Danıştay Üçüncü Daire

Yetki belgesi olmadan, döviz alımsatımında bulunduğu ve belge düzenlenmediğinin tespiti üzerine kesilen özel usulsüzlük cezasında yasağa aykırılık olmadığı; dolayısıyla yetkisiz döviz atım satımında bulunulmasının belge düzenleme yükümlülüğünü de engellemez. İstemin Özeti: Yükümlü şirketin yetki belgesi olmadan, döviz alımsatımında bulunduğu ve belge düzenlenmediğinin tespiti üzerine kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı; emlak komisyonculuğu ve araba kiralama işi île uğraşan yükümlü şirketin işyerinde şirketin yetkili temsilcisi nezdinde 19.8.1994 günü yapılan yoklamada; denetim anma kadar 15 kişiden döviz alımı yapıldığı halde herhangi bir belge düzenlenmediğinin tespit edildiği, gerek çeşitli tarihlerde yapılan yoklama sonuçları gerekse bu alanda faaliyette bulunmak ama. cıyla Hazine Müsteşarlığına yapılan başvurular gözönüne alındığında ticari amaçlarının bulunmadığı bu işin küçük tasarrufların değerlendirilmesine yönelik olarak yapıldığı yolunda ileri sürülen iddiaların yerinde bulunmadığı, bu durumda, şirket adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının, tutanaktaki bilgilerin tamamen tahmini olduğu, gerçeği yansıtmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasın! sağlayacak durumda bulunmadığından mükellefin temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına oyçokluğuyla karar verildi (*). (*) AYRIŞIK OY: Davacı kurum adına yetki belgesi olmadığı halde döviz atım satımında bulunduğunun tespiti üzerine 213 sayılı Kanunun (353/2). maddesi hükmüne dayanılarak ve Mali. ye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen döviz alım satım belgesin! düzenlemediğinden bahisle özel usulsüzlük cezası kesilmiş ise de, yetki belgesi bulunmayan kurumun döviz alım satım belgesi düzenlemesi hukuken mümkün, olamayacağından, olayın 353. madde kapsamında kabulü de mümkün bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği görüşü ile karara katılmıyorum.