Danıştay Dördüncü Daire
Tesis edilen ipotek işleminin ana para ve faiz karşılığı olmadığının anlaşılması halinde, ipotek tesisi suretiyle faiz geliri elde edildiğinin kabulü mümkün değildir. İstemin Özeti: 1990 yılı işlemleri incelenen davacının verdiği borç para karşılığı elde ettiği faiz gelirini beyan etmediği ileri sürülerek re'sen gelir vergisi salınmış ve kaçakçılık cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla: inceleme raporu ile davacı lehine iki ipotek tesisi yapıldığının belirlendiği, davacı tarafından faiz alınmadığı ve bu konuda bir tespit yapılmadığı ileri sürülmüşse de gayrimenkul sahipleri ile arasında bir ticari ilişki ve akrabalık bağı bulunmadığından karşılıksız borç para vermesinin mümkün olmadığı, inceleme raporunda davacı lehine hareketle asgari düzeyde faiz oranının dikkate alındığı, bunun mahkemece de uygun görüldüğü, verilen borç miktarı ve kullanım süresi gözönünde tutularak yapılan tarhiyatın yasaya uygun olduğu, olayın niteliği ve hakkaniyet kurallarına göre olaya kusur cezası uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın vergi aslına ilişkin kısminin reddine, kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine karar vermiştir. Davalı idare, kaçakçılık cezası kesilmesinin yasaya uygun olduğu, davacı ise, faiz elde etmediğim ileri sürmekte kararın bozulmasın] istemektedirler. Karar: inceleme raporu ile, davacının (FB) adına kayıtlı gayrimenkulu üzerine 21.8.1990 tarihinde 1. derecede, bir yıl vadeli 100 milyon tutarında faizsiz olarak ipotek tesis ettirdiği, yine aynı tarihte, (i.A.) adına kayıtlı daire üzerine kendi lehine aynı şartlarda ipotek tesis ettirdiği, bu ipoteğin 11.9.1991 tarihinde terkin edildiği ve taşınmazın aynı tarihte davacıya satıldığı belirlenmiştir. Davacı her iki ipotek tesisini de (İ.A.)'ya borç para verdiği ve teminat gayesiyle yaptığım, karşılığında faiz almadığım ifade etmiştir. Tesis edilen ipotek işlemi anapara ve faiz karşılığı olmadığından ipotek tesisi suretiyle faiz geliri elde edildiğinin kabulü mümkün değildir. Bu durumda sadece ifadesine başvurulan kişilerin beyanlarına dayanılarak saptanan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatın kaldırılması gerekirken tadiline karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, davalı idare temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.