|
Dairesi
Su baskını nedeniyle zayi olan alış faturalarında yeralan katma değer vergisinin indirim konuşu yapılabilmesi için sözkonusu vergilerin faturalarda gösterildiğinin yükümlüler tarafından kanıtlanması gerekir.
|
|
Karar No
1997/100
|
|
Esas No
1996/325
|
|
Karar Tarihi
06-07-1997
|
|
|
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Su baskını nedeniyle zayi olan alış faturalarında yeralan katma değer vergisinin indirim konuşu yapılabilmesi için sözkonusu vergilerin faturalarda gösterildiğinin yükümlüler tarafından kanıtlanması gerekir. inşaat taahhüt işiyle uğraşan yükümlü şirketin, 1989 yılma ait defter ve belgelerini su baskınına uğradığım öne sürerek incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle, 1989 yılı bilançosunda yeralan gider ve maliyet tutarından hareketle hesaplanan yüklenilen katma değer vergisinin, beyan olunan tutardan düşük bulunması üzerine inceleme raporuna dayanılarak 1989 yılının Ağustos dönemi için adına kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen Ankara 1. Vergi Mahkemesi davayı kabul ederek tarhiyatı kaldırmıştır. Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin (1/a) ve 34. maddesinin 1 işaretli bentleri hükümleri karşısında, katma değer vergisinin indirim konuşu yapılabilmesi için indirim konuşu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve sözkonusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerektiği, olayda, uyuşmazlık dönemine ait defter ve belgelerin yükümlü şirketçe incelemeye ibraz edilmediği, bu nedenle resen takdir nedeninin bulunduğu, dosyanın incelenmesinden, defter ve belgelerin su baskınına uğradığının tespiti için mahkemeye başvurulduğunun anlaşıldığı, mahkemece konunun bilirkişiye sevk edilmesi ve sadece bilirkişi raporu düzenlenmiş olmasının, olayın mücbir sebep kapsamında değerlendirilmesini gerektirmeyeceği, defter ve belgelerin su baskınına uğramış olmasının ispat e ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek hukuki bir neden olarak düşünülemeyeceği, zira ticari icaplara göre emtia satın aldığı kişi ve kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki alıcının, gerekli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belgelerin mevcudiyetini ispat olanağına her zaman sahip bulunduğu, ispat külfeti kendisine düşün yükümlüler tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma değer vergisinin indirim konuşu yapılabileceği, aksi halde indirimlerin kabul edilemeyeceği, bu durumda defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi halinde somut bir belgeye dayandırılmadan indirim konuşu yapılan katma değer vergisinin varlığım kabulün yazılı belge sisteminin amacına uygun düşmeyeceği, tarhiyatın onanması gerekirken kaldırılmasında isabet görülmediği gerekçesiyle mahkeme kararım bozmuştur. Bozma kararma uymayan vergi mahkemesi kararıyla; 1989 yılı defter ve belgelerinin su basması nedeniyle okunamaz durumda bulunduğunun mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen tespit raporuyla sabit olduğu, tespit raporunda ilgili yıla ilişkin 13 adet klasör mevcut olduğu belirtildiğinden, bu kadar çok belgenin kimlerden ve hangi tarihlerde alındığının hatırlanarak teminin mümkün olmadığı, inceleme elemanınca mahkeme kararı ve bilirkişi raporu kendisine ibraz edildiğinde ıslanmış da olsa defter ve belgeler istenerek elde edilecek ipuçlarına göre incelemenin derinleştirilmesi veya davacıya emtia alımına ilişkin belgelerin mevcudiyetini kanıtlayabilmesi için yeterli bir süre verilmesi olanaklı iken bunun yapılmadığı, defterlerin okunamaz durumda olması nedeniyle 1989 yılma ait indirilebilir katma değer vergisinin, 1988 ve 1989 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerin ekli bilançolarda gösterilen ve üstlenilen taahhüde bağlı işler için yapılan harcama tutarları esas alınarak hesaplandığı, sözkonusu harcamaların birden fazla yıla yaygın inşaat işine ait olması ve yıldan yıla devretmesi nedeniyle 1990 yılma kaymış olabileceği, yükümlü şirketin 1990 yılı hesapları da incelenmek suretiyle gerçek durumun ortaya çıkarılması gerekirken bu yola başvurulmadığı, bu durumda sağlıklı bir incelemeye dayandırılmadan yapılan takdir ve tarhiyatta yasaya uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatın kaldırılması yolundaki ilk kararında direnmiştir. Direnme kararma karşı yapılan vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin (1/a) ve 34. maddesinin (1) işaretli bentleri hükümleri karşısında, katma değer vergisinin indirim konuşu yapılabilmesi için indirim konuşu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve sözkonusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerektiği, olayda Türk Ticaret Kanunu’nun 68’nci maddesinin son fıkrası gereğince alınmış bir zayi belgesi bulunduğu takdirde yükümlüden, defter ve belgelerini ibraz ederek alış belgelerini defterlerine kaydettiğini belgelemesi beklenemezse de böyle bir belgenin varlığı; katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyen yükümlüyü, indirimin uygulanma koşullarından ikincisi olan ’indirim konuşu yapılan vergilerin alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olmasını kanıtlama yükündün kurtarmayacağından, kendisine mal ve hizmet sağlayan kişi ve kuruluşlardan temin edilerek yükümlü tarafından inceleme elemanına veya mahkemeye sunulabilen alış belgelerinde gösterilen vergilerin indirim konuşu yapılabileceğinin kabulü gerektiği, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi halinde somut bir belgeye dayandırılmadan katma değer vergisi indiriminin kabul edilmesi, yazılı belge sisteminin amacına uygun düşmeyeceğinden, dava konuşu tarhiyatın kaldırılmasında yasaya uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle ısrar kararım bozmuştur. Yükümlü şirket, aynı konu hakkında kurumlar vergisi tarhiyatını kaldıran vergi mahkemesi kararının Danıştay Dördüncü Dairesince onandığım, bu durumda gider ve maliyetler nedeniyle yüklenilen katma değer vergilerinin bir kısminin kabul edilmemesinde isabet bulunmadığım ileri sürerek kararın düzeltilmesini istemektedir. Karar: 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtildiğinden ve dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebeplerin bunlardan hiçbirine uymadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan istemin reddine oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY: Düzeltilmesi istenen kararın ’Karşı Oy’ yazısında yeralan hukuksal nedenlerle istemin kabulü, kararın kaldırılması ve ısrar kararma karşı vergi dairesi başkanlığı tarafından yapılan temyiz başvurusunun reddi gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz.
|
|