|
Dairesi
Vergi incelemesinde, mükellefin lehine ve aleyhine olan hususların bir arada değerlendirilerek matrah farkı bulunması gerekir.
|
|
Karar No
1997/2593
|
|
Esas No
1996/177
|
|
Karar Tarihi
19-06-1997
|
|
|
Danıştay Üçüncü Daire
Vergi incelemesinde, mükellefin lehine ve aleyhine olan hususların bir arada değerlendirilerek matrah farkı bulunması gerekir. Yurt dışına ihraç edilen ve bedeli tahsil edilemeyen alacaklarda, şüpheli alacaklar karşılığının fiili ihraç tarihindeki kura göre mi yoksa dönem sonundaki kura göre mi hesaplanması gerektiği hakkında. İstemin Özeti: Davacı şirketin 1.7.1993 30.6.1994 özel hesap dönemine ilişkin hesaplarının incelenmesi üzeri adına ikmalen salınan gelir (stopaj) vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; davacı şirketin Almanya’daki firmaya toplam 208.000 Dolarlık mal ihraç ettiği ve alacağın şüpheli hale geldiği nin ihtilafsız bulunduğu, fiili ihraç tarihindeki kuru dikkate alarak alacağın tümü için 2.527.111.550 lira şüpheli alacak kaydı yapıldığı ve aynı tutarda karşılık ayırdığı, alacağın yıl sonu itibariyle değerlemesinin yapılması gerekiyorsa da Türk parasının kıymetim koruma hakkında 32 Sayılı karar gereğince fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde döviz yurda getirilmezse, olumlu kur farkının ilgililere ödenmeyip fiyat istikrar fonuna aktarıldığı, inceleme elemanınca 180 günün dolduğu tarihteki döviz kuruna göre hesaplama yapılması gerekirse de bu kurun hesap dönemi sonundaki kurdan daha yüksek olduğu anlaşıldığından, inceleme elemanınca yapılan hesaplamanın yükümlü aleyhine sonuç doğurmadığı, 208.000 Doların tümü için ihraç tarihindeki kur dikkate alınarak karşılık ayırma iradesinin ortaya konduğu, alacağın şüpheli hale geldiği, inceleme aşamasında ve dava aşamasında halen tahsil edilemediğinin açık olduğu, inceleme elemanı tarafından 208.000 Dolarlık alacak ile ilgili değerleme yapılırken bulunan miktar kadar karşılığında şüpheli alacak karşılığı olarak ayrıldığım kabul etmek gerektiği, yükümlü şirketin leh ve aleyhine olan hususlar birlikte değerlendirildiğinde, yanı yeni kur farkı için aynı tutarda karşılık gideri oluşacağından nihai olarak firmanın karzarar hesabinin sonucunun değişmeyeceği ve matrah farkı çıkmayacağı gerekçesiyle kabul ederek cezalı tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararının, davacı şirketin 2.527.111.550 liralık şüpheli alacak için karşılık ayırma iradesini ortaya koyduğu, dönem sonu itibariyle değerlemeden kaynaklanan kur farkının gelir olarak yazılması gerektiği ve vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.
|
|