Dairesi
Satırı alınan arazinin beş yıllık süre içinde parselasyonu yapılmak suretiyle aynı yıl içinde bir kısminin satılmasının satışta çokluk unsurunun varlığı ile devamlı şekilde kazanç sağlama gayesinin göstergesi olduğu, ancak ticari kazancın tespitinde satış
Karar No
1997/2457
Esas No
1996/6195
Karar Tarihi
17-06-1997

Danıştay Üçüncü Daire

Satırı alınan arazinin beş yıllık süre içinde parselasyonu yapılmak suretiyle aynı yıl içinde bir kısminin satılmasının satışta çokluk unsurunun varlığı ile devamlı şekilde kazanç sağlama gayesinin göstergesi olduğu, ancak ticari kazancın tespitinde satışı yapılan yer ile ilgili olarak takdir komisyonunun belirlediği m2 birim değerinin gözönüne alınması gerekmektedir. İstemin Özeti: 1994 takvim yılında birden çok kişiye yaptığı gayrimenkul satışından elde ettiği gelirim, beyan etmediği neden gösterilerek davacı adına re'sen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; ... ve ... adlı şahısların oluşturduğu organizasyon tarafından ...Tic. inş. Turizm San. AŞ'ye ait 76190 m2 büyüklüğündeki tarlanın 24.05.1991 tarihli fatura ile KDV dahil 78.400.000 liraya satın alınarak her birine 1/4'er hisse düşecek şekilde tapuda tescilinin yine bu şahıslar adına yapıldığı, daha sonra arazinin bu şahıslar tarafından parselasyona tabi tutulmak suretiyle 126 parsele ayrılarak bunlardan 71 adedinin parselasyonunun yapıldığı yıl içinde satışının gerçekleştirilerek tapuların verildiği, geriye kalan parsellerin de halen bu şahıslar adına hisseleri nispetinde kayıtlı bulunduğu, tapu sicil müdürlüklerince gayrimenkul satışlarına ilişkin bilgilerin aylık dönemler halinde Maliye Bakanlığına bildirilmesi üzerine davacının ellinin üzerinde gayrimenkul satışı yaptığı belirlenerek vergi kanunları yönünden gerekli incelemenin yapılmasının ilgili bakanlıkça vergi dairesinden istenilmesi üzerine vergi denetmeni tarafından yapılan inceleme ile davacının sürekli olarak gayrimenkul satışı yapmak suretiyle ticari faaliyette bulunduğu ve bu ticari faaliyetinden elde ettiği geliri beyan etmediğinden bahisle adına gerçek usulde gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilerek gayrimenkullerin emlak vergisi değeri üzerinden satıldıkları kabul edilmek ve maliyeti ile parselasyon giderleri düşülmek suretiyle bulunan matrah üzerinden kaçakçılık cezalı gelir vergisi tarhiyatının yapıldığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 37. maddesinin 2. fıkrasının 6. bendinin öngördüğü şekilde, aralarında davacının da bulunduğu dört kişi adına l^'er hisseli olarak tapuda tescilli bulunan ve 1991 yılında bu şahıslar tarafından satın alınan arazinin, 1994 yılında ve yasada öngörülen beş yıllık süre içinde parselasyonu yapılmak suretiyle aynı yıl içinde satışı sözkonusu olup, satışların bir dönemde birden fazla yapılmış bulunması nedeniyle, satışta çokluk unsurunun varlığı ile parselasyona tabi tutulmak suretiyle gayrimenkullerin satışa konu edilmesi devamlı şekilde kazanç sağlama gayesinin göstergesi olduğundan bir ticari organizasyonun varlığım da açık bir şekilde ortaya koyduğu, böylece anılan faaliyetin ticari faaliyet sayılmasın! gerektirecek bir devamlılık boyutuna ulaştığının kabulünün zorunlu bulunduğu, olayda davacının gayrimenkul satışına ilişkin ticari faaliyetin! vergi dairesinin bilgisi dışında bıraktığı açık olduğundan kesilen kaçakçılık cezasında da yasal isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesinin kararının; arsanın kurulması düşünülen kooperatif için alındığı, 19911993 yılları arasında düzenli olarak aidat ödemiş olan kişilere arsa payları satış gösterilmek suretiyle devredildiği, alıcılar nezdinde herhangi bir incelemenin yapılmadığı, ifadelerine başvurulmadığı, satış hasılatının tespitinde emlak vergi değerinden hareket edildiği, bu değerin yüksek olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Dosyanın incelenmesinden,.............. ve ..... adlı şahısların 1991 yılında satın aldıkları tarlayı tapuda 1/4 hisse ile kendi adlarına tescil ettirdikleri, 1994 yılında sözkonusu tarlanın parselasyonunu yaptırarak, parsellerin bir kısmım aynı yıl içinde sattıkları hususlarınin tespiti üzerinde adlarına gerçek usulde gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilerek beyan dışı bırakılan ticari kazancın tespiti amacıyla vergi incelemesi yapıldığı, inceleme elemanınca emlak vergi değerleri esas alınmak suretiyle arsa satış hasılatının hesaplandığı, bundan, ödenen harç tutan île % 20 genel gider düşüldükten sonra beyan dışı bırakılan safi hasılatın bulunduğu anlaşılmıştır. Temyiz aşamasında davacı, matrahın tespitinde dikkate alınan emlak vergisi değerinin çok yüksek olduğunu, sahilde bulunan araziler için geçerli olan metre kare emlak vergi değerlerinin, sahilden epey uzakta bulunan kendi arazileri için geçerli olmadığım ileri sürmüş olup asgari ölçüde birim değer tespitine ait 4.12.1996 tarih ve 1 no.lu takdir komisyonu kararınin bir örneğini dosyaya eklemiştir. Bu kararla... Köyü devlet sahil yolu üst taraf 150 metreden sonrası için m2 birim değeri 25.000,000 lira olarak belirlendiğinden matrahın da bu değer dikkate alınarak yeniden tespit edilmesi gerekmektedir. Parselasyon planının düzenlenmesi sırasında arazi yüzölçümünden imar mevzuatı uyarınca 'düzenleme ortaklık payı' adı altında bir miktarın düşülüp düşülmediği hususunun da incelenmesi ve düşüldüğü tespit edildiği takdirde bunun satışı yapılan parsellere isabet eden bölümünün satıcı yönünden maliyet unsuru teşkil edeceği hususu da gözönüne alınarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı