T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o DEFTER VE BELGELERİN İBRAZ EDİLMEMESİ (İbraz Talebinin İncelemeye Başlama Tarihi Olarak Kabulü ve İbraz Etmeme Nedeniyle Re'sen Yapılan Tarhiyatın Geçerliliği)
o RE'SEN VERGİ TARHİYATININ GEÇERLİLİĞİ (Defter ve Belgelerini İbraz Talebine Rağmen İbraz Etmeyen Yükümlü Hakkındaki)
o İNCELEMEYE BAŞLAMA TARİHİ NİTELİĞİ VE RE'SEN TARHİYATIN GEÇERLİLİĞİ (Defter ve Belgelerin İbrazı Talebinin Yapıldığı Tarih)
3787
Özet : 3787 sayılı Yasanın 4. maddesinde defter ve belgelerin ibrazı istenen yazı tebliği "incelemeye başlama" kabul edildiğinden dönem matrahını 3787 sayılı Yasaya göre artırmış olan davacıya anılan yasanın yürürlüğünden önce bu nitelikte yazı tebliği nedeniyle re'sen yapılan tarhiyatın esası incelenmek gerekirken, 213 sayılı Yasanın 139. maddesi dayanak alınarak tarhiyatın kaldırılmasında hukuka uygunluk bulunmamıştır.
1988 takvim yılına ilişkin defter ve belgelerini inceleme elemanının istemine uyarak ibraz etmeyen yükümlü adına resen kaçakçılık cezalı gelir vergisi ve geçici vergi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi 20.1.1994 günlü ve K:1994/7 sayılı kararıyla; davacının 1988 takvim yılına ilişkin olarak 3787 sayılı Yasadan yararlanmak suretiyle matrah artırımı yaptığı, inceleme elemanınca dönem defter ve belgelerinin ibrazı, 3787 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 3.4.1992 tarihinden önce 6.4.1990 tarihli yazı ile istendiği anılan yazının Vergi Usul Kanununun 139 uncu maddesi karşısında incelemeye başlama kabul edilemeyeceği, vergi incelemesinde esas olanın, incelemenin yükümlünün işyerinde yapılması olduğu, işyerinde inceleme yapılması istenmeden defter ve belgelerin ibraz edilmemesi neden gösterilerek resen takdire gidilmesinin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davayı kabul ederek tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi 14.6.1995 günlü ve ... sayılı kararıyla; 3787 sayılı Yasanın 4 üncü maddesinde, 1.1.1992 tarihinden önceki dönemlere ve beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin olarak kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlandığı halde, aynı tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edileceği, bu madde hükmüne göre incelemeye başlanmasının; bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mükellef nezdinde işe başlama tutanağının alınması mükellefe davet veya defter ve belgelerin ibrazı yazısının tebliğ edilmiş olması, matrah tesisine yönelik tutanak düzenlenmesi ya da defter ve belgelerin incelenmek üzere denetim elemanına teslim edilmesi hallerini kapsadığı, olayda, söz konusu dönemle ilgili defter ve belgelerin yükümlüden, kanunun yürürlük tarihinden önce ve 6.4.1990 tarihinde tebliğ edilen yazı ile istendiği ve böylece vergi incelemesine başlandığının anlaşıldığı, defter ve belgeleri yazı ile istenmesine karşın incelemeye ibraz etmeyen yükümlünün dönem matrahının resen takdirinin zorunlu olduğu gerekçesiyle temyiz istemini kabul ederek mahkeme kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi 21.9.1995 günlü ve 1995/245 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 139 uncu maddesinde, vergi incelemelerinin esas itibarıyla incelemeye tabi olanın işyerinde yapılacağının belirtildiği, işyerinde inceleme yapılması istenmeden defter ve belgelerin inceleme elemanının bürosunda incelenmek üzere istenmesinin vergi incelemesine başlama olarak kabul edilmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş ve hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
3787 sayılı Yasa uyarınca matrah artırımında bulunan yükümlü adına yapılan inceleme sonucu salınan gelir vergisi, geçici vergi ile kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan davada, incelemenin 3787 sayılı Yasanın yürürlüğünden önce başladığının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle tarhiyatı yasaya aykırı görerek kaldıran vergi mahkemesi direnme kararı temyiz edilmiştir.
3787 sayılı Yasanın, inceleme ve Tarhiyat Safhasında bulunan vergi, resim ve harçlar başlığını taşıyan 4. maddesinde "1.1.1992 tarihinden önceki dönemlere ve beyana dayanan vergilerde, bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin olarak kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlanıldığı halde, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edilir. Bu madde hükmüne göre incelemeye başlama; bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mükellef nezdinde işe başlama tutanağının alınması, mükellefe davet veya defter ve belgelerin istenmesi yazısının tebliğ edilmiş olması, matrah tesisine yönelik tutanak düzenlenmesi ya da defter ve belgelerin incelenmek üzere denetim elemanına teslim edilmesi hallerini kapsar" hükmü yer almış olup, aynı Yasanın 9. maddesinin 5 nci fıkrasında; bu kanuna göre matrah artırımında bulunulmasının, kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla başlanmış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine engel teşkil etmeyeceği, inceleme veya takdir sonucu tarhiyata konu matrah farkı tesbit edilmesi halinde, bulunan matrah farkının bu Kanunun 7 ve 8 inci maddeleri hükümleri ile birlikte değerlendirileceği açıklanmış bulunmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, sözkonusu dönemle ilgili defter ve belgelerin yükümlüden, Yasanın yürürlük tarihinden önce ve 6.4. 1990 tarihinde tebliğ edilen yazı ile istendiği anlaşıldığından, 3787 sayılı Yasanın 4 üncü maddesindeki açık düzenleme nedeniyle vergi incelemesine başlandığının kabulü gerekmektedir.
Defter ve belgelerini yazı ile istenmesine karşın incelemeye ibraz etmeyen yükümlünün dönem matrahının resen takdiri hukuka uygun bulunduğundan, davanın esasının incelenmesi gerekirken, Vergi Usul Kanununun 139 uncu maddesi gereğince incelemenin işyerinde yapılması gerektiği, incelemenin dairede yapılmasını gerektiren koşulların varlığı saptanmaksızın defter ve belgelerin ibrazı istemine ilişkin yazının tebliğinin incelenmeye başlandığı anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen direnme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, ... Vergi Mahkemesinin 21.9.1995 günlü ve 1995/245 sayılı kararının bozulmasına, karar verildi.
X - KARŞI OY
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 139 uncu maddesinde vergi incelemelerinin esas itibarıyla incelemeye tabi olanın işyerinde yapılacağı, işyerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olursa veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse incelemenin dairede yapılabileceği, bu takdirde incelemeye tabi olanın lüzumlu defter ve vesikalarını daireye getirmesinin kendisinden yazılı olarak istenileceği, incelemenin dairede yapılması halinde istenilen defter ve vesikaları belli edilen zamanda mazeretsiz olarak getirmeyenlerin, bunları ibraz etmemiş sayılacakları haklı bir mazeret gösterenlere, defter ve vesikalarını daireye getirmeleri için münasip bir mühlet verileceği hükme bağlanmıştır.
Şu halde, maddede incelemenin dairede yapılabilmesi için öngörülen koşullardan herhangi birinin oluşması suretiyle incelemenin dairede yapılması gereği ortaya çıkmadıkça, defter ve belgelerin ibrazının yazı ile istenmesi mümkün bulunmamaktadır.
İşte 3787 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan ve Dairenin bozma kararının da dayanağı olan "mükellefe defter ve belgelerin istenmesi yazısının tebliğ edilmiş olması" ifadesi ile anlatılmak istenen, yukarıda değinilen anlamdaki yazıdır. Olayda ise mükellefe 6.4.1990 tarihinde tebliğ edilmiş olan yazı, koşulların oluşması nedeniyle tebliğ edilmiş bir yazı olmadığından, vergi mahkemesi kararı kanuna uygun bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği görüşü ile karara katılmıyoruz.