Dairesi
Düzeltme ve şikayet başvurularında bulunulabilmesi için vergilendirmede açık vergi hatasının bulunması gerekir. Irak Hükümetince verilen vadeli senetlerin T.C, Merkez Bankasınca satın alınması sırasında risk primi kesilmesi bu nitelikte vergi hatası değildir.
Karar No
1996/81
Esas No
1994/495
Karar Tarihi
08-03-1996
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu 

Düzeltme ve şikayet başvurularında bulunulabilmesi için vergilendirmede açık vergi hatasının bulunması gerekir. Irak Hükümetince verilen vadeli senetlerin T.C, Merkez Bankasınca satın alınması sırasında risk primi kesilmesi bu nitelikte vergi hatası değildir. İstemin Özeti: ihracatı teşvik belgesine sahip davacı şirket, yurt dışındaki bir baraj inşaatı nedeniyle verdiği müteahhitlik ve mühendislik hizmetleri karşılığında aldığı vadeli senetleri, 86/10233 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında T.C. Merkez Bankasına vadesinden önce satmıştır. T.C. Merkez Bankası bu satış sebebiyle yükümlüden 86/10233 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı île Ekonomik işler Yüksek Koordinasyon Kuruluna verilen yetkiye dayanılarak alınan 5.8.1986 gün ve 86/20 sayılı kurul kararında tespit edilen % 2 oranında risk primi tahsil etmiş, bu tutar üzerinden banka ve sigorta muameleleri vergisi hesaplayarak ilgili vergi dairesine yatırmıştır. 88/13457 sayılı ihracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Teşvik Kararının 11. ve bu karara göre çıkarılan 89/2 sayılı tebliğin 15. maddesi uyarınca, senetlerin satılması nedeniyle kesilen risk primlerinin istisna kapsamında olduğu, bu neden(e tahsil edilen banka ve sigorta muameleleri vergisinin iadesi gerektiği yolunda yapılan düzeltme ve şikayet başvurusu reddedilmiştir. Bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi kararıyla; banka ve sigorta muameleleri vergisinin doğabilmesi için, banka ve sigorta şirketlerince her ne şekilde olursa olsun bir muamele yapılması ve bu muamele sonunda nakden veya hesaben alınan bir paranın bulunması gerektiği, 680? sayılı Kanunun 29. maddesinin (n) fıkrasında, mevduat toplamayan bankaların açmış oldukları yatırım kredileri dolayısıyla kendi lehlerine aldıkları paraların banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olduğunun belirtildiği, 11.11.1988 gün ve 19986 say;iı Resmi Gazetede yayımlanan 89/2 sayılı tebliğin 15. maddesinde de, ihracat ve ithalat ile ilgili işlemlere uygulanacak vergi, resim ve harç istisnasının düzenlendiği, yükümlü şirketin, vadesi gelmemiş senetleri T.C. Merkez Bankası Ankara Kambiyo Şubesine ibrazı ve senetlerin T.C. Merkez Bankasınca satın alınmasının bir senet kırdırma işlemi olduğu, senet kırdırma işleminin ise, gerek 6802 sayıl; Kanunun 29. maddesinin (n) fıkrasında, gerekse 89/2 sayılı tebliğin 15. maddesinde belirtilen istisnalar kapsamında yer almaması karşısında aldığı senetlerden dolayı risk primi düzeyinde gelir elde eden bankanın bu gelir üzerinden yapmış olduğu banka ve sigorta muameleleri vergisi kesintisinde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Karar, davacı kurum tarafından temyiz edilmiş; 89/2 sayılı ihracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Teşvik Tebliğinin 15. maddesinde, vergi, resim ve harç istisnasının düzenlendiği, söz konusu maddede istisna uygulanacak işlemlerin tek tek sayılmadığı, bankaların, sigorta şirketlerinin ve diğer kuruluşların ihracat ve döviz kazandırıcı diğer faaliyetlerle ilgili olarak yapmış oldukları bütün hizmet ve muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paraların istisna kapsamına alındığı, olayda T.C. Merkez Bankasınca, vadesi gelmemiş senetler satın alınırken kesilen risk priminin anılan tebliğ kapsamında bulunduğu, öte yandan, senet kırdırma işleminin de bir iştira kredisi olduğu, bu açıdan değerlendirildiğinde risk priminin de tebliğ uyarınca vergiden müstesna olduğu, ileri sürülerek bozulması istenmiştir. Karar: Vadesi gelmemiş senetleri satın alan T.C. Merkez Bankası tarafından, senet bedellerinin yüzde ikisi düzeyinde kesilen risk primi üzerinden tahsil edilen banka ve sigorta muameleleri vergisinin geri verilmeyeceği yolundaki işleme karşı açılan davayı; senet kırdırma işleminin istisna kapsamında olmadığı gerekçesiyle reddeden Danıştay Yedinci Daire kararı temyiz edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116. maddesinde vergi hatası; vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış, 117. madde sinde hesap hataları, 118. maddesinde vergilendirme hatalarının neler olduğu düzenlenmiştir. Aynı kanunun 124. maddesinde Vergi Mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra vergi hatası iddiasıyla yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına başvurabilecekleri, 2575 sayılı Danıştay Kanununun 24. maddesinin (1/j) bendinde ise, Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla yapılan vergi düzeltme başvurularının reddine ilişkin işlemlere karşı açılan davaların, ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görüleceği kurala bağlanmıştır. Yukarıda açıklanan kanun hükümlerine göre mükelleflerin, düzeltme ve şikayet yoluna gidebilmeleri ve bu yolla yapılan başvuruların reddi suretiyle kurulan olumsuz işlemlerin yukarıda açıklanan kurallara göre Danıştay’da dava konusu yapılabilmesi, öncelikle açık bir vergi hatasının bulunmasına bağlıdır. Olayda, teşvik belgesi sahibi davacı şirketin, Irak Hükümetine verilen mühendislik ve müteahhitlik hizmetleri karşılığında alınan vadeli senetlerin T.C. Merkez Bankasınca satın alınması sırasında kesilen risk priminin, 89/2 sayılı ihracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Teşvik Tebliğinin 15. maddesi uyarınca banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olduğu yolundaki iddiası, Vergi Usul Kanununun 117 ve 118. maddelerinde öngörülen açık vergi hataları kapsamına girmediğinden, kurulan olumsuz işlemin ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da incelenmesine olanak bulunmamaktadır. Davacı şirketin vadesi gelmemiş senetlerinin T.C. Merkez Bankasınca satın alınmasının bir senet kırdırma işlemi olduğu, bu işlemin ise, gerek 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun istisnalara ilişkin 29. maddesinde gerekse 89/2 sayılı ihracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Teşvik Tebliğinin vergi, resim ve harç istisnasına ilişkin 15. maddesinde sayılan işlemlerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki Danıştay Yedinci Daire kararında sonucu itibarıyla yasaya aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, yargılama giderinin temyiz eden üzerinde bırakılmasına oyçokluğu île karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı