|
Dairesi
Sahte fatura tanzim ederek komisyon karşılığı sattığını ifadeleriyle beyan eden şahıslardan alınan faturalarda gösterilen KDV indirim konusu edilemez.
|
|
Karar No
1996/4289
|
|
Esas No
1995/4706
|
|
Karar Tarihi
20-11-1996
|
|
|
Danıştay Onbirinci Daire
Sahte fatura tanzim ederek komisyon karşılığı sattığını ifadeleriyle beyan eden şahıslardan alınan faturalarda gösterilen KDV indirim konusu edilemez. İstemin Özeti: Baklava, börek imalatı işi ile uğraşan yükümlü şirketin 1992 yılı EkimAralık dönemleri işlemlerinin incelenmesi sonucunda fırın imalathanesi yapımında kullandığı bir kısım emtialara ait alış faturalarının sahte olduğu ve bu nedenle sözkonusu alımlar için yüklenilmeyen katma değer vergisinin 3065 sayılı Kanunun 29. ve 31. maddesi hükümlerine göre haksız yere indirim konusu yapıldığının saptanması üzerine adına 1993 yılı Ocak dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. Vergi Mahkemesi kararı ile: 3065 sayılı Kanunun ’vergi indirimi’ başlıklı 29. maddesi ve amortismana tabi iktisadi kıymetlere ait indirime ilişkin ilkelerin açıklandığı 31. maddesi ile ’indirimin belgelendirilmesi’ başlıklı 34. maddesine göre yükümlü şirket hakkında düzenlenen vergiinceleme raporu ile fırın imalathanesi yapımında kullandıkları inşaat malzemeleri alımlarına ilişkin olup ......... Ticaret (R.A.) ve ........ (Y.Ü.) tarafından adlarına düzenlenen faturaların sahte olması nedeniyle bu faturalara dayanılarak yapılan katma değer vergisi tarhıyatı yapılmış ise de, vergi inceleme raporuna dayanak olan ve yükümlü nezdinde düzenlenen tutanak ile yükümlü şirket yetkilisinin vermiş Olduğu ifadesinde, ......... Ticaret (R.A.) ve ....... (Y .Ü.) tarafından düzenlenen ve sahte olduğu belirtilen faturalarda gösterilen emtiaların taşeron aracılığıyla • salın alındığın) ve bu muhtelif inşaat malzemeleriyle aynı kişiye fırın imalathanesi yaptırdıklarım, gerekli araştırmayı aynı taşeronun yapmış olduğunu, faturaların 213 sayılı Kanun hükümlerine uygun düzenlendiğini, istanbul’da faaliyet gösteren ve faturaları düzenleyen sözkonusu iki firmayı tanımadıklarım, bu fatura ve faturalardaki malzemeleri, hatırlayamadıkları bir başka şahıs aracılığıyla aldıklarım ve kendilerine bu faturaların verildiğini, .......... Ticaret ile ........ Ticaretin faturalarım kendilerine, aynı şahsın verdiğim ve bu faturalardaki emtiaları da aynı kişiden kendi işyerlerinde teslim alıp, bedelim de ortaklar cari hesabından ödediklerim, sözkonusu faturalardaki malzemeleri iş yerinde baklavabörek imalathanesi yapımında kullandıklarım, bu imalathanenin demirbaş mahiyetinde olması nedeniyle fatura bedellerini demirbaşlara kaydederek %25 amortisman ayırdıklarım ve yevmiye defterinin ilgili maddelerine kaydettiklerini ifade ettikleri anlaşılmış olup, faturaların kaydına ilişkin hususların da yükümlünün yevmiye defterinden somut bir biçimde tespit edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, sözkonusu faturalarla satın alınan malzemeler ile imalathane yaptırıldığı, yapılan ödemelerin defterlerine kaydedildiği, bu alımlar nedeniyle ortaya bir demirbaş çıkması sebebiyle de amortisman ayrıldığına göre, vergi inceleme elemanınca bu, imalathanenin gerçek veya gerçeğe en yakın maliyetinin ne olabileceği, faturalardaki malzemelerin fırın inşasında kullanılıp kullanılmadığı incelenip araştırılmadan yapılan tarhiyatta isabet görülmediği, kaldı ki, fatura düzenleyen kişilerin yaptıkları işlemler içinde sahtecilik fiili olsa bile bu durumun, yükümlüye teslim edilen mal karşılığı olan faturaları etkileyemeyeceğinden tarhiyatta bu yönüyle de isabet bulunmadığı gerekçesiyle kaçakçılık cezalı katma değer vergisini terkin etmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, sahte faturalara dayanarak katma değer vergisi indiriminde bulunduğu saptanan yükümlü şirket adına inceleme raporuna istinaden tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisinde isabetsizlik olmadığım ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz konusu; baklava, börek imalatı işi ile uğraşan yükümlü limited şirketin 1992 yılı EkimAralık dönemleri hesaplarının incelenmesi sonucunda, fırın imalathanesi yapımında kullandığı bir kısım emtialara ait alış faturalarının sahte olduğu ve bu nedenle sözkonusu alımlar için yüklenilen katma değer vergisinin 3065 sayılı Kanununun 29. ve 31. maddesi hükümlerine göre haksız yere indirim konusu yapıldığının saptanması üzerine re’sen tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisini terkin eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 10. maddesinin (a) bendinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması vergiyi doğuran olay kapsamında sayılmış, 29. maddesinin (a) bendinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesapla’narak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükme bağlanmış, aynı Kanunun 3297 sayılı Kanunun 11. maddesi ile değişen 31. maddesinin 1. fıkrasında ise, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin katma değer vergisinin, bunların aktife girdiği veya kullanılmaya başlandığı vergilendirme döneminden itibaren 3 yıl içinde ve üç eşit miktarda bu bölümdeki esaslar dairesinde indirim konusu yapılacağı belirtilmiştir. Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) bendinde belirtildiği üzere vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Bu kuralın bir gereği olarak yükümlünün Katma Değer Vergisi Kanununun yukarıda sözü edilen 29. maddesinde belirtilen vergi indirimlerinden yararlanabilmelerinin ön şartı, kendilerine yapılan teslim ve hizmetlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması bir başka anlatımla yükümlü tarafından vergi indirimine konu teşkil eden mallar için gerçekte katma değer vergisi ödenmiş olmasıdır. Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla bir vergi ödemesi ve bunun sonucu olarak da bir vergi indirimi sözkonusu edilmeyeceğinden, indirime dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususlarının saptanması, uyuşmazlığın çözümü bakımından önem arz etmektedir. Dosyada mevcut belge ve bilgilerin değerlendirilmesinden; baklava, börek imalatı işi ile uğraşan ve bu işi ile ilgili olarak inşa ettirdiği imalathane nedeniyle 1992 yılma ait alış belgeleri arasında bulunan ve inşaat malzemeleri alımına ilişkin faturaları düzenleyen ............... Ticaret (R.A.) ve ............ Ticaret (Y.D.) hakkında istanbul Valiliği, Emniyet Müdürlüğü, Mali Şube Müdürlüğünce bir ihbar sonu ............... Ticaret adlı işyeri adresinde 24.12.1992 tarihinde yapılan arama sonucu düzenlenen ve dosyada mevcut olan olay ve yakalama, işyeri arama ve zapt etme tutanağından anlaşılacağı üzere, işyeri sahibi (R.A.) nezdinde, sözkonusu işyerinde aralarında ............. ve ............ Ticaretinde bulunduğu 22 değişik firma adına bastırılan sahte faturaların ele geçirildiği anlaşılmış olup, bu arama sonucu Fatih Cumhuriyet Savcılığı’na 28.12.1992 tarihinde yazılan ve fatura sahteciliğine ilişkin 992 sayılı yazıda yeralan ifadelerden ise, (R.A.)’nın, iş yerinin kendi adına kayıtlı olduğunu, ancak işyeri faaliyetinin kardeşi (M.A.) tarafından yürütüldüğünü ve faturaların da kardeşine ait olduğunu beyan etmesi üzerine, iş yerinde yapılan aramada, çeşitli iş yerleri adına düzenlenerek basılmış fatura koçanları ile bu faturaların basımında kullanılan bir adet yerli yapım pedallı baskı makinesi ve Maliye Bakanlığı mührü kalıbı ele geçirilerek zapt edilmiş, bu konunun (R.A.)’ya sorulması üzerine anılan şahsın vermiş olduğu ifadesinde de, iş yerini kardeşi (M.A.)’nın kurduğunu ve kendi adına kuruluş kaydını yaptırarak vergi dairesinden fatura isim hakkını alarak fatura bastırdığım, bilahare kendisinin, bu işten vazgeçerek iş yerini kapatmak istediğini kardeşine söylediğini ve uzun süre iş yerine gitmediğim, bu sırada kardeşi (M.A.) ile (E.P.) adlı şahsın iş yerinde sahte fatura düzenleyerek piyasaya satmaya başladıklarım öğrendiğim, kendisinin de bir kaç işyerine fatura düzenleyerek sattığım, ayrıca bu şahıslar tarafından düzenlenen faturaları iş yerlerine götürdüğünü ve aracılık yaptığım, bu güne kadar bu aracılık işinden 3 milyon TL kazanç elde ettiğim, iş yerlerinde ele geçirilen faturaların değişik iş yerleri adına sahte olarak basılmış olduğunu beyan etmiş olup, kardeşi (M.A.)’mn konu ile ilgili vermiş olduğu ifadesinde ise, (E.P.) isimli şahıs ile sahte fatura düzenleyerek piyasaya sürmek konusunda karar aldıklarım ve kardeşi (R.A.) adına iş yeri açtıklarım, bilahare faturaları ikametgah adresinde bulunan pedallı baskı makinesi ile bastıklarım, faturaların bir bölümünü ise başka bir matbaacıdan temin ettiklerini, işyerlerine götürmüş oldukları faturaları hiçbir mal teslimi ve hizmet ifası karşılığında anlaşarak sattıklarım, bu işten 100 milyon TL kazandıklarım ve (E.P.) ile paylaştıklarım, işyerinde ele geçirilen kaşeleri defterlerim tasdik ettirmek üzere .......... semtinde bir şahsa yaptırdığım beyan ettiği, (E.P ) isimli şahsın ifadesinde sahte fatura işi yaptıklarım (R.A.)’nın bildiğini ve kardeşinin de bu ise aracılık yaptığım ifade ettiği görüldüğünden adı geçen firmalardan alınan faturaların bir mal teslimi ve hizmet ifası karşılığında düzenlenmediği ve belirli bir komisyon karşılığında düzenlenen ve içeriği itibarıyla yanıltıcı belgeler olduğu kanaatine varılmıştır. Bu durumda, yasal kayıtlarında yukarıda adı geçen ............... ve ............ Ticaret’ten alınmış gösterilen emtialara ilişkin olarak düzenlenen faturalarda görülen katma değer vergilerinin yükümlü limited şirket tarafından gerçekte ödenmediği anlaşıldığından sözkonusu faturalara dayanılarak 3065 sayılı Kanunun 32. maddesine göre haksız yere yapılan katma değer vergisi indirimlerinin idarece kabul edilmeyerek kaçakçılık cezalı olarak tarh edilmesinde isabetsizlik görülmediğinden mahkemece aksi yönde oluşturulan kararda isabet bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliği ile karar verildi.
|
|