VERGİ MAHKEMESİNDE DAVA AÇMAYA YETKİLİ OLANLAR Danıştay Dördüncü Daire
İhbarname tebliğ edilmeden, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılmadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesi, uzlaşma görüşmesine konu vergi ve cezanın kaldırılması istemiyle dava açılmasına engel oluşturmaz. İstemin Özeti: Yükümlünün 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen raporda öngörülen ve tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu edilmekle birlikte üzerinde uzlaşılamayan vergi ve cezalarla ilgili ihbarnameler tebliğ edilmeden, tarhiyat öncesi uzlaşmanın vaki olmadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesi üzerine sözkonusu vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; Vergi Usul Kanununun 378. maddesine göre Vergi Mahkemelerinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi gerektiği, olayda kanunun öngördüğü şekilde yapılmış ve idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı; ihbarname tebliğinin gecikmesi nedeniyle sözkonusu tutanak üzerine açılan davanın reddinin hukuka uygun olmadığım ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Vergi ve ceza ihbarnamesi tebliğ edilmeden, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesi üzerine açılan davanın incelenip incelenemeyeceği hususu uyuşmazlığın esasım oluşturmaktadır. Dosyanın incelenmesinden, eczacılık yapan davacının 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora göre adına salınacak vergi ve ceza hakkında tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamaması üzerine düzenlenen tutanakta yazılı vergi ve cezanın tür ve miktarı ile bilahare tebliğ edilen ihbarnamede yazılı vergi ve cezanın tür ve miktarı arasında bir fark bulunmadığı anlaşılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 377. maddesinde mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı Vergi Mahkemelerinde dava açabilecekleri, Kanunun 378. maddesinde de Vergi Mahkemelerinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi gerek tiği öngörülmüş ve olayda verginin tarhına ve cezanın kesilmesine ilişkin unsurlar oluşmadan, diğer bir ifade ile ihbarname düzenlenip tebliğ edilmeden dava açılmış ise de davacı, tarhiyat öncesi uzlaşmanın vaki olmadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesiyle kanunun aradığı anlamda hangi türde ve miktarda vergi ve ceza yükümlülüğü altına girdiğini öğrenmiştir. Yazılı bildirimin amacı ilgilileri işlemden haberdar etmek ve dava haklarım kullanmalarına olanak sağlamak olduğuna göre, usulüne uygun yazılı bildirim bulunmamasına rağmen salınacak vergi ve cezanın varlığının, tarhiyat öncesi uzlaşma görüşmesinde öğrenilmesi üzerine açılan davanın incelenmesine engel bulunmadığından bu konudaki davayı incelemeksizin reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Bu nedenle, uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi . AZLIK OYU: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım.