Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1995/210
Karar No
1997/183
Esas No
1995/210
Karar Tarihi
11-04-1997

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o DEVLET TAHVİLİ HAZİNE BONOSU GELİRLERİ (Kurumlar Vergisi İstisnası)

o İSTİSNA (Kurumlar Vergisi - Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu Gelirleri)

Özet : Kurumlar vergisinden istisna edilen devlet tahvili ve Hazine Bonosu Alım-Satım Kazançları Üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 94. Maddesinin 8. Bendine Göre Yapılacak Vergi Tevkifatının, Kurumun Mali Bilançosunu Karlı veya Zararlı Olmasıyla İlgilendirilmesinin Mümkün Olmadığı Hakkında.

Davacı kurum, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 17 nci bendi uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilen, ancak Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 2 nci fıkrasının 8 inci bendi uyarınca tevkifata tabi tutulması gereken Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu alım satım kazançları üzerinden, mali bilançonun zararla kapanmış olması nedeniyle vergi tevkifatı yapılamayacağı iddiasıyla muhtasar beyannamesini ihtirazi kayıtla vererek bu ihtirazi kaydın reddi suretiyle yapılan tahakkuka karşı dava açmıştır.

Açılan davayı inceleyen ... 1. Vergi Mahkemesi 22.11.1993 günlü ve 1993/1107 sayılı kararıyla; Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin ikinci fıkrasının 8 inci bendine göre tevkifat yapılabilmesi için dağıtılsın veya dağıtılmasın bir kazancın varlığı gerektiği, dağıtılma imkanı bulunmayan kazanç ve iratlardan tevkifat yapılmasının mümkün olmadığı, olayda, yükümlü kurumun mali bilançosunun zararla kapandığı, dolayısıyla da dağıtılabilecek bir kazancı bulunmadığına göre tevkifat yapılmasının söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.

Vergi dairesi başkanlığının temyiz istemi üzerine Danıştay Dördüncü Dairesi 16.11.1994 günlü ve 1994/5375 sayılı kararıyla; Kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançların bazıları ile Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesi kapsamına giren gelirlerin, kurumun mali bilançosu zararla kapansa dahi indirime tabi tutulduğu ve zararın indirim konusu yapılan gelir kadar arttığı, davacı kurumun uyuşmazlık döneminde mali bilançosunun düzenlenmesinde indirim ve istisnalar arasında gösterdiği kazancının da bu nitelikte olduğu ve mali bilanço yönünden zararlı bulunan kurumun zarar tutarının, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 17 nci bendi uyarınca yaptığı indirim nedeniyle bu tutar kadar arttığı, mali bilanço zararını teşkil eden bu tutarın, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 nci bendi gereği, müteakip dönem kurum kazancının tespitinde nazara alınmak suretiyle giderileceği, bu hususun söz konusu kazançlar üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatının, mali bilanço ile ilgilendirilmeden yapılmasını ve elde edildiği yılda vergilendirilmesini zorunlu kıldığı, bu haliyle uyuşmazlık konusu kazancın, kurumlar vergisinden istisna edilmesi nedeniyle yapılması zorunlu olan vergi tevkifatının, şirketin karlı veya zararlı olması ile bir ilgisinin bulunmadığı, davacının, söz konusu vergilemenin mali bilançonun karlı olacağı döneme kadar yapılamayacağı yönündeki iddiasının, açıklanan kanun hükümleri karşısında, vergilemeyi kusurlandıracak nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. ... 1. Vergi Mahkemesi, bozma kararına uymayarak 9.2.1995 günlü ve 1995/470 sayılı kararıyla ilk kararında direnmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin ikinci fıkrasında ticaret şirketlerinin, bu fıkra devamındaki bentlerde yazılı olan ödemeleri avans olarak ödenenler dahil olmak üzere nakten veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmak zorunda oldukları belirtilmiş, fıkranın 8 işaretli bendinde ise dağıtılsın veya dağıtılmasın kurumlar vergisine tabi kurumların Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 2, 3, 11 ve 16 işaretli bentleri dışında kalan kurumlar vergisinden muaf veya müstesna kazanç ve iratları da, üzerinden tevkifat yapılması zorunlu ödemeler arasında sayılmıştır.

Hazine bonosu ve devlet tahvili alım satım kazançları, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin, vergilendirme döneminde yürürlükte bulunan 17 nci bendi ile kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur. Sözü edilen kuraldan dolayı üzerinden kurumlar vergisi tahakkuku yapılması gerekmeyen hazine bonosu ve devlet tahvili alım-satım kazançları, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yukarıda açıklanan 8 işaretli bendine göre üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması zorunlu kabul edilen kazançlardandır. Yasanın 94 üncü maddesinin ikinci fıkrasının 8 işaretli bendinde, tevkifatın yapılabilmesi için herhangi bir başka koşul aranmadığı gözönüne alındığında yapılması zorunlu kabul edilen tevkifat tutarı, bu kazançların nihai vergisini oluşturmaktadır.

Diğer yönden, kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar nedeniyle mali bilançonun zarara dönüşmesi ya da esasen zararlı iken vergiden müstesna kazanç ve iratlar nedeniyle zarar miktarının artması yapılması zorunlu olan tevkifata etkili değildir.

Davacı kurumun uyuşmazlık döneminde mali bilançonun düzenlenmesinde, indirimler ve istisnalar arasında gösterdiği kazancı da bu niteliktedir. Mali bilanço yönünden zararlı bulunan kurumun zararı, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 17 işaretli bendi uyarınca yaptığı indirim nedeniyle bu tutar kadar artmıştır. Mali bilançonun zararını teşkil eden sözkonusu tutar, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendi uyarınca müteakip dönem kurum kazancının tespitinde nazara alınmak suretiyle giderileceğinden yasal düzenleme, söz konusu kazançlar üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatının mali bilanço ile ilgilendirilmeden yapılması ve gelirin elde edildiği yılda vergilendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu haliyle uyuşmazlık konusu kazancın kurumlar vergisinden istisna edilmesi nedeniyle, yapılması zorunlu olan vergi tevkifatının şirketin karlı veya zararlı olması ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacı kurumun mali bilançosu zararlı olmasına rağmen ticari bilançosu karlı durumdadır.

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin ikinci fıkrasının 8 inci bendindeki vergi tevkifatının ancak dağıtılması mümkün bir gelirin bulunması şartına bağlı olduğu, dolayısıyla mali bilançonun zararlı olması halinde söz konusu gelirler üzerinden vergi tevkifatı yapılamayacağı yolundaki görüşün kabulü, açıklanan hukuki durum karşısında mümkün değildir.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile ... 1. Vergi Mahkemesinin 9.2.1995 günlü ve 1995/470 sayılı ısrar kararının bozulmasına, karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı