Danıştay Onbirinci Daire
Şirket ödeme emrinin iptali için dava açmış ise yöneticinin VUK'nun 10. maddesi uyarınca sorumluluğu için tüm yollar tüketilmemiştir. İstemin Özeti: Dava, ......... Demir Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tara fından vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla 213 sayılı Kanunun olay tarihinde yürürlükte bulunan 10. maddesi hükmü uyarınca şirket yönetim kurulu üyesi adına düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır. Vergi Mahkemesi kararı ile; 213 sayılı Kanunun 'Kanuni temsilcilerin ödevi' başlıklı 10. maddesi kamu, alacağının kanuni temsilciden takip edilebilmesi için, söz konusu alacağı şirket nezdinde 6183 sayılı Kanunda, yeralan tüm takip ve tahsil yöntemlerinin izlenip tüketilmesinden sonra uygulanacağında kuşku bulunmadığı; dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden ise söz konusu amme alacağının tahsili için şirket tüzel kişiliği adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği ve anılan ödeme emrinin iptali istemiyle şirket tüzel kişiliği tarafından açılan davanın henüz sonuçlanmaması nedeniyle tüzel kişi adına kesinleşen ve tahsil olanağı bulunmayan bir kamu alacağından bahsetmenin mümkün olmadığı görüldüğünden, bu aşamada şirket yöneticilerinin dava konusu amme alacağından sorumlu tutularak takip edilmesinin yerinde görülmediği gerekçesiyle ödeme emrini iptal etmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, amme alacağının tahsili için şirket tüzel kişiliği nezdinde tüm takip ve tahsil yollarının incelenmesine karşın tahsil olanağının kalmadığının anlaşılması karşısında söz konusu alacağın 213 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyeleri nezdinde takibi yoluna gidilmesinde isabetsizlik bulunmadığım ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.