Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Yangın nedeniyle defter ve belgelerin ibraz edilememesi resen takdir nedeni ise de; yükümlünün yangından kurtarılabilen ve inceleme elamanına ibraz ettiği alış faturaları ve inceleme elemanına bildirildiği alış yaptığı kurum ve kuruluşlarla ilgili yeterli inceleme yapılmadığından beyan edilen katma değer vergilerinin tamamı kabul edilmeyerek yapılan tarhiyatın kaldırılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. İstemin Özeti: Tiner imalatı, tiner ve boya alım satımı yapan kuruma ait fabrikada 08.01.1992 tarihinde çıkan yangında, 1987 yılma ilişkin kasa defteri dışında tüm defterlerin yanması nedeniyle inceleme elemanına ibraz edilememesi üzerine 1987 yılında yaptığı katma . değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek adına Kasım ve Aralık 1987 dönemleri için resen, katma değer vergisi ve dahili tevkifat salınmıştır. Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen İzmir 1. Vergi Mahkemesi tarhiyatı kaldırılmıştır. Vergi dairesi müdürlüğünün bu karara karşı yaptığı temyiz başvurusunun inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi kararıyla; katma değer vergisinin indirim konuşu yapılabilmesi için 3065 sayılı Yasa'nın 29 ve 34. maddeleri gereğince indirim konuşu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve bu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerektiği, defter ve belgelerin yanması nedeniyle zayi oldukları mahkeme kararıyla saptandığına göre defter ve belgelerin ibraz edilemeyeceği, bu nedenle vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delillere dayanılarak saptanması olanağı ortadan kalktığından, olayda resen takdir nedeni bulunduğu, defter ve belgelerin yanmış olmasının ibraz ve ispat yükümlülüğünü ortadan kaldırabilecek hukuki bir neden olarak düşünülemeyeceği, basiretli bir tacirin alış ve satış yaptığı kişi ve kuruluşları tanımak ve bilmek durumunda olduğu, gerekli girişimleri yaparak alışlara ilişkin belge ve bilgileri bularak ispat imkanına sahip olduğunun kabulü gerektiği, anlaşmazlık konuşu olayda öncelikle bu konu üzerinde durularak bir karar verilmesi gerektiğinden katma değer vergisi tarhiyatının mücbir sebep nedeniyle kaldırılmasında isabet bulunmadığı, peşin bir vergi niteliği taşıyan dahili tevkifatın sonuçta yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergiden mahsubu gerektiği, mahsup edilemeyen dahili tevkifatın, vergi mükerrerliğine yol açacağı, uyuşmazlık dönemine ilişkin olarak yükümlü şirket adına resen veya ikmalen kurumlar vergisi tarhiyatı yapılmadığı anlaşıldığından cari vergilendirme döneminden sonra salınan dahili tevkifatın, anılan dönem kurumlar vergisinden mahsup imkanı da kalmadığından, kaldırılmasında sonucu itibariyle yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle vergi mahkemesi kararım bozmuştur. Bozma kararma uymayan Vergi Mahkemesi kararıyla; defter ve belgelerin yangın sonucu zayi olduğu ihtilafsız bulunduğuna göre 3065 sayılı Yasa'nın 34. maddesinde belirtilen ibraz ve ispat külfetinin mücbir sebeple ortadan kalktığının kabulü gerektiği, defter ve belgelerinin yandığım tevsik eden yükümlü şirketin ibraz ve ispat külfeti ortadan kalktığına göre kayıt ve beyanın aksini ispatın vergi dairesinin görevi olduğu, inceleme elemanın davacı şirketten alış yaptığı firmaların isimleri ya da alış belgelerinin teminini istemediği, karşıt inceleme yoluna gitmediği, 3065 sayılı Yasa'nın 34. maddesi ile getirilen yükümlülüğün belge ibrazı ile birlikte defter ibrazı olduğu, defterin ibraz edilemeyecek olması karşısında yalnız belge ibrazının katma değer vergisi indirimi için yeterli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir. Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş ve ticari icaplara göre yükümlünün.emtia satın aldığı kişi veya kuruluşları tanıyıp bilmesi gerektiğinden, emtia alımına ilişkin belgelerin mevcudiyetini ispatlama olanağı bulunduğu, ispat külfetinin vergi dairesine değil, beyanda bulunan mükellefe ait olduğu, karşıt incelemeye elverişli belge veya bilgilerin sunulmadığı, yapılan işin nevi dikkate alındığında yükümlü şirketçe işyerinde yangına yönelik gerekli tedbirlerin alınmadığı sonucuna varıldığı, mücbir sebep halinden söz edilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenmiştir. Karar Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü. Tiner imal eden yükümlü şirketin fabrikasında 08.01.1992 tarihinde elektrik donanımından çıkan yangında 1987, 1988, 1989, 1990 ve 1991 yıllarına ait yasal defterleri ile 1989 ve 1990 yılların? ait alış ve satış faturalarının yanması nedeniyle inceleme elemanına ibraz edilememesi üzerine katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek adına resen salınan katma değer vergisi ve dahili tevkifata karşı açılan davayı kabul ederek tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 134. maddesinde vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespiti ve sağlanması olduğu, aynı kanunun 3. maddesinin B bendinde de vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu kurala bağlanmıştır. Olayda, yangının kasıtlı çıkarılmadığı, itfaiye yangın raporu ve yangından sakınma uzmanının 08.01.1992 tarihli yangın keşif raporu ile ... Cumhuriyet Başsavcılığının takipsizlik kararından anlaşılmaktadır. Yükümlünün inceleme elemanına yanmış olmaları nedeniyle defterlerim ibraz edemediği ancak, 1987, 1988 ve 1991 yıllarına ilişkin alış belgelerim ibraz ettiği ve üretilen tinerin hammaddesi olan hurda solventin ... Demir Çelik, Petrol Ofisi, ... Anonim Şirketi, ... Anonim Şirketi,... Holding,... ilaç Sanayii, Solvent Anonim Şirketinden satın alındığım beyan ettiği, inceleme raporuna ekli tutanaktan saptanmaktadır, inceleme elemanın da raporunda; yangın raporu ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi kararım gözönüne alarak davacı adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 373. maddesi uyarınca ve mücbir sebep nedeniyle vergi cezası uygulanmamasını önerdiği ve indirim konuşu yapılan katma değer vergisi tutarlarım matraha aldığı görülmektedir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 34. maddesinin birinci fıkrasında, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği öngörülmüştür. Yangın nedeniyle de olsa defter ve belgelerin zayi olmaları yüzünden ibraz edilememesi, vergi matrahının kısmen veya tamamen maddi delillere, dayanılarak saptanması olanağım ortadan kaldıracağından olayda resen takdir nedeni bulunmaktadır. Ancak, yükümlü şirketin, yangından kurtarılabilen alış faturalarım inceleme elemanına ibraz ettiği ve alış yaptığı kurum ve kuruluşları bildirdiği halde, bu belge ve bilgilerin gerektirdiği yeterli bir inceleme de yapılmaksızın, yangından geriye doğru gidilerek süresinde verilmiş beyannamelerde indirim konuşu yapılmış, katma değer vergilerinin tamamının kabul edilmemesi suretiyle yapılan tarhiyatın kaldırılması yolundaki ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuku aykırılık görülmemiştir. Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, oyçokluğu (*) ile karar verildi. KARŞI OY: X Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararırım, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yeralan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz. XX Dosyada; defter ve belgelerim, işyerinde çıkan yangında yok olduklarından bahisle, incelemeye ibraz etmeyen davacı adına re'sen yapılan katma değer vergisi ve dahili tevkifat tarhiyatını iptal eden vergi mahkemesi kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesince bozulmasından sonra aynı mahkemece verilen direnme kararı temyize konu edilmiştir. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, genel kurul kararında yazılı maddi ve hukuki gerekçelerle direnme kararında, mücbir sebebin mükelleflerin ibraz ve ispat külfetlerini kaldıracağı yolunda yeralan gerekçenin genel kurul kararında karşılanmamış olması isabetli değildir. Zira; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 13. maddesinde tanımı yapılan mücbir sebep halinin mükelleflerin ödev ve külfetlerine etkisi; başka anlatımla, hukuki sonuçları, yine aynı Kanun tarafından gösterilmiştir. Bu hukuki sonuçların biri, 15. diğeri de 373. maddede düzenlenmiştir. Bu iki madde dışında kanunda ve özellikle de, ispat külfeti ile ilgili, 3. ibraz ödevi ile ilgili 253. maddelerde bir düzenleme mevcut değildir, Dolayısıyla, mücbir sebep halinin anılan ödev ve külfeti kaldıracağı yolundaki gerekçe, hukuksal mesnetten yoksundur. Öte yandan; böyle bir anlayışa, kimi işlemlerim gizleme ve vergi denetiminden kaçırma eğiliminde olan mükellefleri, ibraz ödevinden ve ispat külfetinden kurtulmak amacıyla, defter ve belgelerin! yakma konusunda cesaretlendireceğinden, cevaz da verilemez, Bu yüzden, mahkeme kararının anılan gerekçesinin, hukuka uygun görüldüğü anlamına gelmemesi için, genel kurul kararında karşılanması gerektiği görüşü ile aksi yi .daki çoğunluk gerekçesine karşıyım.