Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Kaçakçılık fiiline iştirak ettiği sabit olan davacı adına kesilecek kaçakçılık cezasında, vergi kaybına neden olunan miktar esas alınır. İstemin Özeti: ... Dış Ticaret Anonim Şirketine içeriği itibariyle yanıltıcı faturalar düzenlenmek suretiyle anılan şirket tarafından haksız katma değer vergisi iadesi alınması fiiline iştirak ettiğinden bahisle,... Ticaret Limited Şirketi adına kesilen kaçakçılığa iştirak cezasının şirketten tahsil edilememesi nedeniyle Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca şirket müdürü olan davacı adına ödeme emri düzenlenmiştir. Ödeme emrine karşı açılan davayı inceleyen Vergi Mahkemesi kararıyla, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 213 sayılı Yasanın 11. maddelerinden bahisle, ... Ticaret Limited Şirketi adına kesilen kaçakçılığa iştirak cezasının, itirazsız kesinleştiği, süresinde ödenmediğinden şirketin takibi sonucunda tespit edilen malları satılarak paraya çevrilmekle birlikte borcu karşılamadığı, başkaca mal varlığı da bulunmadığının saptandığı, bu durumda şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen kamu alacağının kanuni temsilci sıfatıyla davacının mal varlığından tahsiline gidilmesinde isabetsizlik görülmediği, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların tarh safhasına ilişkin olduğu, farklı inceleme usulüne tabi olan ödeme emrini ihbarname yerine ikame suretiyle ceza kesme işleminin usul ve yasaya uygun olup olmadığım incelemeye olanak bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Yükümlünün temyiz istemim inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi kararıyla,... Ticaret Anonim Sirkelinin 1985 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda anılan şirketin içeriği itibariyle yanıltıcı belgelere dayanarak haksız katma değer vergisi iadesi aldığı, nakden alınan 1.132.1544.850 lira katma değer vergisi iadesinin 3.397.634.550 lira tutarındaki kaçakçılık cezası ile birlikte geri alınması gerektiğinin saptandığı, bunun üzerine ... Ticaret Anonim Şirketine ilgili yılda 161. 568,000 lira tutarında fatura düzenleyen ... Ticaret Limited Şirketine de ... Dış Ticaret Anonim Şirketine kesilmesi gerektiği belirtilen 3.397.634.550 lira tutarındaki kaçakçılık cezası ile birlikte geri alınması gerektiğinin saptandığı, bunun üzerine ... Ticaret Anonim Şirketine ilgili yılda 161.568.000 lira tutarında kaçakçılık cezası kesildiği, şirketten tahsil edilememesi üzerine, anılan limited şirketin müdürü olan davacı adına 3.397.634.550 lira tutarındaki kaçakçılık cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde, 213 sayılı Yasanın 10. ve 333. maddelerine aykırılık bulunmadığı, ancak yükümlünün, müdürü olduğu ... Dış Ticaret Limited Sirkelinin .... Ticaret Anonim Şirketine sadece 146.880.000 lira tutarında fatura düzenlediğini ileri sürdüğü, bu durum anılan anonim şirketin 1985 yılında ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporu ile de tespitli olduğundan bu iddianın, 6183 Sayılı Kanun'un 58. maddesindeki borcun yokluğu iddiası kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda ... Ticaret Şirketince alınan 1.132.544.850 lira tutarındaki katma değer vergisi iadesinin sadece 14.688.00 liralık kısminin yükümlünün müdürü olduğu ... Ticaret Limited Şirketi'nce düzenlenen faturalara dayanılarak alındığı gözönüne bulundurulmak suretiyle bir karar verilmesi icap ettiği gerekçesiyle mahkeme kararım bozmuştur. Bozma kararma uymayan Vergi Mahkemesi kararıyla; şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen kamu alacağının kanuni temsilci sıfatıyla davacının mal varlığından tahsiline gidilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, esasen 213 Sayılı Yasanın 10 ve 333. maddeleri karşısında ... Ticaret Limited Şirketinden tahsil edilemeyen sözkonusu kaçakçılık cezasının tahsili amacıyla şirket müdürü olan davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde isabetsizlik olmadığı, bu hususun Danıştay Yedinci Dairesinin bozma kararında da kabul edildiği, davacının müdürü olduğu şirket adına düzenlenen ihbarname ile istenen kaçakçılık cezasının itirazsız kesinleş tığı, şirket adına düzenlenen ödeme emrine karşı dava açılmadığı, haciz uygulandığı, bu aşamalardan sonra davacı adına ödeme emri düzenlendiği, ödeme emrine karşı açılan davada şirket için usulüne uygun olarak kesinleşmiş bulunan kaçakçılık cezasının yerinde olup olmadığının, tutarının incelenmesi ve tartışılmasının mümkün bulunmadığı, davanın Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı açısından sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki ilk kararında direnmiştir. Karar, yükümlü tarafından temyiz edilmiş ve iştirak cezası kesilmesinin dayanağı bulunmadığı, dolayısıyla böyle bir borçtan söz edilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenmiştir. Karar: 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 338. maddesinde, ayrı ayrı menfaat gözetmek şartıyla birden fazla kişi kaçakçılık yaptıkları veya kaçakçılığa teşebbüs sayılan fiilen irtikap ettikleri veya doğrudan doğruya beraber işlemiş oldukları takdirde her biri hakkında, iştirak ettikleri suçlar için yasada yazılı cezaların uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir. ihracatçı ...Ticaret Anonim Sirkelinin uyuşmazlık dönemi olan 1985 yılma ilişkin işlemleri ihracatta katma değer vergisi iadesi yönünden incelenmiş, düzenlenen inceleme raporunda;adı geçen şirketin muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgelere dayanarak aldığı 1.132.544.050 lira tutarında katma değer vergisi iadesinin kaçakçılık cezası ile birlikte geri alınması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Haksız katma değer vergisi iadesi alan ihracatçı şirkete, ... Ticaret Limited Şirketince 146.880.000 lira tutarlı fatura düzenlendiği bu faturada 14.688.000 lira katma değer vergisi gösterildiği tartışmasızdır. Olayda, 213 sayılı Yasanın 338. maddesinde yazılı 'iştirak' fiilinin meydana geldiği, kesilen cezanın limited şirketten haciz uygulanmasına rağmen tahsil edilememesi sonucunda, şirket müdürü adına ödeme emri düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte davacının müdürü bulunduğu limited şirketin ihracatçı firmanın ceza gerektiren eylemine kestiği faturada gösterilen katma değer vergisi miktarı olan 14.688.000 lira ile sınırlı olarak katıldığında da kuşku bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkeme tarafından yukarıda belirtilen miktarı aşan kısmın da yükümlüden ödeme emri ile tahsil edilebileceği yolundaki verilen ısrar kararında hukuka uygunluk görülmemiştir. Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesinin ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri konusunda hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, oybirliği ile karar verildi.