|
Dairesi
Değer artış fonunun 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi uyarınca sermaye hesabına ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi mümkün değildir.
|
|
Karar No
1996/834
|
|
Esas No
1995/3462
|
|
Karar Tarihi
20-03-1996
|
|
|
Danıştay Üçüncü Daire
Değer artış fonunun 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi uyarınca sermaye hesabına ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi mümkün değildir. İstemin Özeti: Davacı şirket adına 1990 takvim yılı için vergi inceleme raporuna dayanılarak ikmalen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; olayda, yükümlü şirket tarafından 31.12.1989 tarihinde, 1988 yılında aktifine aldığı 92.131.818 lira tutarındaki makine ve tesislerin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi hükmüne göre % 70,4 nispetinde • yeniden değerlemeye tabi tutulduğu, yeniden değerleme sonucunda mükellef kurumun makine ve tesislerin değerim 64.860.800 lira artırdığı, artışa karşılık olarak bilançonun pasifinde yer verilen ’değer artış fonu’ hesabında anılan miktarın ayrıldığı, şirketin makine ve tesislerin toplam değeri üzerinden % 20 nispetinde amortisman ayırdığı, 31.12.1989 tarihli bilançoda görünen 64.860.800 lira değer artış fonu tutarının takip eden takvim yılı olan 1990 döneminde yeniden makine ve tesisler hesabına nakledildiği, Vergi Usul Kanununun 298. maddesi uyarınca, sermaye hesabına ilavesi dışında başka bir hesaba nakledilen değer artış fonu hesabinin, işlemin yapıldığı takvim yılı hesap döneminin kazancı sayılarak vergilendirilmesi gerektiği nedeniyle tarhiyat yapıldığı, değer artış fonunun Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi uyarınca sermaye hesabına ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi mümkün bulunmadığından, 31.12.1989 tarihli işlemi ters kayıtla muhasebeleştirilip makine ve tesisler hesabına aktarması ve gerekçe olarak da 31.12.1989 günlü işlemin yanlışlığının fark edilip ters kayıtla iptal edildiği hususunun ileri sürülmesinde iktisadi, ticari ve teknik icaplara uygunluk görülmediği keza, 18.11.1994 gününde şirket yetkilisi nezdinde düzenlenen tutanakla makine ve tesislerin yeniden değerleme sonrasında amortismana tabi tutulduğunun belirtildiği, bu durum karşısında davacı şirketçe 31.12.1989 tarihinde yapılan yeniden değerleme sonrası takip eden takvim yılı hesaplarında sermaye hesabı dışında makine ve tesisler hesabına aktarılan değer artış fonunun anılan yasanın mükerrer 298. maddesi uyarınca işlemin yapıldığı takvim yılı olan 1990 dönemi kazancı sayılarak ikmalen tarhiyata konu edilmesinde yasal isabetsizlik bulunmadığı, matrah farkı şirketin defter ve belgeleri üzerinden tespit edildiğinden ve olay yasa hükmünün değerlendirilmesi ile ilgili olduğun dan kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi gerektiği, öte yandan, davacı şirket yetkilisince 1990 takvim yılında yatırım indiriminden yararlanıldığı, 1990 takvim yılma ait olarak işlem yapılmasının vergi kanunlarına aykırılık teşkil ettiği iddia edilmişse de; davacı şirkete tanınmış olan yatırım indirimi istisnasının 1993 takvim yılı kurumlar vergisi beyannamesinden görüldüğü üzere tamamının kullanıldığı, vergi matrahlarından indirildiği anlaşıldığından ve yatırım indirimi istisnası kalmadığından bu iddianın yerinde görülmediği gerekçesiyle kısmen kabul ederek tarhiyatı kusur cezalı olarak tadil eden Vergi Mahkemesi kararının; davacı şirketçe 1989 takvim yılında maddi duran varlıklara yeniden değerleme yapıldığı, 1990 yılında ise amortisman ayrılmadan yeniden değerleme yapıldığının farkına varılmasından sonra muhasebe sistemine uygun olarak yapılmış olan kayıt ters çevrilerek iptal edildiğinden yeniden değerlemenin sözkonusu olmadığı, davalı idarece ise cezanın aynen tasdiki gerektiği ileri sürülerek bozulması istemleridir. Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesinin 3. bendinde, yeniden değerleme neticesinde doğacak değer artışının bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterileceği, 7. bendinde, değer artış fonu, sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemin yapıldığı dönemin kazancı sayılarak vergiye tabi tutulacağı belirtilmiştir. 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 20. maddesinin birinci bendinde; Danıştay ile idare ve Vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları hükme bağlanmakla idari Yargılama Usulü Hukukunda re’sen araştırma ilkesi benimsenmiş bulunmaktadır. Madde hükmü uyarınca, idari yargı yerleri, uyuşmazlık konusu olayın hukuki nitelendirilmesini yapmak, olaya uygulanması gereken hukuk kuralım belirlemek ve sonuçta hukuki çözüme varmak yönlerinden tam bir yetkiye sahiptirler. idari yargı yerleri buna ek olarak olayın maddi yönünü belirleme noktasından da her türlü inceleme ve araştırmayı kendiliklerinden yapabilirler, iddia ve savunmalarda ortaya konan maddi durumun gerçeğe uygun olup olmadığım serbestçe araştırabilirler. Tarafların hiç değinmedikleri olayları ve maddi unsurları araştırmaya yönelebilecekleri gibi maddi olayın gerçek niteliğinin saptanması için gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırabilirler. Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket tarafından 31.12.1989 tarihinde 1988 yılında aktifine aldığı 92.131.818 lira tutarındaki makine ve tesislerin yukarıda anılan hüküm uyarınca % 70,4 nispetinde yeniden değerlemeye tabi tutulduğu, 64.860.800 liralık artışın bilançonun pasifinde değer artış fonu olarak gösterildiği, makine ve tesislerin yeniden değerlemeden kaynaklanan değer artışı dahil toplam değeri üzerinden amortisman ayrıldığı, ancak 31.12.1989 tarihli bilançoda görünen 64.860.800 lira değer artış fonu tutarının 1990 takvim yılında yeniden makine ve tesisler hesabına nakledildiği, sermaye hesabına ilave dışında başka bir hesaba nakledilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle değer artış fonu hesabinin işlemin yapıldığı hesap döneminin kazancı kabul edilerek vergilendirildiği, Vergi Mahkemesince değer artış fonunun sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesinin yasal açıdan mümkün olmadığı gerekçesiyle kurumlar vergisinin onandığı, kaçakçılık cezasının ise kusur cezasına çevrildiği anlaşılmış bulunmaktadır. Olayda, davacı şirket tarafından, 1990 yılında 31.12.1989 tarihinde yeniden değerlemeye tabi tutulan makine ve tesisler için amortisman ayrılmadan yeniden değerleme yapıldığının farkına varılmasından sonra yapılan kaydın ters çevrilerek iptal edildiği, değer artış fonunun sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesinin.sözkonusu olması iddia edildiğinden, bu şekilde kayıt yapılmasının başka bir hesaba nakil mi yoksa iptal mi olduğunun tespiti bakımından davacının defter ve belgeleri üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle verilen kararda isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararınin; bilirkişi incelemesi yaptırılarak yeniden karar verilmek üzere bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
|
|