Danıştay Dördüncü Daire
iade veya mahsup işlemlerinin yapılabilmesi için yükümlüden istenilen kara manifestoları veya Tır karnelerinin asılları ve noter tasdikli örneklerinin ibraz edilememesi üzerine mahsup ve iade talebi yerine getirilmeyerek dönem beyannamesinde gösterilen taşımacılık istisnasının tarhiyat konusu yapılması yerinde değildir. İstemin Özeti: Yurtiçi ve yurtdışı taşımacılık işi ile uğraşan yükümlü şirketin taşımacılıkla ilgili istisnaya konu işlemlerim belgelendiremediği nedeniyle tespit edilen matrah üzerinden adına 1988 yılı Nisan dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ile dahili tevkifat salınmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla, olayda, idarece 24 ve 25 sıra No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri uyarınca iade veya mahsup işlemlerinin yapılabilmesi için yükümlüden istenilen kara manifestoları veya Tır karnelerinin asılları ve noter tasdikli örneklerinin ibraz edilememesi üzerine bir taraftan mahsup ve iade talebi yerine getirilmemiş, diğer taraftan da dönem beyannamesinde taşımacılık istisnasından yararlanmış olarak gösterilen miktarın istisnadan yararlandırılmaması yoluna gidilerek dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı anlaşılmış olup, yükümlü tarafından ilgili dönemde istisna olarak gösterilen hasılatın, taşımacılık istisnasından yararlanması gerektiği hususu yukarıda anılan belgelerin ibrazı suretiyle ispat edilemediğinden yapılan tarhiyatın yerinde olduğu, ancak, 20.467.410. lira matrah üzerinden % 12 oranına göre yapılan hesaplama sonucu vergi 2.456.089.lira olacağından fazlasının kaldırılması icabettiği, cezaya gelince, gerek olayın niteliği gerekse matrahın yükümlünün beyanlarından çıkarılmış olması karşısında cezanın kusura çevrilmesinin hakkaniyete uygun düşeceği, öte yandan, mahsup olanağı kalmayan dahili tevkifatın tahsili yoluna gidilmesinin vergi mükerrerliğine yol açacağı gerekçesiyle, cezalı dahili tevkifat kaldırılmış, katma değer vergisi ise indirilmek suretiyle kusur cezalı olarak değişiklikle onanmıştır. Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından, tarhiyatın aynen onanması gerektiği ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.