Danıştay Onbirinci Daire
Vergi alacağının şirketten tahsil imkanı kalmadığı kesinleşmeden, amme alacağının yönetim kurulu üyesi olan kişiden tahsil edilmesinde yasal isabet yoktur. İstemin Özeti: Ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketin vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesinin 1. fıkrasında tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa temsilcileri tarafından yerine getirileceğinin, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, 1. fıkrada sayılanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi soruniıJ'arının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakunn, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağının hükme bağlandığı, kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmesinin vergi alacağının şirket tüzel kişiliğinden tahsil olanağının kalmamış olması koşuluna bağlı olduğu, vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davalar sonuçlanmadan ve şirketten tahsil imkanı kalmadığı kesinleşmeden amme alacağının yönetim kurulu üyesi sıfatıyla davacıdan ödeme emri düzenlenerek tahsili yoluna gidilmesinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle ödeme emrini iptal etmiştir. Vergi Dairesi tarafından vadesinde ödenmeyen vergi borcunun şirket malvarlığından tahsili olanağının kalmaması nedeniyle davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde yasal isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek, kararın bozulması istenilmektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.