurlarla birlikte satış tarihi itibarıyla geçerli olan kasko sigortasına esas bedelden de yararlanılabileceğinin belirtildiği, olay tarihinden sonra olmakla birlikte, Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünce düzenlenen 1994/2 sıra No.lu iç genelgede, sadece kasko bedellerinden hareketle mükellefler adına tarhiyat yapılmaması, gerçek satış bedelleri’nin tespiti sırasında, diğer hususlarında incelenmesi gerektiğinin ifade edildiği, 2577 sayılı Yasanın 20. maddesi ile idari yargı yerlerine re’sen araştırma yetkisi tanındığı, bu itibarla, takdir komisyonunca saptanan matrahın, 3065 ve 213 sayılı Yasalarda tanımı yapılan emsal bedeline uygun olup olmadığının tespiti amacıyla, Ticaret Odası, Şoförler ve Otomobilciler Derneği ile gerekli görülecek başka ilgili merciler nezdinde yapılacak araştırma sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle verilen kararda isabet görülmediği gerekçesiyle mahkeme kararım bozmuştur. ’ Bozma kararma uymayan Vergi Mahkemesi kararıyla ilk kararında direnmiştir. Direnme kararı Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş ve aracın satış değerinin emsallerine göre düşük olduğu, gerçek satış bedelinin takdir komisyonu tarafından aracın kasko bedeli de dikkate alınarak saptandığı, bu bedel ile beyan edilen satış fiyatı arasındaki fark üzerinden yapılan cezalı tarhiyatın onanması gerektiği ileri sürülerek ısrar kararının bozulmasını istemiştir. Karar: Nakliyecilik faaliyetinde kullanılan taşıtın beyan edilen satış bedelinin düşük görülmesi üzerine takdir komisyonunca saptanan bedel ile beyan edilen bedel arasındaki fark üzerinden re’sen salınan kaçakçılık cezalı katma değer. vergisini kaldıran Vergi Mahkemesi direnme kararı Mal Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27. maddesinde, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu belirtilmiş, bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük bulunması ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamaması halinde, matrah olarak vergi Usul Kanunu hükümlerine göre saptanması kurala bağlanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 267. maddesinde; gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değer, emsal bedeli olarak tanımlanmış, 3. sırada ise emsal bedel takdirinin, takdir komisyonunca maliyet bedeli ve piyasa kıymetleri araştırılmak ve kullanılmış eşya için ayrıca yıpranma dereceleri nazara alınmak suretiyle yapılması kabul edilmiştir. Bu işlem nedeniyle bildirilen bedelin, emsal bedeline göre düşük görülmesi ve bu düşüklük hakkında yeterli açıklama yapılmaması halinde emsal bedel takdiri için Vergi Usul Kanununun 267. maddesinin üçüncü sırasında yazılı olduğu gibi takdir komisyonuna başvurulması gerekmekle birlikte takdir komisyonunun, maliyet bedeli, piyasa kıymetleri ve yıpranma derecesini de araştırmak suretiyle işlemin yapıldığı tarihteki gerçeğe en yakın bedeli emsal bedeli olarak takdir etmesi, sözü edilen kuralların gereğidir. Davacının ticari işletmesine dahil olan kamyonun bildirilen satış bedeli, emsaline göre düşük bulunarak takdir komisyonuna başvurulmuş, komisyonca, satış senedinde yazı.ı kasko sigorta değeri dışında somut herhangi bir saptama yapılmadan emsal bedel takdir edilmişse de, tarhiyata karşı açılan davanın incelenmesi sırasında, satış bedeli tartışmalı olan taşıtın satış tarihindeki değerinin, aracın tüm özellikleri gözönüne alınarak, mahalli ticaret odası, şoförler ve otomobilciler derneği gibi kuruluşlardan görüş istenerek, bu bilgiler değerlendirildikten sonra matrah farkı doğduğu takdirde tarhiyatın, kusur cezalı olarak değiştirilmesi gerekirken kaldırılmasında hukuka uygunluk görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi direnme kararının bozulmasına, oyçokluğu ile karar verildi . xkarşıoy Temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, bozulması istenen mahkeme kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz. KARŞI OY: Dosyada; kasko değeri 65.100,000 TL olan kamyonunu 3.000.000 TL sattığım beyan eden davacı adına, takdir komisyonunca 45.000.000 TL olarak takdir olunan emsal bedel üzerinden yapılan katma değer vergisi tarhiyatı ile bu vergiye bağlı olarak tesis edilen ceza kesme işlemini, kasko değeri esas alınarak emsal bedel takdiri yapılamayacağı gerekçesiyle iptal edilen Vergi Mahkemesi kararının ; herhangi bir araştırma yapılmaksızın doğrudan kasko değeri esas alınmak suretiyle emsal bedel takdiri yapılamayacağı; ancak anılan bedelden de yararlanılabileceği bu nedenle idari Yargılama Usül Kanununun 20.maddesince tanınan resen araştırma yetkisi uyarınca kararda yazılı yerlerden sorularak emsal bedel tespiti gerektiği gerekçesiyle Danıştay Onbirinci Dairesince bozulmasından sonra aynı mahkemece verilen direnme kararı temyiz başvurusuna konu edilmiştir. Buna göre; temyiz başvurusunun karara bağlanabilmesi için, öncelikle, re’sen araştırma yetkisinin, idarenin emsal bedel takdirinin hukuka aykırı bulunmasından sonra mahkemece hukuka uygununun tespiti yetkisini de verip vermediğinin; ikinci olarak da, kasko değeri baz alınarak emsal bedel takdiri yapılıp yapılamayacağının belirlenmesi gerekmektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 2. fıkrasında; idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu belirtilmiştir. Hukuka uygunluk denetimi, öz olarak, olaya uygulanacak hukukun ne olduğunu söylemek demektir. Bu çerçevede, yapılacak denetim sonunda, idari yargı yeri, yapmış olduğu saptamalarına göre, ya dava konusu işlemin (kısmen veya tamamen) iptaline ya da davanın (kısmen veya tamamen) reddine karar vermekle yetinmek zorundadır. Daha ileriye giderek, idarenin yapmadığı işlemlerin yapılmasına veya yanlış yaptığının doğrusunun tesisine karar veremez. Anılan Kanunun 20. maddesinde yasal anlatımım bulan re’sen araştırma ilkesi, yukarıda açıklanan hukuka uygunluk denetimi çerçevesinde, ilgili yerlerden belge ve bilgi isteme, keşif ve bilirkişi incelemesi yapma yetkilerini içerir. Olayda; emsal bedel takdiri 213 sayılı Kanunun 267. maddesiyle takdir komisyonları na verilen bir idari işlem tesisi yetkisidir. Bu yetkinin, hukuka uygunluğunun denetimi, yapılan takdir işleminin veya bu takdire dayanılarak tesis edilen tarh işleminin iptalini gerektirir. Yoksa; yeni bir takdir yapma yetkisini yargı yerine vermez. Dosyada da; Vergi Mahkemesince, yapılan takdir isabetli görülmeyerek, bu takdire dayalı tarh ve ceza kesme işlemlerinin iptaline karar verilmiştir. Dolayısıyla, bu yönden, kararın bozulmasını gerektiren herhangi bir neden mevcut değildir. Kasko değerinin emsal bedel takdirinde baz alınıp alınamayacağı hususuna gelince; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27. maddesinin 2. fıkrasında; bedelin emsal bedeline veya emsel ücretine göre açık bir şekilde düşük olması ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamaması halinde; matrah olarak emsal bedelin veya emsal ücretin esas alınacağı açıklanmıştır. Buna göre; katma değer vergisi matrahının, satışı yapılan emtia veya malin emsal bedelinden düşük olması olanaklı değildir. Dolayısıyla; olayda sözkonusu olan, beyan edilen satış bedelinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı değil, satışa konu taşıtın emsal bedelinin ne olduğunun belirlenmesidir. . Bu belirleme, olayda, takdir komisyonunca, kasko değerinden yararlanılarak yapılmıştır. Motorlu kara taşıtları için gerekli olan kasko değeri, her yıl belli tarihlerde yetkili kuruluşlarca günün ekonomik koşulları taşıtın model, marka ve yaşı ile diğer kimi özellikleri dikkate alınarak belirlenen; ancak, ülkede cari olan yüksek enflasyon sebebiyle, belirleme tarihinden sonraki tarihlerde yapılan satışlarda satış tarihine kadar gerçek piyasa değerinin altında kalan bir değerdir. Başka anlatımla; modeli, yaşı, markası ve diğer kimi özellikleri bilinen aracın satış tarihindeki en düşük emsal değeridir. Dolayısıyla, değerini azaltıcı bir kusuru bulunmayan araç için takdir komisyonunca daha yüksek bir değer takdiri olanaklı bulunmaktadır. Ancak, olayda, takdir komisyonunca mükellef lehine hareket edilerek, en düşük emsal değer olan kasko değerinden çok daha aç takdirde bulunulmuş: idarece de, buna herhangi bir itiraz yöneltilmemiştir. Ayrıca, dosyada satışa konu aracın değerini düşürücü bir kusurunun varlığını kanıtlayıcı nitelikte bir belgeye de rastlanılmamıştır. Bu durumda; takdir komisyonunca en düşük emsal değer olan kasko değerinin altında yapılan takdirde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından; aksi yolda verilen ısrar kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararının gerekçesine katılmıyorum.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı